WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı katılma alacağı istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225.maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer. Somut olay değerlendirildiğinde: eşler, 09.10.1998 tarihinde evlenmiş, 13.08.2014 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 01.07.2020 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Tasfiyeye konu taşınmaz 19.12.2016 tarihinde araçlar ise boşanma davasının açıldığı tarihten sonraki tarihlerde edinilmiştir. Tüm bu açıklamalara göre, davacının talebi genel hükümlere dayalı alacak isteği niteliğinde olup (TBK m. 77 vd.), mal rejiminin tasfiyesi kapsamında bir talep niteliğinde değildir....

Taraflar 24.07.2002 tarihinde evlenmişler, 21.06.2013 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hüküm 27.02.2015 tarihinde kesinleşmekle evlilik birliği son bulmuştur. 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi uyarınca eşler bir yıllık yasal süre içerisinde başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerine göre, eşler arasında evlilik tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.m.202, 4722 s.K.m.10). Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Dosya kapsamından; mahkemece, davalının yaptığı yetki itirazının kabul edilerek; davanın boşanmanın görüldüğü mahkeme olan ......

    İddianın ileri sürülüş şekli, dosya kapsamına göre istinaf kanun yolu başvurusuna konu dava; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere; 01.01.2002 tarihinden önce 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (TKM) yürürlükte olduğu dönemde, eşler arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerliydi (TKM m.170). TKM'de, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenleme mevcut olmadığından, eşlerin bu dönemde edindikleri mal varlığının tasfiyesine ilişkin uyuşmazlık, aynı kanunun 5.maddesi yollamasıyla Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri göz önünde bulundurularak "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi kurallarına göre çözüme kavuşturulacaktır. Zira Borçlar Kanunu, Medeni Kanunun tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir (eBK m.544, TBK m.646). Mal ayrılığı rejiminde; eşler kendi malları üzerinde tasarruf yetkisine ve intifa hakkına sahiptir ve mallarının idaresi kendisine aittir (TKM m.186/1)....

    Temyiz Sebepleri Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; mal rejiminin tasfiyesi davası açılmasının zaruri olduğunu, müvekkilinin hukuki yararının bulunduğunu, boşanma davasının reddedileceğinin bilinemeyeceğini ve ihtiyati tedbir istemli davayı açmamış olsalardı malların devredilebileceğini, Bölge Adliye Mahkemesinin davanın açıldığı tarihteki müvekkilinin haklılık durumunun gözetilmediğini, davanın açılış tarihinde müvekkilimin haklılık durumu gözetilerek eksik incelemeye dayanan, yasa ve hukuka aykırı kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davanın usulden reddine karar verilmesi halinde hükmedilen vekâlet ücreti noktasında toplanmaktadır. Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 2....

      İddianın ileri sürülüş şekli, dosya kapsamına göre istinaf kanun yolu başvurusuna konu dava; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere; 01.01.2002 tarihinden önce 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (TKM) yürürlükte olduğu dönemde, eşler arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerliydi (TKM m.170). TKM'de, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenleme mevcut olmadığından, eşlerin bu dönemde edindikleri mal varlığının tasfiyesine ilişkin uyuşmazlık, aynı kanunun 5.maddesi yollamasıyla Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri göz önünde bulundurularak "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi kurallarına göre çözüme kavuşturulacaktır. Zira Borçlar Kanunu, Medeni Kanunun tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir (eBK m.544, TBK m.646). Mal ayrılığı rejiminde; eşler kendi malları üzerinde tasarruf yetkisine ve intifa hakkına sahiptir ve mallarının idaresi kendisine aittir (TKM m.186/1)....

      İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan tapu iptal-tescil, olmadığı takdirde katkı payı alacağı isteğine ilişkindir. Somut olayda; eşler, 07.09.1995 tarihinde evlenmiş, 05.12.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir ( TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM 170.m), bu tarihten mal ./. rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m)....

        Mahkemece, davacının taşınmazın 1/2 hissesini tapuda satış gösterek devrettiği, işlemin gizli bağış niteliğinde olduğu, bağışlanan taşınmaz nedeniyle davacının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebinde bulunamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde davacının, tasfiyesini istediği ... parsel sayılı taşınmaz ilk olarak 23.11.2001 tarihinde satın alınarak davacı adına tescil edilmiş, evlilik devam ederken davacı taşınmazın 1/2 hissesini 27.12.2006 tarihinde davalıya satarak 1/2 oranında adlarına paylı mülkiyet şeklinde tescil ettirmişler ve halen tapu sicilinde aynı şekilde ve oranda kayıtlıdır....

          iptali ile mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 11.000 TL tazminatın dava tarihinden geçerli yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir....

            Mahkemece, davacı tarafından katkı payı alacağı talep edildiği, taraflar arasında evliliğin devam ettiği, mal rejiminin sona ermediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, genel muvazaaya dayalı tapu iptal tescil, olmazsa mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. HMK'nin 297/2. maddesi, " Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir " hükmünü içermektedir. Hakim, tarafların talep sonucu ile bağlı olup, kararında taleplerin her biri hakkında verilen hükmü göstermesi gerekir (HMK mad. 26; 297/2)....

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacının davasının kısmen kabulü ile; mal rejiminin tasfiyesi suretiyle hesaplanan 197.500,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının değer artış payı talebinin reddine karar verildiği görülmüştür....

              UYAP Entegrasyonu