İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK 236/1.m). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....
Dava katılma alacağı istemine ilişkindir. Taraflar 08/11/1999 tarihinde evlenmiş, 22/10/2014 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 15/12/2016 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Taraflar arasında evlenme tarihinden TMK.nun yürürlüğe girdiği 01/01/2002 tarihine kadar 743 sayılı kanunun 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı, 01/01/2002 tarihinden boşanma dava tarihine kadar da başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden yasal mal rejimi olarak kabul edilen edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202 m). Edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde, mal rejiminin devamı süresince bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır....
Edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinde, artık değere katılma alacağı miktarı hesaplanırken "eklenecek değerler" göz önünde bulundurulur. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun (TMK) 229'uncu maddesine göre; eşlerden birinin mal rejiminin sona ermesinden önceki bir yıl içinde diğer eşin rızası olmadan, olağan hediyeler dışında yaptığı karşılıksız kazandırmalar ile mal rejiminin devamı süresince diğer eşin katılma alacağını azaltmak kastıyla yaptığı devirler mal rejiminin sona erdiği anda mevcutmuş gibi tasfiyeye dahil edilir. Bir başka ifadeyle katılma alacağı davasında, TMK'nin 229'uncu maddesinin 1'inci ve 2'nci fıkraları uyarınca karşılıksız kazandırmalar ve katılma alacağını azaltmak maksadıyla yapılan devir işlemlerine konu taşınmazlara ilişkin katılma alacağına dair hesap yapılabilmesi için elden çıkarılan taşınmazların, eş adına tesciline/eşin malvarlığına döndürülmesine gerek bulunmamaktadır....
İddianın ileri sürülüş şekli, dosya kapsamına göre istinaf kanun yolu başvurusuna konu dava; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere; 01.01.2002 tarihinden önce 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (TKM) yürürlükte olduğu dönemde, eşler arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerliydi (TKM m.170). TKM'de, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenleme mevcut olmadığından, eşlerin bu dönemde edindikleri mal varlığının tasfiyesine ilişkin uyuşmazlık, aynı kanunun 5.maddesi yollamasıyla Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri göz önünde bulundurularak "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi kurallarına göre çözüme kavuşturulacaktır. Zira Borçlar Kanunu, Medeni Kanunun tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir (eBK m.544, TBK m.646). Mal ayrılığı rejiminde; eşler kendi malları üzerinde tasarruf yetkisine ve intifa hakkına sahiptir ve mallarının idaresi kendisine aittir (TKM m.186/1)....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2020 NUMARASI : 2015/713 ESAS 2020/594 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı ... ile... aralarındaki katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 7. Aile Mahkemesi'nden verilen 28.11.2012 gün ve 955/1714 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı vekili, tarafların 2000 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde alınarak davalı adına tescil edilen 1826 parsel üzerindeki 7 nolu bölüm ile ... plakalı otomobil üzerinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacağı bulunduğunu açıklayarak, taşınmazın tapu kaydının iptaliyle 1/2 oranında vekil edeni adına tapuya tesciline, otomobil bedelinin 1/2’sinin davalı taraftan alınmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın yersiz açıldığını, taşınmaz ve otomobilin vekil edenin kişisel malı bulunduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
TMK 'nın 225/2 maddesine göre mahkemece evliliğin iptal veya boşanma sebebiyle sona erdirilmesine veya mal ayrımına geçilmesine karar verilmesi hallerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer. TMK 226/1 maddesine göre her eş diğer eşte bulunan mallarını geri alabilir. TMK'nun 220/2 maddesi gereğince; evlilik öncesi ya da sonrasında karşılıksız kazanma yoluyla edinilen mal varlıkları ilgili eşin kişisel malıdır. Kişisel mal üzerinde diğer eşin mal rejimi tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı bulunmamaktadır....
Saygılı tarafından feragat dilekçesi verilmeyecektir. ...’’ şeklinde düzenlemelere yer verilmiş, protokol sonrası boşanmalarına ilişkin karar 13.08.2015 tarihinde kesinleşmiştir.Dosya kapsamına göre, davalının protokolde kararlaştırılan vadeden bir gün sonra 21.08.2015 tarihinde, davacının hesabına 225.000 TL gönderdiği, davacının bu parayı 15.02.2016 tarihinde, 12.08.2015 tarihli protokol gereği tüm hakları saklı kalması ihtirazi kaydıyla çektiği, 12.08.2015 tarihli protokolün 5. madddesine göre 20.08.2015 tarihine kadar ödenmediği takdirde davaya devam edileceği de tarafların serbest iradeleriyle imzaladıkları sözleşme ile açıkça kararlaştırıldığına göre, davalının belirlenen vadeden sonra yaptığı ödemeden dolayı, davacının protokolden kaynaklı mal rejiminin tafiyesine ilişkin davaya devam etme hakkı olduğu, buna göre mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı talebe ilişkin taraf delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme yapılarak yazılı şekilde...
İddianın ileri sürülüş şekline göre; dava, kişisel mal ile edinilmiş mala yapılan katkı nedeniyle değer artış payı alacağı ve artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. 1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, kanıtlanamadığı gerekçesiyle değer artış payı alacağına ilişkin talebin reddine ilişkin davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Artık değere katılma alacağına ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava; mal rejiminden kaynaklanan artık değere katılma alacağı ile ziynet ve kişisel alacak isteğine ilişkindir. 1-Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller toplanarak karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik olmadığına göre, davalı vekilinin aşağıda gösterilen nedenler dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır.Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dâhil olmak üzere,eşin edinilmiş mallarının (TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK 236/1.m).Artık değere katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu...