Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirdiğinde; Davacı taraf, 2.12.2010 tarihinde mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davası açmış, 25.4.2011 tarihli dilekçe ile davasını tamamen ıslah ettiğini ve açtığı tapu iptali ve tescil davasını, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davasına dönüştürdüğünü bildirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacının, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan isteğine ilişkin olarak açılan davasının yapılan yargılaması sonunda, Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ne var ki; davalı vekili kararı temyiz ettikten sonra davalının ... 6.Aile Mahkemesi'ne verdiği 02.05.2018 tarihli usulüne uygun e-imzalı dilekçesi ile temyizden feragat etmiş, dilekçe Dairemize gönderilmiştir....
Söz konusu beyan ve boşanmanın mali ve ekonomik sonuçları itibari ile ilgili tarafların anlaşmaların açık ve ayrıntılı olduğu, dava konusu edilen taşınmazlar ve taşınmazlara ilişkin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin anlaşma yaptıkları konusunda açıklık olmadığından ve davacı tarafın mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğinden feragat ettiği sonucuna varılamaz. Bu nedenle, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun ve Dairemiz'in yerleşmiş içtihatlarına göre, feragatın açık, anlaşılır ve tereddütsüz olması gerektiğinden davacının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkin feragat ettiğinin kabulü doğru olmamıştır. Şu durumda, mahkemece davanın esasına girilerek, taraf delilleri toplanıp, deliller değerlendirilerek sonucuna göre olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekir. Anılan yön gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil, Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil, mal rejiminden kaynaklanan alacak davasında tapu iptali ve tescil talebinin reddine, katılma alacağı tahsil talebinin reddine, davacının edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklı 1/2 oranında alacağı bulunduğunun tespitine dair ... 3....
Mahkemece, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacının 371,00 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talep ile değer artış payı taleplerinin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir(6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Eşler, 15.05.2010 tarihinde evlenmiş, 09.11.2012 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 01.10.2014 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m)....
Mahkemece, davacının ziynetlerle katkısı olmadığı, davacının taşınmazlar bakımından 157.000 TL, şirket sermaye artırımından dolayı 73.500 TL olmak üzere toplam 230.500 TL katılma alacağı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne 230.500 TL'nin davalıdan tahsiline, 22.3.2011 tarihinden itibaren alacağa yasal faiz yürütülmesine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar 21.8.2000 tarihinde evlenmiş, 9.1.2009 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 3.7.2009 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM. nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (4721 sayılı TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4721 sayılı TMK.nun 202.m)....
Kadın veya kocanın, mal rejiminin devamı sırasında diğerinin edindiği mal varlığına katkısı nedeniyle katkı payı alacağı isteğinde bulunabilmesi için mutlaka para ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması gerekir. Edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde ise, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katkı payı alacağı ve artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. 1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2.Davacı vekilinin dava konusu taşınmazla ilgili artık değere katılma alacağının hesaplanmasında esas alınan taşınmazın değerine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar tasfiye edilir (TMK mad. 235/1). Eşlere ait kişisel ve edinilmiş mallar, mal rejiminin sonra ermesi anındaki durumlarına (nitelik, seviye, aşama vs) göre değerlendirilir (TMK mad. 228/1). Bu malların, kural olarak tasfiye anındaki (TMK mad. 227/1 ve 235/1), sürüm (rayiç) değerleri (TMK mad. 232, 239/1) hesaba katılır....
yönündeki talebini ispatlayamadığı gerekçesiyle ziynet alacağı davasının reddine, kadının katılma alacağı talebi yönünden yapılan değerlendirmede ise kadının, cevaba cevap dilekçesi ile katılma alacağı talebinde bulunduğu, cevaba cevap dilekçesi ile yeni talep ekleyemeyeceği, kadının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı katılma alacağı talebi hakkında usule uygun açılan dava olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, ziynet alacağı talebinin reddine karar verildiği dikkate alınarak erkek yararına 100,00 TL vekâlet ücretine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi, Maddi ve Manevi Tazminat Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, birleşen davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı-birleşen davacı vekili ile davalı-birleşen davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı-birleşen davacı ... vekili, boşanmadan kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğinde bulunmuş, ayrıca 2007/186 Değ. İş sayılı dosya ile tespiti yapılan ev eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedellerinin tahsilini talep etmiş, ilk bozma sonrası açılıp birleştirilen ek dava ile mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı-birleşen davalı ... vekili, davanın ve birleşen davanın reddini savunmuştur....