WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Boşanma dava dosyasının hüküm tarihi olan 07.06.2010 tarihinde yapılan oturumda mal rejimine ilişkin talebin tefrik edilerek başka esas üzerinden devam edilmesine karar verilmiş, iş bu temyize konu dava dosyasında harç yatırılmış ve akabinde 01.11.2011 havale tarihli açıklama dilekçesinde evlilik birliği içerisinde alınan taşınmazlar yine tek tek sayılarak, bunlar için hisselerin değerinin 1/2'si oranında mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davacı talebini mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak olarak miktarını da belirtmek suretiyle açıkladığına, bu miktara ilişkin nispi peşin harcı da tamamladığına göre; usulünce açılmış bir davası mevcuttur. Olayları (vakıaları) açıklama taraflara, bunu hukuki olarak nitelendirilip Türk hukukunu resen uygulamak ise hakime aittir (HMK.m.33)....

    Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, yetkiyi düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 214/1. maddesi hükmüne göre, eşler veya mirasçılar arasındaki mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, mal rejiminin ölümle sona ermesi durumunda ölen eşin son yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir. Bu yetki kesin olup (TMK'nun 576 m) (HMK'nun 11/1-b) aynı zamanda bir dava şartıdır (HMK'nun 114/ç. m). Kesin yetki kuralı, taraflarca ileri sürülmese bile; yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilir (HMK'nun 115/1. m). TMK'nun 19 ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 3/z-çç ve 7/1-g. maddelerine göre, yerleşim yeri, sürekli kalma niyetiyle oturulan yerdir ve kişilerin nüfus aile kütük kayıtlarında bulunması gereken bilgiler arasında sayılmıştır....

      Gerekçe 1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olup uyuşmazlık, anlaşmalı boşanma dava dosyasındaki protokoldeki düzenlemeye, duruşmadaki taraf beyanlarına ve boşanma kararına göre tarafların mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı hakları istemelerinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanunu'nun 29 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası, 179 uncu maddesi, 202 nci maddesi, 219 uncu maddesi, 220 nci maddesi, 225 inci maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

        İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, davacı bankanın ve davalı erkeğin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince davacının istinaf itirazları reddedilmiş, davalı erkeğin istinaf itirazları kabul edilerek eşlerden birinin alacaklısının borçlu eşin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı nedeniyle dava açabileceğine yönelik kanuni düzenleme olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yukarıda açıklandığı üzere, TMK 213. maddesi gereğince alacaklı üçüncü kişilerin, dava açma hakkı olduğu gözetilerek, ilgili maddede yer alan şartların somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği tartışılmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

          İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir Mahalli mahkemece bozma öncesi yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı erkek tarafından temyiz edilmiştir. 8. Hukuk Dairesi’nin 12.12.2017 tarihli ilamı ile İsviçre mahkeme kararında sadece İsviçre’deki taşınmazlarla ilgili anlaşma yapıldığı, anlaşma kapsamından Türkiye’deki malvarlığının tasfiye edildiğini sonucunun çıkarılamayacağı, dosya kapsamında davacının bağış iradesinin olduğuna yönelik bilgi ve belge de olamadığına göre, mahkemece iddia ve savunma kapsamında deliller toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozma kararı verilmiştir....

            İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; davacının dava dilekçesinde tasfiyeye konu malları belirtip her bir mal için de ne kadar istediğini açıkça yazarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 100.000,00 TL alacak talebinde bulunduğu ve 100.000,00 TL üzerinden hesaplanan nisbi harcı da peşin olarak yatırdığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar dava dilekçesinde ve bilahare verilen açıklama dilekçelerinde tasfiyeye konu mallar ve talep miktarları açık, anlaşılır ve somut olmasına ve de talep miktarı yönünden harcı yatırılmış olmasına rağmen davacıya verilen usulüne uygun olmayan süreler neticesinde davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur....

              Türk Medeni Kanunu’nun 219. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir” şeklindeki tanıma göre edinilmiş mal kavramının üç unsurdan oluştuğunun kabulü gerekir. Bunlardan ilki; edinilmiş mal, mal rejiminin devamı süresince diğer bir ifadeyle yasal mal rejiminin başlangıcından sonuna kadar olan süreç içinde edinilmiş olmalıdır. Bu unsur gereğince eşler arasında yasal mal rejiminin başladığı tarihten önce edinilmiş olanlar ile mal rejiminin sona ermesinden sonra edinilmiş olan malvarlıkları diğer unsurlara bakılmaksızın, o eşin kişisel malı sayılır. İkincisi “karşılığı verilerek edinilmiş” olmalıdır, kaldı ki bu unsur esasen “edinilmiş mal” tanımının başlıca koşuludur, zira bir malın yasal mal rejimi kapsamında edinilmiş mal sayılması, bu malın ivazlı şekilde elde edilmiş olmasına bağlıdır....

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'ya yükletilmesine dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.23.02.2022(Çrş.)...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK'nun 194. m. aile konutu olduğu iddiasından kaynaklanan ipotek tesisi işleminin iptali isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan bir istek olmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'ne ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 14.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 6,70 TL'nin temyiz edenden alınmasına, 26.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu