İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak ve eşya alacağı isteğine ilişkindir. Somut olayda, Mahkemece, ev eşyalarına yönelik verilen ret kararı,dava dilekçesi, deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde yerinde ise de; davalı eş adına olan taşınmazın üzerine yapılan iki katlı bina yönünden hatalı olmuştur. Şöyle ki, güçlü delil kabul edilerek davanın reddine esas alınan ve Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleşen ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/341 Esas, 2012/724 Karar sayılı dava dosyasında her ne kadar Yargıtay 14....
Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM.nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği ve boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (4721 sayılı TMK.nun 225/2.m.) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4721 sayılı TMK.nun 202.m.). Dava konusu Bahçelievler 6644 parselde 7 numaralı bağımsız mesken 13.04.1993 tarihinde satın alınarak davalılardan ..., Yakuplu köyü 472 ada 4 parselde 8 numaralı daire ise 12.05.2005 tarihinde satın alınarak ... ... adına tapuya tescil edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamalar ve dosya kapsamından davacının, evlilik birliği içinde edinilen taşınmazlarla ilgili alımlarında katkıda bulunduğunu açıklayarak mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan yarı oranda iptal tescil isteğinde bulunduğu anlaşılmaktadır....
Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. 2.Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (6100 sayılı Kanun md. 30) bekletici mesele yapılmalıdır (6100 sayılı Kanun md. 165/1). 3.Ayrıca, Mahkemece, dava şartı noksanlığı davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez (6100 sayılı Kanun md. 115/3). 4.Somut olayda, taraflar arasında görülen Düzce 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya ve ziynetlerin iadesi K A R A R Dava, eşya ve altınların iadesi isteğine ilişkin olup, tarafların mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan herhangi bir alacak istekleri bulunmadığına göre, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek Yargıtay (6.) Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki, anılan Daire tarafından uyuşmazlığın mal rejiminden kaynaklandığı açıklanarak 05.04.2012 tarih ve 2012/1370 Esas, 2012/5351 Karar sayılı ilamı ile 8. Hukuk Dairesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle dava dosyası görevsizlikle Dairemize gönderilmiştir. İki Daire arasında çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının Yüksek Hukuk Başkanlar Kurulu'nca çözümlenmesi için dosyanın Yüksek Yargıtay Birinci Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 17.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil Talep ve karar, boşanma hükmüne eklenerek boşanmanın eki haline gelen, eşlerin mal varlığına ilişkin anlaşma gereğinin yüklenici eş tarafından yerine getirilmesi maksadıyla açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğuna, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan bir talep bulunmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp,22.01.2015 Tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 31.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davacının isteğinin mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan değer artış payına ilişkin olup 33.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hükmün kabule ilişkin bölümü davalı vekili tarafından ve redde ilişkin bölümü ise davacı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Taraflar 17.04.2000 tarihinde evlenmişler, 02.10.2003 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin kararın 29.11.2004 tarihinde kesinleşmesi ile boşanmışlardır. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir....
Bilindiği üzere ve kural olarak, yanlar arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/ 2. maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermekte olup mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkı boşanma dava tarihi itibariyle doğar. Ancak, bu hakkın kullanılabilmesi ve tasfiyeye karar verilebilmesi için boşanma davasının olumlu sonuçlanarak kesinleşmesi zorunludur. Somut olayda, taraflar arasındaki ... 4. Aile Mahkemesi'nin 2010/770 Esasında kayıtlı boşanma davası karara bağlanmamıştır. Öte yandan, HGK'nun 27.06.2012 tarih, 2012/8-268 Esas ve 2012/420 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, boşanma davası mal rejiminin tasfiyesinden doğan alacak davası için bekletici mesele yapılması ve boşanma davasının olumlu sonuçlanması halinde iş bu davada toplanacak tüm delillere göre bir değerlendirme yapılarak hasıl olacak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. Davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Taraflar 26.09.1996 tarihinde evlenmiş, 03.02.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m. 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM'nin m. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı Yasa'nın m. 10, TMK'nun m. 202/1). Tasfiyeye konu 34 DAR 46 plakalı araç, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 15.09.2000 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK'nun m. 179/)....
Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince(6100 s.lı HMK'nun 30. m) bekletici mesele yapılmalıdır. Tasfiye davasında, mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma Alacağı K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 26.01.2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı ile hazırlanan, 28.01.2022 tarihli ve 31733 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....