Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVA TÜRÜ : Mal Rejimi Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak ve Ziynet Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacının, mal rejiminin tasfiyesinden ziynetten kaynaklanan alacak isteğine ilişkin olarak açılan davasının yapılan yargılaması sonunda, Mahkemece alacak talebinin kabulüne dair karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ne var ki; davacı ... ve davalı ... kararı temyiz ettikten sonra ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'ne verdikleri 09.12.2016 tarihli usulüne uygun imzalı kimlik tespiti yapılmış dilekçeleri ile temyizden feragat etmişler, dilekçeler Dairemize gönderilmiştir....

    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin annesinin vefat ettiğini, müvekkilinin yasal mirasçı olarak mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak talep ettiğini, mal rejiminin ölüm nedeniyle sona erdiğini belirterek; muris ve sağ kalan eşe ait taşınır ve taşınmaz malların tespiti için ilgili yerlerden bilgi istenmesini, muris ve sağ kalan eş arasında evliliklerinden itibaren 01.01.2002 tarihine kadar elde edilen mallar için katılma alacağının mal rejiminin sona ermesinden itibaren işleyecek faiza ile birlikte tespit edilmesini, 01.01.2002 ile 30.10.2010 tarihi arasında edinilen mevcut mallar ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 230 uncu maddesinin uygulanması gereken mallar için, 4721 sayılı Kanun ve ilgili kanun hükümlerine göre ölüm tarihi esas alınarak edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesini ve mal rejiminin sona erme anından itibaren işleyen faizin tespit edilmesini talep ve dava etmiştir. 2....

      DAVALI-DAVACILAR: DAVALILAR : DAVA TÜRÜ : Ölüme Bağlı Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklı Alacak İLK DERECE MAHKEMESİ : Bursa 3. Aile Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesinin asıl davanın kabulüne, karşı davanın kısmen kabulüne ilişkin hükmüne karşı, taraf vekilleri tarafından davadan feragat ettiklerini beyanla istinaf yoluna başvurulması sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince davacı vekilinin ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan kabulüne karar verilmesi üzerine, davacı vekilince 15.08.2018 tarihli dilekçesiyle maddi hatanın düzeltilmesi talep edilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 19.09.2019 tarihli ara karar ile, talebin reddine karar verilmiş, bu kez de Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

        Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 01.01.2002 tarihinden önce 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (TKM) yürürlükte olduğu dönemde, eşler arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerliydi (TKM mad.170). TKM'de, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenleme mevcut olmadığından, eşlerin bu dönemde edindikleri mal varlığının tasfiyesine ilişkin uyuşmazlık, aynı Kanun'un 5.maddesi yollamasıyla Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri göz önünde bulundurularak "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi kurallarına göre çözüme kavuşturulmalıdır. Zira Borçlar Kanunu, Medeni Kanun'un tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir (eBK mad.544, TBK mad.646). Mal ayrılığı rejiminde; eşler kendi malları üzerinde tasarruf yetkisine ve intifa hakkına sahiptir ve mallarının idaresi kendisine aittir (TKM mad.186/1). Her birinin malları, geliri ve kendi kazançları yine kendilerine ait kişisel mallarıdır (TKM mad.189)....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ne var ki; kanun yollarından feragate ilişkin vekaletnamesinde özel yetki bulunan davalı vekili Av.... ... 1.Aile Mahkemesi'ne elektronik imza ile UYAP üzerinden sunduğu 18.12.2018 tarihli dilekçe ile temyizden feragat ettiğini bildirmiş, dilekçe Dairemiz'e gönderilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak K A R A R Dosya kapsamı itibari ile incelenmesi gerekli görülen tarafların boşanmasına ilişkin... . Aile Mahkemesi'nin 2013/866 Esas, 2015/118 Karar sayılı dava dosyası dosyaya eklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere, dosyanın gönderilmesi için dava dosyasının Yerel Mahkeme'ye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 14.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Payı Alacağının, Denkleştirme Alacağının, Eklenecek Değerin vs.) hesaplanarak müvekkiline verilmesine, davalı adına çıkabilecek mal varlıklarını satması bunun sonucunda davacı müvekkilinin telafisi mümkün olmayan zararlara uğramasını önlemek için davalı adına yapılacak aktif ve pasif TAKBİS, POLNET, Ticaret Odası, Banka hesaplarının sorgulanması ve istinabe yolu ile Almanya'daki mal varlıklarının sorulması sonucunda ortaya çıkacak olan mal varlıkları ve paraların üzerine tedbir konulmasına, davalı kocanın, davacının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacaklarını azaltmak kastıyla devir işlemleri yapmış olup, devredilmiş olan taşınmazlar ve banka hesaplarındaki paralara ilişkin mal rejiminden kaynaklı alacaklarınan da hesaplanarak müvekkiline verilmesine, nafaka, maddi manevi tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

              Davalı duruşmaya katılarak; 12/10/2022 tarihli protokol altındaki imzanın kendisine ait olduğunu, davacıdan maddi ve manevi tazminat, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası, talebinin bulunmadığını, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı bir alacak istemediğini, ziynet alacağı bulunmadığını, ilerde bu hususlar ile ilgili dava açmayacağını belirterek anlaşmalı boşanma kararı verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; açılan davanın kabulü ile tarafların TMK 166/3 gereği anlaşmalı olarak boşanmalarına, nafaka ve tazminat talepleri bulunmadığının tespitine, birbirinden katılma alacağı talebi bulunmadığının tespitine, karşılıklı ziynet eşya alacağı olmadığının tespitine, 12/10/2022 tarihli protokolün tasdikine karar verilmiştir....

              AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/01/2023 NUMARASI : 2022/972 ESAS, 2023/64 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklı Alacak KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1995 yılında evlendiklerini, tarafların henüz boşanma olaylarının gerçekleşmediği mal rejiminin tasfiyesi davasının boşanma davasına konu edilen evlilik birliği içerisinde edindikleri ve tarafların evlilik tarihi olan 19/04/1995 tarihinden itibaren ve tapu sicilinde davalı adına tescilli taşınmazların, satışının önlenmesi amacıyla teminatsız olarak tedbir konulmasını, yine gerçek alacak miktarının talep etme haklarının saklı tutulmak kaydıyla şimdilik...

              Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel(istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda, usul ekonomisi ilkesi gereğince (6100 s.lı HMK'nun 30. m) sonucunun bekletici sorun yapılması gerekir. Mal rejiminin tafiyesi kapsamında açılan alacak davasında, mal rejimi sona ermemiş veya evliliğin dolayısıyla mal rejiminin sona ermesini sağlayabilecek boşanma/evliliğin iptali davasının açılmamış olması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekir. .//.....

                UYAP Entegrasyonu