TBK'nun 146.maddesine göre, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir. Dairemiz uygulamalarında da, mal rejiminin tasfiyesi -//- davalarında on yıllık genel zamanaşımı süresi kabul edilmektedir. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun (... sayılı kararı) kabulü de bu yöndedir. Her ne kadar, Dairemiz önceki uygulamalarında edinilmiş mallara katılma rejiminin boşanmayla sona ermesi durumunda, TMK'nun 178. maddesindeki bir yıllık zamanaşımı süresini kabul etmişse de, Yargıtay HGK'nun yukarıda açıklanan içtihadı doğrultusunda görüş değişikliğine gidilmiştir. TBK'nun 149/1.maddesine göre, zamanaşımı, alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlar. Aynı Kanunun 153/3.maddesine göre de, evlilik devam ettiği sürece, eşlerin diğerinden olan alacakları için zamanaşımı işlemeye başlamaz, başlamışsa da durur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Mal Paylaşımı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından, mal rejiminin tasfiyesi davası hakkında hüküm kurulmaması ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece verilen hükmün mal rejimi tasfiyesi davasını da kapsadığının anlaşılmasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mal rejimi tasfiyesi davası nedeniyle davalı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre ayrıca maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya uygun bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile tapu-iptal tescil, olmadığı takdirde alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taşınmazın edinilme tarihinin 2002 yılından önce olduğu, katılma alacağı bulunmasının mümkün olmadığı, katkı alacağı yönünden ise davacının ev hanımı olduğu, evlilik süresince çalışmadığı, katkısını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir(6100 s.lı HMK 33 m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesi ile tapu-iptal tescil, olmadığı takdirde katkı payı alacak isteğine ilişkindir. 01.01.2002 tarihinden önce 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin(TKM) yürürlükte olduğu dönemde, eşler arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerliydi(TKM 170 m)....
Kural olarak, anlaşmalı boşanma davasında taraflar arasında akdedilmiş olan boşanma protokolünde yer alan mal rejimi hukukundan kaynaklanan anlaşma maddelerinin mahkeme kararında yer alması veya protokolün mahkemece onaylanması gerekir. Mal rejiminden kaynaklanan talepler boşanmanın ferilerinden olmadığından ayrıca dava konusu edilebilirler. Somut olayda; taraflar 22/08/2007 tarihinde evlenmiş, 09/11/2012 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 18/12/2012 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK m.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın 10, TMK 202/1.m). Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır ( TMK 179 m)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin mal ayrılığına dönüştürülmesi (esasen EMK rejiminin tasfiyesi) Ölü ... mirasçıları; ... ve müşterekleri ile ... aralarındaki mal rejiminin mal ayrılığına dönüştürülmesi (esasen EMK rejiminin tasfiyesi) davasının reddine dair Diyarbakır Aile Mahkemesinden verilen 17.02.2011 gün ve 1110/179 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 01.11.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı ... bizzat ve karşı taraftan davalı vekili Avukat ... geldiler. Başka kimse gelmedi....
Tasfiyeye konu taşınmazın ...... üyeliği yoluyla edinilmesi halinde, ...... yapılan ödemelerden ve bu ödemelerin isabet ettiği dönemlerden hareketle, mal rejiminin tasfiyesi ile eşlerin alacak miktarları belirlenir. ...... ödemelerinin 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170. maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda, eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanması halinde ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacağı hakkı doğabilecektir. ...... ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı, bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel mal olarak geçeceği kabul edilmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Mal Rejiminin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların reddi, nafaka ve mal rejiminin tasfiyesi davası yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı kadın dava dilekçesinde mal rejiminin tasfiyesine yönelik talepte bulunmuş, mahkemece kadının...
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, yetkiyi düzenleyen 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 214/2. maddesi hükmüne göre, eşler veya mirasçılar arasındaki mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, boşanmaya, evliliğin iptaline veya hâkim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan mahkeme yetkilidir. Buna göre, mal rejiminin tasfiyesi davalarında yetki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre değil, özel düzenlemenin yer aldığı Türk Medeni Kanunu'na göre belirlenmelidir. Somut olayda; dava açıldığı tarihte eşler arasında ... 2. Aile Mahkemesi'nin 2014/506 Esas sayılı boşanma davasının derdest olduğu, boşanma davasına bakan ... Mahkemesinin eldeki davada yetkili olduğu görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair ... 2....
E.. aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine, birleşen davanın kabulüne dair Mersin 4. Aile Hukuk Mahkemesi'nden verilen 13.02.2014 gün ve 472/90 sayılı hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı-birleşen davalı vekili ile davalı-birleşen davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş ise de; duruşma isteği harç tamamlanmadığından reddine karar verilmiş olmakla; dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı-birleşen davalı Abdurrahman vekili, 322 ada 3 parselde bulunan 12 nolu bağımsız bölüm nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere şimdilik 62.500,00-TL alacağın talep tarihinden itibaren faiziyle birlikte davalı-birleşen davacıdan tahsilini istemiş ve 10.000,00-TL üzerinden peşin harç yatırmış, birleşen davanın reddini savunmuştur....