Mal rejiminin tasfiyesi davası, ancak evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesiyle görülebilir hale gelir. Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasından da feragat edildiğinden, evlilik birliğinin devam ettiğinin, diğer bir deyimle eşler arasındaki mal rejiminin sona ermediğinin kabulü gerekir (TMK m. 225). O halde, sonuçlanan ve kesinleşen bir boşanma kararı olmadığından tasfiye istenemez ve yapılamaz. Doğmamış bir haktan feragat mümkün değildir. Söz konusu feragat mal rejiminin tasfiyesi davası bakımından hukuki sonuç doğurmaz. Mahkemece yapılacak iş, boşanma davasının feragat sebebiyle reddedilmesinden dolayı, mal rejiminin tasfiyesi davasının görülebilirlik ön koşulunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar vermekten ibarettir. Bu sebeple mahkemece mal rejiminin tasfiyesi davası yönünden feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, usul ve yasaya aykırı olan hükmün açıklanan nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından feragatin davalı tarafın tehdit ve korkutması ile yapıldığı ve bu nedenle geçersizliği ileri sürülerek temyiz edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225. maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, Mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesiyle sona erer. Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair ... Aile Mahkemesi'nden verilen 17.12.2013 gün ve 951/795 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... , boşanma davası ile birlikte açılıp tefrik edilen davada, dava dilekçesinde belirtilen mallar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mal Rejiminin Tasfiyesi Nedeniyle Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 26.01.2009 tarih ve 1 sayılı kararının 3. maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay *8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay *8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 15.10.2009 (Prş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesi Davacı-karşı davalı ... ile Davalı-karşı davacı ... arasındaki mal rejiminin tasfiyesi davasına ilişkin mahkemece verilen kısmen kabulüne, kısmen reddine dair Ankara 9. Aile Mahkemesi'nden verilen hükmün Yargıtayca incelenmesi Davacı-karşı davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı-birleşen dosya davalısı vekili dava dilekçesinde belirtilen mallar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuş; birleşen dava dilekçesinde, davalı-birleşen dosya davacısı vekili asıl davanın reddine ve müvekkilinin dava konusu evin alımı ve tadilatına ilişkin yapmış olduğu katkının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, asıl davada da reddedilen kısım yönünden davacı-birleşen dosya davalısı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Az yukarıda da belirtildiği gibi mal rejiminin tasfiyesi sonucu alacak miktarı 9.013-TL olarak belirlendiğine ve taleple bağlı kalınarak 5.000-TL'ye hükmedildiğine göre fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi mahkeme gerekçesi ile de çelişkili olmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle alacak, taşınmazın satışının iptali Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... (....) aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi nedeniyle alacak, taşınmazın satışının iptali davasının reddine dair .......
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın 14.09.2015 tarihinde evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma ve mal rejiminin tasfiyesi talepli dava açmış, 10.11.2015 tarihli dilekçeyle davadan feragat etmiş, mahkemece feragat nedeniyle boşanma ve mal paylaşımı davalarının reddine karar verilmiştir. Hüküm davacı tarafça mal rejiminin tasfiyesi davasının feragat sebebiyle reddine karar verilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile temyiz edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesi davası, ancak evlilik birliğinin boşanma ile sona ermesiyle görülebilir hale gelir. Davacı kadın tarafından açılan boşanma davasından feragat edildiğinden, evlilik birliğinin devam ettiğinin, diğer bir deyimle eşler arasındaki mal rejiminin sona ermediğinin kabulü gerekir (TMK m. 225)....
Yargıtay'ın ve Dairemizin sapmaksızın devam eden uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince(6100 s.lı HMK'nun 30. m) bekletici mesele yapılmalıdır. Tasfiye davasında, mal rejiminin sona ermemiş ve sona erdirecek davanın da henüz açılmamış olduğunun anlaşılması durumunda ise davanın görülebilirlik ön koşul yokluğundan reddine karar verilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi ve alacak ... ile ... ve dahili davalı ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi ve alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair İzmir 5.Aile Mahkemesinden verilen 21.05.2008 gün ve 68/391 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ......