Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir. Aynı Kanun’un 219/5. maddesine göre; edinilmiş malların yerine geçen değerler edinilmiş mal, 220/4. maddeye göre ise, kişisel malların yerine geçen değerler kişisel mal sayılır. Bu durum, kanun koyucunun kabul ettiği, mal rejiminin tasfiyesi davalarında ki ispat ve ikame kurallarıdır. Açıklanan bu kanuni düzenlemelere göre; bireysel emeklilik sonucu yapılan toplu ödeme ya da irat şeklindeki maaş ödemelerinin hangi mal grubundan sayılacağı, bireysel emeklilik için ödenen primlerin ait olduğu mal grubuna göre belirlenir. Bireysel emeklilik sonucu ödenen para; primler edinilmiş mal grubundan karşılanmışsa edinilmiş mal, kişisel mal grubundan karşılanmışsa da kişisel mal sayılacaktır....
ZİYNET EŞYALARININ İADESİ ZİYNET EŞYALARININ LÜZUMU SEBEBİYLE BOZDURULMASIİSPAT KÜLFETİTÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 6HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 190 "İçtihat Metni"Taraflar arasındaki ziynet eşyasının iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, davacı müvekkili kadının, davalının annesinin evinde kalan 10 adet 2'li burgulu 22 ayar bilezik, 10 adet düz 22 ayar bilezik, 5 takı bileziği, 1 küpe kolye bileklikten oluşan set, 81 adet küçük altın, 4 büyük altın, 2 künye, 1 adet ince boyun zinciri, 1 taşlı kolye ucu, 10 adet yonca harf, çocuğa ait 2 künye, 3 bilezik, 2 küpe, 2 yüzük, 1 adet altın kaplama saatin aynen mümkün olmadığı takdir de 20.000 TL nin dava tarihinden işleyen...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; mal rejiminin tasfiyesi yönünden bir hüküm kurulmadığını, tefrik kararı da verilmediğini, ziynet alacağının reddinin hatalı olduğunu belirterek kararın ziynet alacağı ve mal rejimi yönlerinden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1- 2. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma; karşı dava ise, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1- 2. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma ve fer'ileri, ziynet alacağı ve mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı erkek tarafından kendi davasının reddi, kadının davasının kabulü, ziynet alacağının kabulü ve tefrikine karar verilen mal rejiminin tasfiyesi davasında kendi lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı erkeğin ziynet alacağına yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Hükme esas ziynet alacağı davasına yönelik talep edilen bedel karar tarihi itibariyle temyiz edilebilirlik sınırının altında kaldığından bölge adliye mahkemesi kararı 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun madde 362/1-a bendine göre kesin niteliktedir....
verilmesine, tarafların evlilik birliği içerisinde önce bir taşınmaz satın aldıklarını sonra bu taşınmazı satarak birikimleri ve bankadan kredi kullanarak Denizli İli Pamukkale İlçesi 4391 Ada 1 Nolu parsel 3 Nolu bağımsız bölüde kayıtlı taşınmazı satın aldıklarını ancak taşınmazın tapuda davalı adına tescil edildiğini taşınmazların edinilmiş mal kapsamında olduğunu, davanın belirsiz alacak davası kabul edilerek mal rejiminin tasfiyesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000- TL tazminatın dava tarihinden işleyecek faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının edinilmiş mal kapsamındaki malları 3. kişilere devretmesi kuvvetle muhtemel olduğunu, bu durumda hem istihkak kapsamında hemde mal rejiminin tasfiyesi kapmasındaki hak ve alacakların tahsilinin imkansız hale geleceğini taşınmazın 3. kişilere devrinin borçlandırıcı işlemlere konu edilmesinin engellemesi için davalının tasarruf yetkisinin kısıtlanarak ilgili tescillere işlenmesi yada ihtiyati haciz...
KARAR Davacı, davalı ile aralarındaki boşanma davasının derdest olduğunu, evlilik boyunca müşterek evin tüm ihtiyaçlarını kendisinin karşıladığını, davalının hiç bir katkısının bulunmadığını buna rağmen edinilen 12 nolu dairenin tapusunun davalı ile müşterek olarak adlarına tescil edildiğini, 2008 yılında ekonomik sıkıntı nedeni ile taşınmazın satılarak bedelinin davalı hesabına yatırıldığını ayrıca kendisine ait tüm kişisel ziynet eşyaları ile plaketlerinin de davalı yedinde kaldığını ileri sürerek, mal rejiminin tasfiyesi ile katılma alacağı, değer artış payı, atık değer ve alacakların belirlenmesine ve kişisel ziynet eşyaları, ödül ve plaketlerin aynen iadesine, fazla hakları saklı kalarak 125.000 TL.nin faizi ile ödetilmesini istemiştir....
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı tarafın ziynet alacağına ve para alacağına ilişkin davasının sübut bulmaması nedeniyle reddine, davacı tarafın mal rejiminin tasfiyesi talebi yönünden açılan davasının kısmen kabulüne, 11.000,00 TL katılma alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1....
Dava; çeyiz senedine dayalı eşya ve ziynet alacağı istemine ilişkindir. Uyuşmazlık; davacı kadının boşanma dosyasındaki beyanının, boşanma sonrası açtığı eşya ve ziynet alacağı davasında kendisini bağlayıp bağlamayacağı noktasında toplanmaktadır. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Davacı, ... Aile Mahkemesinin 2014/360 esas sayılı boşanma davası sırasında, " ...karşı taraftan maddi, manevi tazminat ve kendisi için nafaka talebi bulunmadığını, evdeki eşyaları paylaştıklarını, evdeki eşyalar haricinde davacı ile ortak taşınır ve taşınmaz mal varlıklarının bulunmadığını, mal rejiminin tasfiyesi ile alakalı olarak karşılıklı olarak birbirlerini ibra ettiklerini, taleplerinden feragat ettiklerini kayıtsız şartsız olarak boşanma davası sırasında kendisi için nafaka talep etmeyeceğini bildirmiştir. Davacının ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık, mal rejiminin tasfiyesi ile ziynet eşyalarının bedeli ve kooperatife yapılan ödemelere ilişkin alacak istemine ilişkin olup, 8.Hukuk Dairesinin 20.04.20015 tarih ve 2014/2768 E.-2015/8796 K.sayılı bozma ilamı gereğince hüküm tesis edilmiştir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 8.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 8.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.09.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak bu husus ilk incelemede gözden kaçırılmış, hüküm bu yönden onandığına göre davacı-karşı davalı erkeğin mal rejiminin tasfiyesine ilişkin kurulan hükme yönelik karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 23.02.2015 tarihli 2014/18427 esas ve 2015/2488 karar sayılı kısmen onama kısmen bozma ilamının yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple mal rejiminin tasfiyesi davası yönünden verilen onama ilamının kaldırılmasına, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davanın yukarıda gösterilen sebeple bozulmasına karar vermek gerekmiştir....