Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı ... vekili, davacının muris eşi ... 23.08.2007 tarihinde vefat ettiğini, ... vefatı ile mal rejiminin sona erdiğini, daha önce davalılar aleyhine ... 7. Aile Mahkemesi'nin 2010/983 Esas sayılı dosyası ile açılan mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katkı payı alacağı ve katılma alacağı davasının kesinleştiğini, iş bu davanın bakiye katkı payı alacağı ve katılma alacağı için açıldığını açıklayarak, mal rejiminin tasfiyesi ile mümkün olduğu takdirde alacağın ayın olarak verilmesine ve taşınmaz kayıtlarının iptali ile davacı adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 350.000 TL'nin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar ... ve ... vekili ile davalı ... vekili, davanın reddini savunmuşlardır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair ... 3. Aile Mahkemesi'nden verilen ... gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın zamanaşımı süresinin geçtiği gerekçesiyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesi davalarında zamanaşımı süresi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 146.maddesine göre, on yıl olarak kabul edilmektedir. Yargıtay'ın ve Dairemiz'in görüşü bu yöndedir. Çözüme kavuşturulması gereken husus, zamanaşımı süresinin yabancı mahkeme kararının kesinleştiği tarihte mi? yoksa, tanıma tenfiz kararının kesinleştiği tarihte mi?...

      Mal rejiminin tasfiyesi boşanmanın eki niteliğinde olmadığından, anlaşma gerekli değildir. Ancak anlaşma olduğu takdirde boşanmayla birlikte hüküm altına alınmasına da yasal bir engel yoktur. Bu bakımdan boşanma dava dosyasındaki tarafların karşılıklı olarak eşya, tazminat ve nafaka ile ilgili beyanları ve anlaşmalarının boşanmanın feri (eki) niteliğindeki konulara ilişkin olduğu, ayrıca eldeki davada yargılama sırasında kadının karşı tarafla ev alınması konusunda anlaştıklarına ilişkin beyanının mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak taleplerinden vazgeçtiği anlamına gelemeyeceği,mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bir anlaşma yapılmadığı, davacının boşanma dava dosyasında mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkından feragat ettiğine ilişkin açık bir beyanı olmadığı gibi, mal rejiminin tasfiyesine yönelik, hükme esas alınan bir protokol (anlaşma belgesi) de bulunmadığına göre, davacı tarafından eldeki davanın açılmasına engel bir durum yoktur....

        Söz konusu kredinin ... ayı mal rejiminin devamı süresince ödenmiş, kalan ... aylık ödemesi mal rejiminin sona ermesinden sonrasına sarkmıştır. Davacı tarafça çekilen ....000 TL kredinin tasfiyeye konu aracın satın alımında kullanıldığının kabulü gerekir. Mal rejiminin devamı süresince edinilen mal varlığının mal rejiminin sona erdiği andaki durumuna göre tasfiye gerçekleştirilir. Mal rejiminin sona erdiği ....05.2011 tarihi itibariyle çekilen kredinin .../36 oranının evlilik birliği içinde ödendiği, kalan borç miktarının ise davacı üzerinde kaldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bundan ayrı, kredi sözleşmesine ve araç alım sözleşmesine göre aracın tamamen çekilen kredi ile satın alındığı anlaşılmaktadır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporundan hareketle davacı lehine ....210,30 TL değer artış payı alacağı ve ....043,30 TL katılma alacağı olmak üzere toplam ....253,60 TL'ye hükmedilmişse de bu karara katılma olanağı bulunmamaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi kapsamında alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiiminin tasfiyesi kapsamında alacak davasının reddine dair ..... Aile Mahkemesi'nden verilen 21.07.2010 gün ve 599/900 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ....aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasında mahkemenin yetkisizliğine dair...Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen 21.01.2014 gün ve 184/21 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, mal rejiminin tasfiyesi ile dava dilekçesinde belirtilen banka mevduat hesabı ile ilgili olarak alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı.... süresinde olmayan cevap dilekçesi ile; yetkisizlik itirazında bulunmuş, yetki itirazının reddi halinde evlilik birliği içerisinde edinilen tüm malların değerlerinin hesaplamaya katılarak paylaştırılmasını savunmuştur. Dava; mal rejiminin tasfiyesine dayalı alacak isteğine ilişkindir....

              Öte yandan; tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 sayılı TMK'nun 202/1.maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir....

              Mal rejiminin tasfiyesine yönelik talebin incelenebilir hale gelmesi için mal rejiminin sona ermesi gerektiği ( TMK. md.225/2) dikkate alınıp bu talep yönünden davanın tefriki ile boşanma davasının sonucunun beklenilmesi gerekmekte ise de; tarafların boşanmalarına ilişkin hükmün temyiz edilmemek suretiyle kesinleştiği, bu durumda kadının mal rejiminin tasfiyesine ilişkin talebinin incelenebilir hale geldiği gözetilerek, bu hususta taraflara delil ibraz etmeleri için mehil verilip, gösterdikleri taktirde delilleri toplanıp sonucuna göre bu talebin esası hakkında karar verilmesi gerektiği halde, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

                Türk Medeni Kanunu’nun 219. maddesinin 1. fıkrasında yer alan “Edinilmiş mal, her eşin bu mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleridir” şeklindeki tanıma göre edinilmiş mal kavramının üç unsurdan oluştuğunun kabulü gerekir. Bunlardan ilki; edinilmiş mal, mal rejiminin devamı süresince diğer bir ifadeyle yasal mal rejiminin başlangıcından sonuna kadar olan süreç içinde edinilmiş olmalıdır. Bu unsur gereğince eşler arasında yasal mal rejiminin başladığı tarihten önce edinilmiş olanlar ile mal rejiminin sona ermesinden sonra edinilmiş olan malvarlıkları diğer unsurlara bakılmaksızın, o eşin kişisel malı sayılır. İkincisi “karşılığı verilerek edinilmiş” olmalıdır, kaldı ki bu unsur esasen “edinilmiş mal” tanımının başlıca koşuludur, zira bir malın yasal mal rejimi kapsamında edinilmiş mal sayılması, bu malın ivazlı şekilde elde edilmiş olmasına bağlıdır....

                  Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasındaki yabancı mahkeme ilamının tanınmasına ilişkin kararın kesinleştiği, tarafların anlaşmalı olarak boşanmasına ve mal rejiminin tasfiyesine karar verildiği görüşünden hareketle mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak talebinde bulunulamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu