WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalının diğer temyiz itirazlarınının incelenmesine gelince; Tasfiyeye konu aracın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 sayılı TMK'nun 202/1.maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu aracın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir....

    Mahkemece; asıl dava yönünden davacının mal rejiminin tasfiyesi kapsamında tapu iptali ve tescil isteğinde bulunamayacağı; birleşen dava yönünden ise, ispat edilemeyeceği gerekçesiyle; asıl ve birleşen davaların reddine karar verilmiştir. Hüküm, asıl ve birleşen davalar davacısı tarafından temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ: Mal rejiminin tasfiyesi Davacı-karşı davalı... ile davalı-karşı davacı ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Aile Mahkemesi'nden verilen 19.12.2011 gün ve 552/1341 sayılı hükmün Yarıgtay'ca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında mal rejiminin tasfiyesi kapsamında; katkı payı alacağına ilişkin görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; davanın kısmen kabulüne, 41.624,06 TL'nin dava tarihi olan 21.05.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davacı ve davalı vekilleri tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir....

        Dava, mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkindir. Bilindiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 225. maddesine göre; mal rejimi, eşlerden birinin ölümüyle, başka bir mal rejiminin kabulüyle, mahkemece boşanmaya, evliliğin iptaline veya mal ayrılığına geçilmesine karar verilmesi hâllerinde, mal rejimi dava tarihinden geçerli olmak üzere sona erer. Yargıtay'ın ve Dairemizin uygulamalarına göre, mal rejiminin tasfiyesi ile alacak hakkında bir karar verilmesi için eşler aralarındaki mal rejiminin sona ermesi gerekir. Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu yapılabilmesi için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle alacak davalarının görülebilirlik ön koşuludur....

        Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki anlatım ve cevaba cevap dilekçesindeki talep nedeni ile usulüne uygun açılmış mal rejiminin tasfiyesi davası olmakla yargılama yapılmak sureti ile karar verilmesi gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....

        Vakıf tarafından yapılacak ödeme; aidatlar edinilmiş mal grubundan karşılanmışsa edinilmiş mal, kişisel mal grubundan karşılanmışsa da kişisel mal sayılacaktır. Aidatların hangi eş tarafından veya hangi mal grubundan ödendiğinin kanıtlanamaması durumunda ise, az yukarı da açıklanan TMK'nun 222. maddesinin 2 ve 3. fıkraları gözönünde bulundurularak mal rejiminin tasfiyesi gerçekleştirilmelidir....

          Avcı vekili, evlilik birliği içinde davalı adına bir adet mesken satın alındığını açıklayarak, davalı adına olan tapu kaydının 1/2 oranda iptali ile davacı adına tescilini talep etmiş, harca esas değer 8.000,00 TL olarak bildirilmiştir. Harcını yatırmak suretiyle sundukları 27.05.2015 tarihli dilekçeyle davanın taraflar arasındaki mal rejiminin tasfiyesine ilişkin olduğu açıklanmış ve mesken yönünden davacının katılma-değer artış payının hesaplanarak faiziyle birlikte davalıdan tahsili istenmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile 25.033,72 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. İddianın ileri sürülüş şekline göre dava; mal rejiminin tasfiyesi isteğine ilişkindir. Bu davaların çözüm yeri 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4. maddesi gereğince Aile Mahkemeleri'dir....

            Bundan ayrı, dava konusu taşınmaz hissesi mal rejiminin sona erdiği boşanma dava tarihinde davalı adına kayıtlı olduğundan tasfiye tarihindeki değer üzerinden hesaplama yapılması gerekirken mahkemece 3.kişiye satış tarihi olan 02.07.2012 tarihindeki değer üzerinden hesaplama yapılması da doğru değildir....

              Diğer yandan, davacının talebinin yukarıda belirtildiği gibi TMK'nun 225 vd. maddeleri uyarınca evlilik birliği içerisinde iktisap edilen malvarlığının (mal rejiminin) tasfiyesi olduğu, bu amaçla tasfiyenin yapılması suretiyle ne şekilde bir tasfiye talep ettiğinin ve tasfiye sonucunda paylaşılacak bir şey kaldığı takdirde (bunun parasal bir karşılığı olacağı kural olarak davacının mal rejiminin tasfiyesi talebiyle alacak talebinde bulunması gerekeceğinden) alacak miktarının HMK'nun 31. maddesi uyarınca davacıya açıklattırılması, nisbi peşin harcı alınmamış veya eksik alınmışsa tamamlattırılması, tarafların delillerinin TMK 225 vd. maddeleri; çerçevesinde değerlendirilmesi, gerektiğinde keşif ve bilirkişi incelemesi yapılması, sonucunda bir alacak ortaya çıktığı takdirde alacağa karar verilmesi yoksa talebin reddine karar verilmesi gerekir....

                Kısmen mal ayrılığı, kısmen de edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlere karşılık gelen bu tür uzun vadeli aidat ya da borç ödemelerinde; mal ayrılığının geçerli olduğu dönemde her bir eşin yaptığı ödeme (katkı), 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihinden sonraki dönemde geçerli olan edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel malı (değer artış payı) olarak girer (TMK.nun 220/2 m.). Eşlerin mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malları, mal rejiminin sona ermesi anındaki durumlarına göre değerlendirilir ve tasfiye anındaki değerleriyle hesaba katılırlar (TMK.nun 228/1, 235/1.m). Yukarıda açıklandığı üzere dava konusu bağımsız bölüm mal rejiminin sona erdiği tarih itibarıyla, inşaat ve kooperatif ödemeleri tamamlanmadığından daha sonraki tarihte ferdileşmeyle tapuya tescil edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu