Bilindiği gibi, 4721 sayılı TMK nun yürürlüğe girdiği 01/01/2002 tarihinden sonra eşler arasında başka bir mal rejimi kararlaştırılmadıkça, yasal mal rejimi edinilmiş mallara katılma rejimidir. Edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde, mal rejiminin devamı süresince bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK m.229) ve denkleştirmeden (TMK m.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK m.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK m.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK m.236/1). Katılma alacağı yasadan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejimi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından; 11.06.2018 tarihli ek karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm mal rejimine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 30.01.2019 tarih 2019/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 28.03.2019 (Prş.)...
GEREKÇE: Dava mal rejimine dayalı alacak talebinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ile; Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad. 229) ve denkleştirmeden (TMK mad. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad. 219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad. 231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad. 236/1). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....
Mal rejimine ilişkin davalar ise boşanmanın eki (fer'i) niteliğinde davalar olmadığını söylemekteler. Konunun çok tartışmalı olduğu ve henüz bir birlikteliğin gerek doktrinde ve gerekse uygulamada sağlanamadığı görülmektedir....
Kooperatif ödemelerin 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170.maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanmasında ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakkı doğabilecektir. Kooperatif ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel mal olarak geçeceği kabul edilmektedir....
ile mal paylaşımı davasının Bayramiç Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/66 esas sayılı dosyasında devam ettiğini ancak T6'in mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulduğunu belirterek, mal kaçırma davasının kabulü ile Bayramiç İcra Dairesi 2018/693 Esas sayılı icra takibinin durdurulmasına ve iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Eşler arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir (TMK m.225/son). Bu açıklamalarla birlikte somut olaya bakıldığında; davacı tarafından dava dilekçesinde söz konusu taşınmazın evlilik birliği içerisinde edinildiğinin bildirilerek taşınmazın edinilmiş mallara katılma ile ilgili mal rejimine göre değerinin tespiti ile paylaştırılmasının talep edildiği, dava dilekçesinde değer artış payı talep edilmediği, ziynet eşyaları ile ilgili talep olmadığı gözetilerek buna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır....
TMK.nun 179.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır. Dava konusu taşınmaz 20.08.1984 tarihinde davalı adına satın alma nedeniyle tescil edilmiştir. Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar mal ayrılığı, bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar TMK.nun 202.maddesine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimine tabidirler. Davacı tarafından katkının yapıldığı ve taşınmazın satın alındığı tarih (1984) itibariyle eşler arasında 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı” rejimi geçerlidir. Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesine göre boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir....
Davalı-karşı davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının 2015/564 esas sayılı hem boşanma hem de mal rejimine ilişkin davayı birlikte açmış olduğunu, mahkemece tefrik kararı verilerek mal rejimine ilişkin davanın 2016/786 esas sayılı dosya üzerinden devamına karar vermiş olduğunu, kararın Samsun BAM 4. Hukuk Dairesince kaldırılarak 2018/975 esasıyla davaya devam edildiğini ve 2020/118 esas sayılı ile karara bağlanarak kesinleşmiş olduğunu, mal rejimine ilişkin 2016/786 esas sayalı dosya ise Trabzon Aile Mahkemesinin ikiye çıkarılması ile dava 2....
Dava mal ayrılığı rejimi döneminde edinilen mallara yapılan katkı payı alacağına ilikindir. Taraflar 23.9.1977 tarihinde evlenmiş, 28.9.2001 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 16.10.2001 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Boşanma davasının açılması ve kesinleşmesi tarihleri itibariyle taraflar arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 1.1.2002 tarihine kadar yürürlükte bulunan 743 sayılı Medeni Kanununda belirtilen yasal mal rejimi olan mal ayrılığı rejimi geçerlidir (743 TMK.nun m.170). Dava konusu mal, eşler arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde alınarak davalı eş adına tescil edildiğinden uyuşmazlığın BK’nun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmektedir. Borçlar Kanununun 125. maddesi uyarınca; kural olarak alacak davaları on yıllık zamanaşımına tabidir....