Somut olayda; Davacı yan taşınmaz ile ilgili edinilmiş mal kapsamında alacak talebinin yanında ayrıca araç yönünden de hem aynı sebeple alacak hem de aracın alımında kullanıldığı iddia ettiği düğün takılarının bedellerinin tahsilini talep etmektedir.Mahkemece öninceleme duruşmasında uyuşmazlık mal rejimine dayalı alacak ve ziynet eşyası alacağı olarak tespit edilmiş ve neticeten hem taşınmaz ve aracın tespit edilen bedellerinin yarısı oranında katılma alacağı hem de kuyumcu bilirkişi tarafından tespit edilen düğün takılarının bedellerinin toplamına katılma alacağı olarak karar verilmiştir.Oysa düğün takıları ile ilgili talep bilirkişinin de raporunda belirttiği üzere mal rejimine dayalı alacak niteliğinde değil kişisel eşyanın bedelinin tahsili niteliğindedir ve katılma alacağı içerisine dahil edilerek tek kalem halinde hükmedilmesi yerinde olmamıştır....
Aile Mahkemesinin 2007/397 Esas sayılı davanın redle sonuçlandığını ve kesin hüküm teşkil ettiğini, uyuşmazlığa konu mal varlığının mal ayrılığı rejimine tabi olup, davacının katkısı bulunmadığını, kişisel malı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın 1 yıllık zamanaşımı süresinden sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya arasındaki nüfus aile kayıt tablosu içeriğine göre; taraflar 1984 yılında evlenmişler, 19.02.2009 tarihinde kesinleşen boşanma davası üzerine evlilik birliği sona ermiştir. TMK.nun 225/2.maddesine göre evliliğin boşanmayla sona ermesi halinde, eşler arasındaki mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle son bulur....
İSTİNAF SEBEPLERİ; Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle"...boşanma davasında açıkça mal rejimine yönelik haklardan feragatlerinin bulunmadığını,davalının o tarihte müvekkiline bu edinilen mallar ile ilgili ödeme yapacağını ve çocuğunda masraflarını karşılayacağını söylemesine rağmen her ikisini de yerine getirmediğinden bu davanın açılmak zorunda kaldığını,bir başka davanın konusu olan tasfiye alacağından o an için sıkıntılı süreç olan boşanma davasında feragatin zaten mümkün olmaması gerektiğini düşündüklerini,davanın kabulü gerektiğini"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE : Dava mal rejimine dayalı alacak talebinden ibarettir. HMK 355 nci maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı ve kamu düzenini ilgilendiren hususlarda re'sen inceleme yapılması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal ayrılığı rejimine geçme ... ile ... aralarındaki mal ayrılığı rejimine geçme davasının kabulüne dair ... 2. Aile Mahkemesi'nden verilen 24.05.2012 tarih ve 600/427 sayılı hükmün Daire'nin 21.03.2013 gün ve 9618/4115 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmişti. Davalı tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile tutanaklar münderecatına ve Yargıtay ilamında açıklanan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan ve HUMK'nun 440. maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE ve anılan Kanunun 442. maddesi uyarınca (6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi gereğince 1086 sayılı HUMK'nun 427 ila 454. maddeleri yürürlükte bulunduğundan) takdiren 218,00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak ...'...
taşınmazın edinilmiş mallara katılma rejimine tabi tutularak %50 hissesinin müvekkili adına tescilini mahkemeden talep ettiklerini bildirerek davacının talep ettiği mal ayrılığı rejimine tabi taşınmazlarının edinilmiş mallara katılma rejimine tabi tutulması yönündeki taleplerinin tümden reddini, davacının İkitelli Mahallesi 254 ada 7 parselde bulunan taşınmazı evlilik birliği içerisinde müvekkilinden habersiz ve müvekkilinin ekonomik imkanlarından faydalanılarak edinildiğini, ayrıca 01/01/2002 tarihinden evvel edinilmiş olup edinilmiş mallara katılma rejimine göre tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir....
Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Muvazaaya dayalı iptal davasında, davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İcra İflas Kanunu' nun 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Somut olayda, davacı ile davalı ... arasında boşanma davasının devam ettiği, mal rejiminden kaynaklanan katılma alacağı davası da açıldığı, mal rejimine tabi olduğu iddia edilen hissenin muvazaalı olarak devredildiği, bu şekilde mal kaçırıldığı, mal rejimine ilişkin davanın sonuçsuz bırakılmak istendiğine ilişkin talepte, davacının, mal rejimine ilişkin dava sonunda bir alacağının doğmasının mümkün olduğu, muhtemelen hükmedilecek alacaklar için davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, TBK’nın 19 maddesine göre, dava açılabilmesi için davacının alacağının olmasının da dava şartı olduğu anlaşılmıştır....
Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Muvazaaya dayalı iptal davasında, davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İcra İflas Kanunu' nun 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Somut olayda, davacı ile davalı ... arasında boşanma davasının devam ettiği, mal rejiminden kaynaklanan katılma alacağı davası da açıldığı, mal rejimine tabi olduğu iddia edilen hissenin muvazaalı olarak devredildiği, bu şekilde mal kaçırıldığı, mal rejimine ilişkin davanın sonuçsuz bırakılmak istendiğine ilişkin talepte, davacının, mal rejimine ilişkin dava sonunda bir alacağının doğmasının mümkün olduğu, muhtemelen hükmedilecek alacaklar için davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, TBK’nın 19 maddesine göre, dava açılabilmesi için davacının alacağının olmasının da dava şartı olduğu anlaşılmıştır....
Muvazaaya dayalı davalarda davacının icra takibine geçmesi ve aciz belgesi almasına gerek yoktur. Muvazaaya dayalı iptal davasında, davacı muvazaalı işlemle kendisinin zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İcra İflas Kanunu' nun 277. ve izleyen maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir. Somut olayda, davacı ile davalı ... arasında boşanma davasının devam ettiği, mal rejiminden kaynaklanan katılma alacağı davası da açıldığı, mal rejimine tabi olduğu iddia edilen hissenin muvazaalı olarak devredildiği, bu şekilde mal kaçırıldığı, mal rejimine ilişkin davanın sonuçsuz bırakılmak istendiğine ilişkin talepte, davacının, mal rejimine ilişkin dava sonunda bir alacağının doğmasının mümkün olduğu, muhtemelen hükmedilecek alacaklar için davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu, TBK’nın 19 maddesine göre, dava açılabilmesi için davacının alacağının olmasının da dava şartı olduğu anlaşılmıştır....
ile mal paylaşımı davasının Bayramiç Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/66 esas sayılı dosyasında devam ettiğini ancak T6'in mal varlığı üzerine ihtiyati tedbir konulduğunu belirterek, mal kaçırma davasının kabulü ile Bayramiç İcra Dairesi 2018/693 Esas sayılı icra takibinin durdurulmasına ve iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece dosya üzerinden yapılan yargılama sonucu; davacının babası Mehmet Salih'in 21/10/2019 tarihinde vefat ettiği, müteveffa babasının davalı ile 26/04/1975 tarihinde evlendiği, davacının, müteveffa babasının evlilik birliği içinde edindiği mallarla ilgili mal rejiminden kaynaklanan dava açtığı, davanın miras hukukuna dayalı dava olmadığı, müteveffanın evliliği sırasında mal rejimine dair bir dava açmadığı, taraflar arasında davanın konusu olan mal varlıklarına ilişkin açılan bir dava yokken mirasçıları tarafından davanın açılmasının mümkün olamayacağı, mirasçıların dava ehliyeti bakımından iş bu davayı açamayacakları anlaşıldığından dava ehliyeti yönünden davanın reddine karar verilmiştir....