WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan davalar KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık TMK.nun 194.maddesine göre, aile konutunun davacı eşin rızası alınmadan satılmış olması nedeniyle satışın iptali ve taşınmazın davalı eş adına tescili isteğine ilişikin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (2.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 03.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/06/2022 NUMARASI : 2019/8 ESAS 2022/340 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı dava dilekçesinde özetle; evlilik birliği içinde alınan ve davalı adına tescil edilen taşınmaz üzerine ortak konut şerhi konulmasını talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; usulünce açılmış bir katılma alacağı davası bulunmadığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

    Hemen belirtmek gerekirki; 743 sayılı TKM'nun yürürlükte olduğu zaman edilenilen malların tasfiyesinden kaynaklanan katkı payı alacağı hakkında 818 sayılı BK'nun 125. maddesi uyarınca on yıllık zamanaşımı süresinin bulunduğu tartışmasızdır. Ancak, 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra kabul edilen Edinilmiş Mallara katılma rejiminden doğan katılma alacağı ve değer artış payı alacağı hakkında da Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin uygulanmasında bu süresinin oy çokluğuyla on yıl olduğu kabul edilmiştir. Ne var ki, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davalarının görev yeri Yagırtayı 8. Hukuk Dairesine verilmekle, katılma ve değer artış payı alacağı bakımından zamanaşımı süresi bir yıl olarak uygulanmıştır. Daha sonra oyçokluğuyla bu uygulamaya devam edilmiştir....

      Şöyle ki; dava konusu taşınmaz üzerindeki pay 01.01.2002 tarihinden sonra yasal edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde alındığına ve müteveffanın kişisel malıyla edinildiği ileri sürülmediğine (TMK'nun 222/son) göre,4721 sayılı TMK'nun 219. maddesi uyarınca edinilmiş mal olduğunun kabulü ile davacının satın alınan bu pay üzerinde katılma alacağı bulunduğu sonucuna ulaşılması gerekir. Edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağına ilişkin isteklerde, yanların taşınmazın alınmasına katkıda bulunmasına gerek bulunmamaktadır.Yasal nedenlerle edinilmiş mal üzerinde diğer eşin 1/2 oranında katılma alacağı söz konusudur.(TMK'nun 236/1) Somut olayda; dava konusu, 11 nolu bağımsız bölümün tapu kaydında müteveffa ... 1/2 oranında pay sahibi olduğuna ve bu pay edinilmiş mal niteliğinde bulunduğuna göre, davacının anılan pay üzerinde 1/2 oranında katılma alacağı olup davalı miras payı oranında tereke borcundan sorumludur....

        Tasfiyeye konu taşınmaz, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 22.03.2011 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK m. 179). Yukarda açıklanan yasal düzenleme ve ilkeler uyarınca yapılan incelemede; Tarafların anlaşmalarında belirttikleri hususlarda açıklayıcı bilgi ve delillerin bulunmadığı, ne şekilde mallarını paylaştıklarının somut olarak açıklanmadığı ve ayrıca anlaşma metni ve içeriğinin boşanma kararında yer verilmediği, mevcut beyanlarının boşanma davasının eki niteliğinde olmayan mal rejiminden kaynaklanan alacak taleplerinden feragat anlamı taşımayacağı anlaşıldığından, davanın esasının incelenerek tarafların delilleri toplanıp talepleriyle ilgili hüküm kurulması gerekirken; yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....

          Dava, 4721 sayılı TMK.nun 219, 231, 235 ve 236 maddeleri gereğince yasal mal rejiminden kaynaklanan edinilmiş mallara katılma rejimi nedeni ile istenen katılma alacağı isteğine ilişkindir. Taraflar 28.3.1990 tarihinde evlenmişler, 26.5.2010 tarihinde açılan ve kabul ile sonuçlanması üzerine 2.7.2010 tarihinde kesinleşen karar ile boşanmışlardır. Taraflar arasında evlenme tarihi olan 28.3.1990 tarihinden, 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM.nin 170.maddesi uyarınca mal ayrılığı, 1.1.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 26.5.2010 tarihine kadar başka bir mal rejimini de seçtiklerini (4722 s.K. m.10/1) ileri sürmediklerine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK. m.202). Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2 fıkrası uyarınca boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca açılan tasarrufun iptali isteğine ilişkin olmayıp Türk Medeni Kanunundaki eşler arasındaki mal rejiminden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davası olmakla hükme yönelik temyiz itirazlarını inceleme görevi Yüksek 8.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenle temyiz incelemesi yapılmak üzere dava dosyasının anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 9.6.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dosya içeriğine göre dava, eşler arasındaki mal rejiminden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 4.Hukuk Dairesine aittir. Ancak anılan dairece de görevsizlik kararı verildiğinden görevli dairenin belirlenmesi için dosyanın Başkanlar Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir. Bu nedenlerle dosyanın Başkanlar Kuruluna verilmek üzere Yargıtay Birinci Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 31.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Davacı- davalı vekili 28/08/2020 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkemenin yargılama sırasında bilirkişi seçiminde ve akabinde verilen bilirkişi raporunda çok büyük hatalar yaptığını, bu dava için dosyanın alanında uzman birisine verilmesi gerektiğini, rapora itiraz ettiklerini, mahkemenin itirazlarını gidermeden ıslah için taraflarına kesin süre vererek dosyaya karara çıkartığını, hatalı olarak düzenlenen bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, dosyanın yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasını istediklerini bu nedenle yerel mahkeme kararının müvekkili lehine kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava Tapu İptali Ve Tescil|Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) davasıdır....

                Kat 10 numaralı mesken niteliğindeki bağımsız bölümün davacının katılma alacağının azaltılması kastıyla muvazaalı satış işlemleri ile davalılar arasında devredildiğinden dava konusu tasarruf işlemlerinin iptali ile 2004 Sayılı İİK md 277 ve devamı maddelerine göre davacının katılma alacağının ve zararlarının tahsil ve tazmini amacıyla taşınmaz üzerinde davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesine, dava dosyası üzerinden taşınmaz üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, mahkeme aksi kanaatte ise dava dosyası üzerinden taşınmaz üzerinde İİK md.281 gereğince teminatsız olarak ihtiyati tedbir niteliğinde ihtiyati hacze karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Silifke 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın "tasarrufun iptali" talebine ilişkin olduğu, dava konusu taleplerin Aile Hukuku kaynaklı olması nedeniyle, davanın aile mahkemesi görev dahilinde kaldığı, görevin dava şartı ve kamu düzenine ilişkin olup re'sen gözetilmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu