Davalı ... vekili, davacı asılın boşanma davasında mal rejiminden kaynaklanan alacak talebinden feragat ettiğini belirterek, açılan davanın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, esasa yönelik ise davacının katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ... 2. Aile Mahkemesi'nin boşanma dosyasında ...'ın duruşmada alınan beyanında ''nafaka, tazminat ve mal rejiminden kaynaklanan hak talep etmediğini'' beyan ettiği, her ne kadar sonraki celse bu beyanını geri aldığını beyan etmiş ise de 6100 sayılı HMK'nun madde 311 gereğince feragatin kesin hüküm gibi sonuç doğuracağı, feragatin iptali için irade bozukluğu gibi bir iddianın da bulunmadığı görülmekle davacının davasının boşanma davasında vaki olan feragat sebebi ile reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. ... 2....
Mahkemece, talep sadece katılma alacağı isteğine ilişkin olduğu yönünden değerlendirme yapılmış ise de dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarında davacı taraf taşınmaz alınırken ve tadilatlar yaptırılırken ödenen bedelin davacı tarafından karşılandığını ileri sürerek mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak isteğinde bulunmuş olup, bozma sonrası yapılan yargılamada tadilatlardan kaynaklı alacak isteğinden feragat ettiğine dair bir beyana da rastlanılmamıştır. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, tadilatlar yönünden değer artış payı, mesken yönünden artık değere katılma alacağı isteklerine ilişkindir. Mahkemece 10 nolu meskenin edinilmiş mal olarak nitelendirilmesi de dosya kapsamına uygun düşmemektedir....
sonucu doğacak katılma, katkı, değer artış payı alacağının yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak, Ziynet Alacağı ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak ve ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... .... Aile Mahkemesi'nden verilen ........2013 gün ve 165/744 sayılı hükmün ...'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen mallar nedeniyle alacağın tespiti ile yarı payın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., davanın reddini savunmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2022 NUMARASI : 2016/745 ESAS 2022/13 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliği içinde edinilen mal rejiminin tasfiyesi suretiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 15.000,00 TL alacağın katkı alacağı için dava tarihinden, değer artış payı ve katılma alacağı için karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
tescil edildiğini, davaya konu taşınmazın edinilmiş mallara katılma rejimi kapsamında evlilik birliği içerisinde edinildiğini, bağlamda davaya konu edilen taşınmazın değeri üzerinden, davacı müvekkilinin 1/2 oranında katılma alacağı olduğunu, dava konusu taşınmazın alımında müvekkilinin ziynet eşyaları ve takılarını bozdurarak katkı sağladığını, bu nedenle müvekkilinin katılma alacağı dışında katkı payı değer artış payı alacağının da bulunduğunu, tüm bu nedenlerle dava konusu taşınmaz üzerinde müvekkilinin katkı payı ve katılma alacağı değerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mal rejiminden kaynaklanan istekler boşanmanın eki niteliğinde istekler olmadığından anlaşma ya da protokol, mal rejimlerini de kapsıyor ise bu taktirde taşınır ve taşınmaz mal niteliğinde bulunan katkı payı ya da artık değere konu olan bu tür eşyaların açık bir biçimde tek tek, bentler halinde protokolde yer alması gerekir. Somut olayda, herhangi bir açık ibare bulunmamaktadır. Sadece, "mal talepleri yoktur" ibaresi yer almaktadır. Mal tabirinin tüm taşınır ve taşınmazları kapsadığını kabul etmek mal rejimi davalarının mantığına ve hakkın özüne aykırı düşer. Mal tabiri oldukça dar bir kavramdır. Bu nedenle bu tabirin katkı payı ya da edinilmiş mallardan kaynaklanan taşınmaz ya da taşınır niteliğindeki eşyaları da kapsadığının kabulüne olanak bulunmamaktadır....
Kişilere devir ve temlikinin önlenmesi bakımından ihtiyati haciz konulmasına, mal rejiminin tasfiyesi ile davacının katılma, değer artış payı, katkı payı, artık miktarın yasal faizleri ile birlikte hesaplanarak davalıdan tahsiline karar verilmesini, talep ve dava etmiştir. Davalı erkek cevap dilekçesi sunmamıştır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 27/05/2022 NUMARASI : 2020/717 ESAS 2022/838 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliği içinde davalı adına edinilen taşınmaz ile banka hesaplarının tasfiye edilerek şimdilik 10.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 30/03/2022 tarihli dilekçesi ile de, dava değerini 156.207,00 TL olarak belirlemiştir....
(TMK m.180, 206, 208, 225) Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu olması için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Ön koşul gerçekleşmeden mal rejimine ilişkin davaların görülmesi ve sonuçlandırılması mümkün değildir. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda, usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK m.30) bekletici mesele yapılmalıdır. Aynı koşul yurtdışında verilmiş boşanmaya ilişkin mahkeme kararları hakkında Türkiye'de verilecek tanıma tenfiz kararları için de aranmaktadır....