Aile Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, katkı payı alacağı istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın eşler arasındaki mal rejiminden kaynaklanmakta olup, aile hukukuna ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... Aile Mahkemesi ise, uyuşmazlık dava dilekçesindeki şekliyle mal rejiminden kaynaklanan katılma alacağı talebine ilişkin olup Aile Mahkemelerinin görevli olduğu konusunda tereddüt olmadığını ancak davacının imzasıyla teyit ettiği mahkeme huzurundaki beyanlarında talebini tapu iptali ve taşınmazın adına tescili şeklinde sınırlandırdığını belirterek görevsizlik kararı vermiştir....
Hemen belirtmek gerekirki; 743 sayılı TKM'nun yürürlükte olduğu zaman edilenilen malların tasfiyesinden kaynaklanan katkı payı alacağı hakkında 818 sayılı BK'nun 125. maddesi uyarınca on yıllık zamanaşımı süresinin bulunduğu tartışmasızdır. Ancak, 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra kabul edilen Edinilmiş Mallara katılma rejiminden doğan katılma alacağı ve değer artış payı alacağı hakkında da Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin uygulanmasında bu süresinin oy çokluğuyla on yıl olduğu kabul edilmiştir. Ne var ki, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davalarının görev yeri Yagırtayı 8. Hukuk Dairesine verilmekle, katılma ve değer artış payı alacağı bakımından zamanaşımı süresi bir yıl olarak uygulanmıştır. Daha sonra oyçokluğuyla bu uygulamaya devam edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan alacak ... ve ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair.......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı ve katılma alacağı Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... aralarındaki katkı payı alacağı ve katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 1....
Dava dilekçesinin mal rejimleri bakımından çok iyi kaleme alındığı söylenemez. İsteğin belirlenmesi konusunda güçlü bir duraksama söz konusudur. Taraflar dava ve cevap dilekçeleriyle diğer beyanlarında katkı payı ve katılma ibareleriyle ne istediklerini açık bir biçimde açıklayamamışlardır. 01.01.2002 tarihinden önce yasal mal rejimi olarak kabul edilen mal ayrılığından kaynaklanan katkı alacağı ya da katkı payı alacağı, 01.01.2002 tarihinden sonra ise, yasal mal rejimi olarak öngörülen edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağı söz konusudur. Taraflarca bu iki döneme ait kavramlar birbirlerine karıştırıldığı gibi mahkemece de gerekçe kısmında katkı payı ve edinilmiş mal ibarelerini kullanmak suretiyle kavramları birbirine karıştırdığı ve yerli yerine kullanmadıkları belirlenmiştir....
Ödemelerin 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170.maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanmasında ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakkı doğabilecektir. Ödemelerin bir kısmının mal ayrılığı bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel mal olarak geçeceği kabul edilmektedir....
Toplanan delillerden, davacının taşınmazın edinilmesine katkıda bulunduğu, katkı oranının en azından 1/2 nispetinde bulunduğu gerçekleşmiştir. Bu bakımdan, katkı sebebiyle tazminatın hesabında taşınmazın dava tarihindeki değerinin esas alınması doğru ise de, edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan artık değere katılma alacağının (TMK. m.231, 236/1) hesabında, bu rejim sırasında edinilen ve mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan aracın tasfiye anındaki değerinin esas alınması (TMK. m.235/1) gerekirken, dava tarihindeki değerin esas alınarak katılma alacağının hesaplanması doğru bulunmamıştır....
Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı ... ile ... aralarındaki katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı davalarının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 3. ........ Mahkemesi'nden verilen 17.12.2012 gün ve 837/1302 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili, duruşmasız olarak davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17.09.2013 ........ günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı ... vekili Avukat ... ve karşı taraftan davalı ... vekili Avukat ... geldiler....
Kooperatif ödemelerinin 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170.maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanmasında ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakkı doğabilecektir. Kooperatif ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel mal olarak geçeceği kabul edilmektedir....
Hukuk Dairesi TMK'nun 178. maddesinde öngörülen 1 yıllık zamanaşımını, katılma ve değer artış payı alacakları ile ilgili olarak açılan davalarda uygulanmakta idi. Ancak, Yüksek Hukuk Genel Kurulu'nun 17.04.2013 tarih ve 2013/8-375 Esas, 2013/520 Karar sayılı kararıyla katılma ve değer artış payı alacaklarına ilişkin davalarda da 10 yıllık zamanaşımının uygulanacağı öngörüldüğünde Dairece, Genel Kurulun bu görüşü benimsenmiş ve 17.04.2013 tarihinden itibaren bu tür alacak davaları hakkında da 10 yıllık zamanaşımı uygulanmaktadır. 01.01.2002 öncesi yasal mal rejimi olarak kabul edilen mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen mallardan kaynaklanan katkı payı alacaklarına ilişkin davalarda ister sözleşme olsun ister olmasın TMK'nun 5. maddesi yoluyla 6098 sayılı TBK'nun 146 (BK.nun 125.) maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı uygulanmaktadır. Mal ayrılığı rejiminden kaynaklanan katkı payı alacağı davalarında hiçbir zaman TMK'nun 178. maddesi uygulama alanı bulmamıştır....