"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kabulüne dair ... 1. Aile Mahkemesi'nden verilen ... sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....
Dava; istek ve olayın gelişimi gözönünde tutulduğunda katkı payı alacağı ya da edinmiş mallara katılma alacağı isteğiyle bir ilgisi bulunmayıp, taraflar arasında oluşan inanç sözleşmesinden kaynaklanan ve 05.02.1947 tarih 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı kapsamında çözümlenmesi gereken tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dava başlangıçta doğru olarak Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Ne var ki; Denizli 1.Asliye Hukuk Mahkemesi, 05.02.2009 tarihinde kesinleşen 11.11.2008 tarih, 2008/163 Esas ve 2008/438 Karar sayılı kararı ile uyuşmazlığın mal rejiminden kaynaklanan kişisel malın tespiti ve tescili isteğine ilişkin bulunduğundan görevli ve yetkili mahkemenin Denizli Nöb. Aile Mahkemesi olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir. Dava dosyası HUMK.nun 193/3.fıkrasında açıklanan 10 günlük hak düşürücü süre içerisinde Denizli Aile Mahkemesine aktarılmıştır....
Her ne kadar taşınmaz tapuya 15.05.2012 tarihinde tescil edilmiş ise de, ödemelerin sona erdiği ve teslimin yapıldığı tarihteki mal rejimine tabi olacağından, tescil tarihi itibariyle isteğin salt katılma alacağına ilişkin olduğu söylenemez. Şu halde, taşınmaza 01.01.2002 tarihinden öncesi yapılan ödemeler bakımından davacının isteği 743 sayılı TKM'nin (Mülga) 170. maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen maldan kaynaklanan katkı payı alacağı, 01.01.2002 tarihinden sonrasına ilişkin ise 4721 sayılı TMK'nun 219. maddesi uyarınca edinilmiş mal olduğunun kabulü ile davacının edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağına ilişkindir. (TMK.nun 236/1). Mahkemece taşınmaza ilişkin ödeme belgelerinin eksiksiz olarak Kooperatif başkanlığından getirtilmesi, ödemelerin sona erdiği tarihin sorulup belirlenmesi, ondan sonra oluşacak duruma göre araştırma ve inceleme yapılarak bir hüküm kurulması gerekir....
ŞTİ'ndeki davalı hissesi yönünden kabul edilen kısımdan fazlaya ilişkin katılma alacağı ile değer artış payı alacağı ve katkı payı alacak talebinin REDDİNE, (150.244,57- TL) "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın; dava konusu Yayla Et Gıda San. Tic. Pazarlama Şirketindeki hisselere ilişkin katılma alacağı isteminin reddedilen kısmı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2021 NUMARASI : 2018/6 ESAS 2021/755 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Değer Artış Payından Doğan Alacak) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Artık değere katılma alacağı ise; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK 236/1.m). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Değer artış payı ve artık değere katılma alacak miktarları hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malın, bu tarihteki durumuna göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm(rayiç) değeri esas alınır (TMK 227/1, 228/1, 232 ve 235/1 m.). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür....
Mahkemece, TMK.nun 225 maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinin istenebilmesi için boşanma hükmünün kesinleşmesinin gerektiği, bu şartın gerçekleşmediğinden talep hakkının doğmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, mal rejiminden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Eldeki dava, 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra 10.9.2009 tarihinde açılmıştır. Taraflar arasındaki boşanmaya ilişkin dava dosyası Bakırköy 1. Aile Mahkemesinin 2009/429 Esasında derdest bulunmaktadır. Katkı payı alacağının istenebilmesi için eşler arasında geçerli bulunan edinilmiş mallara katılma rejiminin (TMK. 218-241.md) sona ermesi gerekmektedir. (TMK.nun 225.maddesi). Tarafların evliliği hukuken devam ettiğine göre, mal rejimi sona ermemiş ve davanın görülebilirlik koşulu gerçekleşmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 25/11/2022 tarih ve 2022/409 Esas 2022/394 Karar sayılı kararı ile davaya bakmakla görevle ve yetkili mahkemenin Serik Aile Mahkemesi olduğu kanaatiyle karşı görevsizlik kararı verildiği, her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığının doğduğu, sorunun merci tayini yoluyla çözülebileceği tespit edilmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava, mal rejiminden kaynaklanan(katılma alacağı) istemine ilişkindir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33)....
Mal ayrılığı rejiminde; eşler kendi malları üzerinde tasarruf yetkisine ve intifa hakkına sahiptir ve mallarının idaresi kendisine aittir (TKM m.186/1). Her birinin malları, geliri ve kendi kazançları yine kendilerine ait kişisel mallarıdır (TKM m.189). Kadın veya kocanın, diğerinin mal rejiminin devamı sırasında edindiği mal varlığına katkısı nedeniyle katkı payı alacağı isteyebilmesi için, mutlaka para ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması gerekir. Bu katkı, ziynet, miras veya bağış yoluyla elde edilen başka mal varlıklarının kullanılması ile toplu olarak yapılabileceği gibi, çalışan eşin gelirleriyle de yapılması mümkündür. Çalışarak, düzenli ve sürekli gelire (maaş, gündelik, kar payı vs gibi) sahip eşin, aksi kanıtlanmadıkça diğer eşin sahip olduğu mal varlığına yapabileceği tasarruf oranında katkıda bulunduğunun kabulü gerekir. Yargıtay'ın ve Dairemizin devamlılık gösteren uygulamaları da bu yöndedir....
kalan 200,00TL'yi de evin diğer masrafları için eşine verdiğini, bu nedenle müvekkilinin krediye binaen ev üzerinde katkı olacağı hakkının bulunduğunu, müvekkilinin düğünde takılan altınları da talep ettiğini belirterek fazlaya dair mal rejiminden kaynaklı katılım alacağı, katkı payı alacaklarına ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere müvekkili ile davalı arasındaki edinilmiş Mal Rejiminin tasfiyeti ve müvekkili lehine doğacak şimdilik 10.000,00 TL katılım alacağı ve katkı payı alacağı ile kabulüne karar verilmesi talep ve dava etmiştir....