Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava mal rejiminden kaynaklanan katılma alacağına ilişkin olup, katılma alacağına tasfiye tarihi olan karar tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması gerekirken boşanma tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması usul ve yasaya aykırı ise de; bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir....

    Hukuk Dairesi’nin görevleri başlıklı 9. bent hükmü aynen şöyledir “boşanmadan bağımsız olarak açılan karı koca arasında, Borçlar Kanunundan kaynaklanan eşya davaları sonucu verilen hüküm ve kararlar”..) eşya ve takılarla ilgili boşanmadan bağımsız olarak açılan, karı koca arasındaki davalar sonucu verilen hüküm ve kararlara 8. Hukuk Dairesinin temyiz incelemesi alanına girmemektedir. (8. Hukuk Dairesi eşler arasında mal rejiminden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlara ilişkin temyiz incelemesine bakmakla görevlidir.) Bu bakımdan hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (6.) Hukuk Dairesine ait olmakla, gereği için, dosyanın anılan daire başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece; katkı payı alacağı için Büyükçekmece 3. Aile Mahkemesinin 2013/622 esas sayılı dosyasında açtığı davanın reddine karar verilmesi nedeniyle davacının davaya konu taşınmazın tapusunun iptalini istemekte hukuki yararının kalmadığı, ancak bu kararın kesinleşmemesi nedeniyle davanın esası hakkında inceleme yapıldığı, davacının boşanma davasında nafaka, tazminat, yargılama gideri, mal rejiminden kaynaklanan alacak talebi olmadığı yönündeki beyanı doğrultusunda Büyükçekmece 2. Aile Mahkemesinin 2011/1110 esas sayılı boşanma davasında tarafların boşanmalarına karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, boşanma davasında mal rejimine ilişkin haklardan feragat edilmesinin mahkeme içi ikrar olarak değerlendirildiği ve feragat edilen bu hakka dayanılarak dava açmanın hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu ve dürüstlük kuralına aykırılık oluşturduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir....

        Her ne kadar mahkeme gerekçesinde katkı payının tahsiline ilişkin istekte bulunulduğu açıklanmış, hükümde ise katılma alacağına hükmedilerek tereddüt yaratılmış ise de dava dilekçesi ve dosya kapsamına göre davacının talebi dava konusu dört parça taşınmaz üzerinde katılma alacağı (TMK.m.231) isteğine ilişkindir. Edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu döneme ilişkin olarak bu rejimden kaynaklanan artık değer üzerindeki katılma alacağı istenebilir. Dava konusu taşınmazlardan 1.1.2002 tarihinden önce edinildiği anlaşılan 225 ada 28 parsel dışındaki üç parça taşınmazın davalı adına edinme tarihlerinin evlilik birliği içinde ve 1.1.2002 tarihinden sonra olduğuna, davalı tarafından aksi yani kişisel mal oldukları ispatlanamadığına göre bu üç parça taşınmazın edinilmiş mal olarak kabulü gerekir (TMK.nun 222/3.m.)....

          GEREKÇE ; Dava; murisin katkı payı alacağına karşılık mirasçısı tarafından açılmış mal rejiminden kaynaklı alacak davasıdır. 01.01.2002 tarihinden önce 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (TKM) yürürlükte olduğu dönemde, eşler arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerliydi (TKM mad.170). TKM'de, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenleme mevcut olmadığından, eşlerin bu dönemde edindikleri mal varlığının tasfiyesine ilişkin uyuşmazlık, aynı kanunun 5.maddesi yollamasıyla Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri göz önünde bulundurularak "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi kurallarına göre çözüme kavuşturulmalıdır. Zira Borçlar Kanunu Medeni Kanunun tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir (eBK mad.544, TBK mad.646). Mal ayrılığı rejiminde; eşler kendi malları üzerinde tasarruf yetkisine ve intifa hakkına sahiptir ve mallarının idaresi kendisine aittir (TKM mad.186/1). Her birinin malları, geliri ve kendi kazançları yine kendilerine ait kişisel mallarıdır (TKM mad.189)....

          Kadın veya kocanın, diğerinin mal rejiminin devamı sırasında edindiği mal varlığına katkısı nedeniyle katkı payı alacağı isteyebilmesi için, mutlaka para ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunması gerekir. Bu katkı, ziynet, miras veya bağış yoluyla elde edilen başka mal varlıklarının kullanılması ile toplu olarak yapılabileceği gibi, çalışan eşin gelirleriyle de yapılması mümkündür. Çalışarak, düzenli ve sürekli gelire (maaş, gündelik, kar payı vs gibi) sahip eşin, aksi kanıtlanmadıkça diğer eşin sahip olduğu mal varlığına yapabileceği tasarruf oranında katkıda bulunduğunun kabulü gerekir. Yargıtay'ın ve Dairemizin devamlılık gösteren uygulamaları da bu yöndedir....

          -2- 2012/5204- 2013/1232 Dava, mal rejiminden kaynaklanan alacak isteğine ilişkindir. Mahkemece, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş ise de, Mahkemenin bu görüşüne katılma olanağı bulunmamaktadır....

            Uyuşmazlık ve hüküm evlilik birliği içinde edinilen, tapuda davalı adına kayıtlı olan taşınmazın alımına katkıda bulunmaktan kaynaklanan tapu iptali ve tescil, kabul edilmemesi halinde katkı payı oranında alacağa ilişkin olup,eşler arasındaki mal rejiminden kaynaklanmaktadır. Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 26.01.2009 tarih ve 1 sayılı kararının 3. maddesi gereğince inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.12.10.2009 (Pzt.)...

              Her ne kadar taşınmaz tapuya 15.05.2012 tarihinde tescil edilmiş ise de, ödemelerin sona erdiği ve teslimin yapıldığı tarihteki mal rejimine tabi olacağından, tescil tarihi itibariyle isteğin salt katılma alacağına ilişkin olduğu söylenemez. Şu halde, taşınmaza 01.01.2002 tarihinden öncesi yapılan ödemeler bakımından davacının isteği 743 sayılı TKM'nin (Mülga) 170. maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen maldan kaynaklanan katkı payı alacağı, 01.01.2002 tarihinden sonrasına ilişkin ise 4721 sayılı TMK'nun 219. maddesi uyarınca edinilmiş mal olduğunun kabulü ile davacının edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağına ilişkindir. (TMK.nun 236/1). Mahkemece taşınmaza ilişkin ödeme belgelerinin eksiksiz olarak Kooperatif başkanlığından getirtilmesi, ödemelerin sona erdiği tarihin sorulup belirlenmesi, ondan sonra oluşacak duruma göre araştırma ve inceleme yapılarak bir hüküm kurulması gerekir....

                HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1752 KARAR NO : 2023/1951 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : EMESİ TARİHİ : 31.03.2023 Tarihli Ara Karar NUMARASI : 2023/222 ESAS DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı kadın tarafından mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katkı payı ve katılma alacağı istemlerine ilişkin açılan davada, davacı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; davalı T3 ve tek ortağı ve sahibi olduğu Çimenoğlu Taşımacılık Emlak İnşaat Taahhüt Tarım Gıda Turizm Sanayi ve Tic. Ltd. Şti....

                UYAP Entegrasyonu