Mahkemece davacının bu taşınmazlara yönelik katkı payı alacağı olmadığı kabul edilmiş ise de dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre mahkemenin bu görüşüne katılmak mümkün değildir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir(6100 s.lı HMK 33 m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katkı payı alacak isteğine ilişkindir. 01.01.2002 tarihinden önce 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (TKM) yürürlükte olduğu dönemde, eşler arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerliydi (TKM 170 m). TKM'de, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenleme mevcut olmadığından, eşlerin bu dönemde edindikleri malvarlığının tasfiyesine ilişkin uyuşmazlık, aynı kanunun 5. maddesi yollamasıyla Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri gözönünde bulundurularak "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi kurallarına göre çözüme kavuşturulmalıdır. Zira Borçlar Kanunu, Medeni Kanunun tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir (eBK 544, TBK 646 m)....
Dava, taşınmazlardan 954 parsel nolu bağımsız bölümün 21.11.2000 tarihinde edinilmiş olmasına göre bu taşınmaz bakımından, 743 sayılı TKM'nun 170.maddesi uyarınca mal ayrılığı rejiminden kaynaklanan katkı payı alacağı, 248 ada 12 parsel taşınmaz yönünden ise, 26.5.2003 tarihinde edinilmiş olması sebebiyle 4721 sayılı TMK'nu uyarınca edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağı isteğine ilişkindir. Kural olarak, 743 sayılı TKM'nin yürürlükte olduğu 01.01.2002 tarihinden önce edinilen malvarlığı yönünden eşlerin birbirlerinden katkı payı karşılığında bir tazminat isteyebilmesi için mutlaka parasal veya para ile ölçülebilen maddi bir değer koymak suretiyle katkısının bulunması gerekir. . 01.01.2002 tarihinden sonra edinilen malların tasfiyesi ile katılma alacağı istekleri yönünden eşlerin çalışıp çalışmamasının bir önemi yoktur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 01/11/2022 NUMARASI : 2022/10 ESAS 2022/81 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Dava, 4721 sayılı TMK.nun 219, 231, 235 ve 236 maddeleri gereğince yasal mal rejiminden kaynaklanan edinilmiş mallara katılma rejimi nedeni ile istenen katılma alacağı isteğine ilişkindir. Taraflar 28.3.1990 tarihinde evlenmişler, 26.5.2010 tarihinde açılan ve kabul ile sonuçlanması üzerine 2.7.2010 tarihinde kesinleşen karar ile boşanmışlardır. Taraflar arasında evlenme tarihi olan 28.3.1990 tarihinden, 4721 sayılı TMK.nun yürürlüğe girdiği 1.1.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM.nin 170.maddesi uyarınca mal ayrılığı, 1.1.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 26.5.2010 tarihine kadar başka bir mal rejimini de seçtiklerini (4722 s.K. m.10/1) ileri sürmediklerine göre yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK. m.202). Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2 fıkrası uyarınca boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık; eşler arasındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak(katkı payı-katılma) istemine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 8.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 16.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava; eşler arası mal rejiminden kaynaklanan katkı payı alacağına ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 8.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 23.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Uyuşmazlık; eşler arasında mal rejiminden kaynaklanan katkı payı alacağına ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 8.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 23.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İddianın ileri sürülüş şekline göre dava; mal rejiminden kaynaklanan katkı payı alacağı ve artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. 1-Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller değerlendirilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına, dava konusu edilen bazı malların evlenme tarihinden önce satın alındığına, bir kısım mal varlığının ise mal rejiminin sona erdiği tarihten sonra edinilmesi nedeniyle tasfiyeye tabi olmadığı anlaşıldığına, tasfiye tabi mal varlığı üzerinden davacının katkı payı alacağı ile artık değere katılma alacağı usulüne uygun olarak tespit edildiğine göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bentte gösterilen dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davacı vekilinin 2992 ada 10 parsele ilişkin temyiz itirazlarına gelince; mahkemece bu taşınmaza yönelik davanın reddine karar verilmiş ise de verilen karar usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır....
İstinaf Sebepleri Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğu, davanın görülmesine engel kesin hüküm söz konusu olmadığı, anlaşmalı boşanma ilamının hüküm kısmında katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı, mal rejiminden doğan alacak, ziynet eşyası ve sair hak ve alacak talepleri olmadığından bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verildiği, taraflar arasında mal rejiminin tasfiyesine veya katılma alacağına ilişkin verilen bir karar olmadığı, kesin hüküm nedeniyle davanın reddinin hatalı olduğu, taraflar arasında mal rejiminin tasfiyesine ilişkin bir protokol olmadığı, davacının mal rejimi alacağından feragat etmediği ya da davalı ile sulh olmadığı, boşanma kararında boşanmanın mali sonuçları ve mal rejiminin tasfiyesinin hükme bağlanmadığı, boşanma davasının görülmesinin ve protokolün hazırlanması aşamalarının tamamen davalının kontrol ve tasarrufu altında gerçekleştirildiği, kararda hükmedilen...
, katkı payı alacağı ve değer artışı davası açamayacakları anlamına gelmediğini, söz konusu protokol düzenlemesi mal rejimine ilişkin davalardan açık bir şekilde vazgeçme içeriği taşımadığını, bunun için açık bir şekilde vazgeçme iradesi olması ve bunun protokol metnine açık bir şekilde yazılması gerektiğini, müvekkilinin katılım alacağı, katkı payı alacağı ve değer artışı davalarından açık bir şekilde vazgeçmek iradesi bulunmadığını, nitekim taraflar boşanma protokolünün 5. bendinde "Tarafların birbirlerinden hiçbir maddi-manevi tazminat ve nafaka talebi bulunmamaktadır....