Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Katkı payı alacağı davalarında, katkı oranının tasfiyeye konu malın dava tarihi itibariyle belirlenen sürüm(rayiç) değeri ile çarpılması suretiyle katkı payı alacak miktarı hesaplanır. Bu durumda mahkemece katkı payı alacağının hesaplanmasında, tasfiyeye konu 1528 parsel sayılı taşınmazın dava tarihi itibariyle belirlenen değeri esas alınması gerekirken ve bu husus uyulan bozma ilamında da açıkça belirtildiği halde keşif tarihindeki değeri esas alınarak davalı aleyhine fazla alacğa hükmedilmesi doğru olmamıştır. 3-Davacı vekilinin faiz başlangıç tarihine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece hüküm altına alınan alacak katkı payı alacağı olup, 743 sayılı TKM’nin 170. maddesi uyarınca mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen mallardan kaynaklanan katkı payı alacağına faiz talebi bulunduğu takdirde dava dilekçesindeki miktar yönünden dava, ıslah edilen miktar yönünden ise ıslah tarihinden geçerli olarak yasal faize hükmedilmesi gerekir....

    maddesi gereğince taraflar arasında mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönemde edinilen taşınmazdan kaynaklanan katkı payı alacağı isteğine ilişkin bulunduğuna ve Mahkemece bu yönde hüküm kurulduğuna göre, alacağa uygulanacak yasal faizin dava tarihinden başlatılması yerine karar tarihinden başlatılması doğru değilse de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasında yer alan '' ......

      tescil edildiğini, davaya konu taşınmazın edinilmiş mallara katılma rejimi kapsamında evlilik birliği içerisinde edinildiğini, bağlamda davaya konu edilen taşınmazın değeri üzerinden, davacı müvekkilinin 1/2 oranında katılma alacağı olduğunu, dava konusu taşınmazın alımında müvekkilinin ziynet eşyaları ve takılarını bozdurarak katkı sağladığını, bu nedenle müvekkilinin katılma alacağı dışında katkı payı değer artış payı alacağının da bulunduğunu, tüm bu nedenlerle dava konusu taşınmaz üzerinde müvekkilinin katkı payı ve katılma alacağı değerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Evlilik birliği kurulmadan önce taraflardan biri adına satın alınan mal varlığı üzerinde diğer tarafın mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan katkı payı alacağı isteğinde bulunma imkanı yoktur. Taşınmaz evlilik birliği içinde edinilmediğinden taraflar arasındaki uyuşmazlığın Borçlar Kanunun genel hükümlerine göre çözüme kavuşturulması gerekmekte olup TMK’nun mal rejimini düzenleyen hükümlerinin uygulanma yeri yoktur. Dava konusu 5 numaralı dubleks mesken tarafların evlilik birliğinin kurulduğu 04.07.1988 tarihinden önce 25.08.1987 tarihinde davalı adına edinildiğine göre davacının bu taşınmaz yönünden davalıdan katkı payı alacağı istemesi mümkün değildir. Mahkemece bu taşınmaz yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hesaplama yapılarak katkı payı alacağına hükmedilmiş olması doğru olmamıştır....

        Gerek mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önce ve gerekse yasal edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde davacının mal rejiminden kaynaklanan hakkı ayni hak olmayıp, şahsi hakka dayalı alacak isteğidir. Yani her iki durumda da malın kendisi değil, mala yapılan katkı payı alacağı veya edinilmiş mallara yapılan katılma alacağı istenebilir (TMK.m.231, 236/1). Saptanan somut olgulara ve dosya kapsamına göre, davacı malın aynını istediği halde isteğinin değer artış payı olarak ya da edinilmiş mallara katılma alacağı veya katkı payı alacağı olarak nitelendirilemez. Davacının belirtilen bu isteklere yönelik olarak ve harcını yatırmak suretiyle yöntemine uygun bir biçimde açılmış herhangi bir dava ve isteği bulunmadığı gibi, aynı biçimde yapılmış bir ıslah isteği de yoktur....

          gönderilmesi nedeniyle toplam 01.01.2002 sonrası kooperatif ödemelerine oranının hesaplandığı ve %24,91 oranında kişisel mal oranının bulunduğu, bu kişisel mal oranının da edinilmiş mal dönemindeki toplam ödeme oranı olan %72,4 üzerinden hesaplaması yapıldığında , davalı lehine denkleştirilecek kişisel mal oranının %17,95 olduğu, bu oranın da dava konusu taşınmazın karar tarihine en yakın güncel değeri olan 270.000,00 TL üzerinden 48.465,00 TL olarak davalı lehine denkleştirilecek miktar olarak dosya kapsamına uygun hesaplandığı, davacı kadının da % 50 katkı payı oranın da 01.01.2002 yılı öncesi yapılan 7,140,00 TL'nin toplam ödemeye oranının %27,96 olup bunun %50'si olan %13,98 katkı oranını davacının talep edebileceği, bunun da taşınmazın güncel değeri dikkate alındığında; 37.746,00 TL olduğu, aynı oran davalı erkek için de hesaplandığından 01.01.2002 yılı mal ayrılığı rejimi döneminde 37.746,00 TL katkı payının bulunduğu, tarafların kişisel mal olarak değerlendirilen denkleştirilecek...

          GEREKÇE: Dava; mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı alacak isteğine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; İlk derece mahkemesince; "tarafların anlaşmalı boşanma protokolünde katkı payı talep etmediklerin tasdik etmeleri, duruşma sırasında eşya ve mal varlığına ilişkin hiçbir mal ve alacak talep etmediklerini beyan etmeleri anlaşmalı boşanma sırasında mal rejiminin tasfiyesinde geleceğe yönelik bir anlaşma yapıldığını göstermektedir. Aynı zamanda tarafların kesinleşen anlaşmalı boşanma davasının 2 numaralı bendinde tarafların karşılıklı olarak katkı payı alacağı talep etmedikleri belirtilmiş ve bu karar kesinlişmiştir....

          KARŞI OY Dava; erkek eşin açtığı mal rejiminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davacı dava dilekçesinde; davalı ile 22.01.1976 tarihinde evlendiklerini, Adana 5....

            Bu durum karşısında eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden, evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170.maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı 16.06.2008 tarihine kadar 4722 sayılı Kanunun 10. maddesi gereğince, TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava dilekçesinin içeriği, taraflar arasındaki evlenme tarihi ve taşınmazın davalı adına tescil tarihine göre dava 4721 sayılı TMK'nun 202 ve devamı maddeleri gereğince kabul edilen yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan ve TMK.nun 231, 232, 235 ve 236. maddeleri gereğince açılan katılma alacağı isteğine ilişkindir....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Katılma, Katkı Payı ve Değer Artış Payı Alacağı İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 1. Aile Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda ... 1. Aile Mahkemesinin 28.12.2017 tarihli ve 2015/204 Esas, 2017/907 Karar sayılı kararıyla katılma alacağı ve katkı payı alacağının kabulüne, değer artış payı alacağı hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2....

                UYAP Entegrasyonu