K A R A R Davacı-davalı ... vekili, evlilik birliği içinde davalı erkek adına edinilen bir adet taşınmaz yönünden mal rejiminin tasfiyesi isteğinde bulunmuş, yersiz açılan birleşen davaların ise reddini savunmuştur. Davalı-davacı ... vekili, boşanmadan kaynaklı maddi ve manevi tazminat ile evlilik birliği içinde birleşen davalı kadın adına edinilen bir adet araç yönünden mal rejiminin tasfiyesi isteğinde bulunmuş, asıl dava yönünden taşınmazın edinilmesinde davacı kadının katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davacı -davalı ...'nin mal rejiminden kaynaklı davasının kısmen kabulüne; 573.068.929 TL değer artış payı alacağı ve 87.046,063 TL artık değer katılma alacağı olmak üzere toplam 660.115,55 TL' nin karar kesinleştiği tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte davalı-davacı ... 'den alınarak ...'ye verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine; davalı-davacı ......
(TMK m.180, 206, 208, 225) Başka bir anlatımla, şahsi hak niteliğindeki mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak hakkının dava konusu olması için muaccel (istenebilir) hale gelmesi gerekir, bu da mal rejiminin sona ermesi ile gerçekleşir. Mal rejiminin sona ermesi, mal rejiminin tasfiyesiyle katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı davalarının görülebilirlik ön koşuludur. Ön koşul gerçekleşmeden mal rejimine ilişkin davaların görülmesi ve sonuçlandırılması mümkün değildir. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda, usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK m.30) bekletici mesele yapılmalıdır. Aynı koşul yurtdışında verilmiş boşanmaya ilişkin mahkeme kararları hakkında Türkiye'de verilecek tanıma tenfiz kararları için de aranmaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu, Ahlat Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/210 Esas sayılı boşanma davasında her ne kadar talep edilmişse de katkı payı alacağı ve mal rejiminden kaynaklı taleplerin tefrik edileceğini beyan ile 4721 sayılı TMK'nın "Değer Artış Payı" başlıklı 227. Maddesine dayanan davalarının kabulü ile vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Dava, mal rejimi davasıdır. 6100 sayılı HMK. 'nun 355. Maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu; Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m.33). Dava dilekçelerindeki açıklamalar ve dosya kapsamına göre dava, değer artış payı isteğine ilişkindir....
Taraflar, 15.06.2000 tarihinde evlenmişler, 21.02.2008 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 12.09.2008 tarihinde kesinleşmesi üzerine boşanmışlardır. 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden sonra bir yıl içinde başka mal rejimi seçilmediğinden, taraflar arasında bu tarihe kadar 743 sayılı TKM'nin 170.maddesi uyarınca mal ayrılığı, bu tarihten sonra edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK'nun 202). Yanlar arasındaki mal rejimi, boşanma davasının açıldığı 21.02.2008 tarihinde sona ermiştir (TMK.nun 225/2). Dava konusu 10291 ada 4 parsel, 20.03.2003 tarihinde satın alınarak davalı ... adına tescil edilmiş, 28.01.2008 tarihinde diğer davalı babası ...’e devredilmiştir. Toplanan deliller ve dosya kapsamından davanın TMK'nun 202 ve devam maddeleri uyarınca yasal edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağı isteğine ilişkindir. Davacı vekili hükmü faiz başlangıç tarihine ilişkin olarak temyiz etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, yargılama sırasında boşanma ve boşanmanın mali sonuçlarına ilişkin birbirlerinden katkı payı ve mal rejiminden kaynaklanan taleplerinin olmadığını belirttikleri ve tutanağa geçen beyanlarını imzaladıklarını, hükmün 5 numaralı bendinde de "...Tarafların karşılıklı olarak maddî manevî tazminat , nafaka, eşya ,katkı payı ve mal rejiminden kaynaklanan talepleri olmadığından bu konularda karar verilmesine yer olmadığına..." karar verildiği, kararın temyiz edilmeksizin 13.07.2011 tarihinde kesinleştiği, davacı tarafın beyanlarının, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 188 inci maddesinin birinci bendi uyarınca kesin delil niteliğini haiz mahkeme için ikrar niteliğinde olduğu ve eldeki dava bakımından kendilerini bağladığı, taraflar arasında anlaşmalı olarak boşanmaya karar verilmesi durumunda boşanmanın mali sonuçlarına ilişkin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının reddine dair ... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen 15.05.2012 gün ve 462/443 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ..., evlilik sırasında vekil edeni adına iken davalıya devrettiğini, dava konusu taşınmazın evlenmeden önce vekil edeni tarafından edinilen mal olduğunu ve davalının devri fırsat bilerek vekil edeninden boşandığını açıklayarak davalının evlilik devam ederken edindiği dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 2.000 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
Artık değere katılma alacağı miktarı ile değer artış payı alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malın, bu tarihteki durumuna göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değeri esas alınır (TMK m. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK m. 222). Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Eşya Alacağı) : Mihir Senedinden Kaynaklanan Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 20.01.2021 (Çar.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminden kaynaklanan davalar K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak yapılan temliki tasarrufun iptali, diğer bir deyişle şahsi hakka ilişkin tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin bulunduğuna, Dairemizin 10.10.2011 gün, 2011/2997-5028 Esasa ve Karar sayılı kesinleşen ve Yerel Mahkeme'nin görevine ilişkin bozma kapsamından da bu hususun belirlenmiş olmasına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih 1 saylıı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'ne ait olmakla, gereği için, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 09.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesi gereğince değer artış payı alacağı bulunduğunu, mal rejiminin tasfiyesi ile dava konusu taşınmaz ve araç nedeniyle davacının katılma alacağı ve değer artış payı alacağının hesaplanarak tasfiyenin sona erme tarihinden yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili 11.04.2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; tarafların 2007 tarihinde 2.kez evlendiğini, 2 çocukları olduğunu, Soma 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 14/11/2018 tarih, 2015/98 E. - 2016/345 K. sayılı kararı ile boşandıklarını, kararın kesinleşmediğini, davalının aile hekimi olarak çalıştığını, TMK'nın 225.maddesine göre mal rejiminin sona ermesi için boşanma davasının kesinleşmesi gerektiğini, oysa boşanma kararının henüz kesinleşmediğini, tarafların katkısının aynı düzeyde olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Soma 2.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2018/77 E. 2021/487 K....