Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Artık değerin katılma alacağı miktarı ile değer artış payı alacak miktarı hesaplanırken mal rejiminin sona erdiği sırada ki mevcut olan malın bu tarihte ki durumuna göre ancak tasfiye tarihinde ki sürüm değeri esas alınır. Yargıtay uygulamaları da bu doğrultudadır. Bilindiği üzere 01/01/2002 tarihinden önce 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi yürürlükte olduğu dönemde eşler arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerli idi. Bu dönemde edindikleri mal varlıklarının tasfiyesine ilişkin uyuşmazlıkların aynı kanunun 5. Maddesi yollaması ile borçlar kanunu genel hükümleri göz önünde bulundurularak uyuşmazlıklar çözülmekte idi. Karşı davacı davası ile davacının vermiş olduğu zararın tazminini sağlamak bakımından alacak davası açmıştır. İlk derece mahkemesi tefrik kararı vererek bu davayı görevsizlik ile Asliye Hukuk Mahkemesine göndermiştir. 8. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan davanın sonucu Aile Mahkemesi hakiminin taktir hakkını etkileyebilecek niteliktedir....

Artık değere katılma alacağı miktarı ile değer artış payı alacak miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malın, bu tarihteki durumuna göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değeri esas alınır (TMK m. 227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK m. 222). Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/520 ESAS DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Katılma Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/09/2021 NUMARASI : 2018/1011 ESAS, 2021/412 KARAR DAVA KONUSU : ZİYNET ALACAĞI KARAR : Taraflar arasındaki davaların yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK' 353.maddesi uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; çeyiz ve ziynet eşyası ile mal rejiminden kaynaklanan alacak talebinde bulunmuştur. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

alacak hakkına sahip olur” şeklinde ifade edildiğini, değer artış payı alacağı talep edebilmek için, bir eşin diğer eş tarafından alınan mala parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunmasının gerekli olduğunu, uygulamada ise , “katkı payı alacağı” ve “değer artış payı alacağı” kavramları birbirine karışmakta, faiz ve zamanaşımı konusunda karışıklık yaşanmakta ise de Yargıtay kararları ile konu açıklığı kavuşmuştur....

Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar davacı mal rejiminden kaynaklı katkı payı, değer artış payı ve katılma alacağı davası açmış ise de, neyi dava konusu ettiğinin, hangi malların edinilmiş mal olduğunun, hangisinden katkı ve değer artış payı, hangisinden katılma alacağı talep ettiğinin belli olmadığını, davacının talebinin ne olduğu belli olmadığından iddialarını ispatlayacak bir delilinin de bulunmadığını, tarafların evlilik birliği boyunca hiçbir mal varlığı edinmediklerini, evliliklerinin de 2 ay kadar sürdüğünü, davacı tarafından davalıya toplam 48 gram 2 adet bilezik ve 1 çift küpenin hediye olarak alındığını, hediyelerin ve evlilik birliği içerisinde yapılan bağışların tasfiyeye konu olamayacağını, davacının sadece evlilik öncesi yatak odası takımı aldığını, bu eşyanın da evlilik sonrası edinilmiş bir mal olmaması nedeniyle tasfiyeye konu olamayacağını, bunun haricinde iddia edildiği şekilde davacının eve aldığı herhangi bir eşya ve mobilya bulunmadığını...

yine de geçersiz hale gelmeyeceği, bu nedenlerle davacının, davaya konu taşınmaz için mal rejiminden doğan alacak hakkının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminden Kaynaklanan Alacak ... ile ... aralarındaki mal rejiminden kaynaklanan alacak davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair .... Aile Mahkemesi'nden verilen 24.06.2014 gün ve 1016/456 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen mallar nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, dava konusu .... teki taşınmazdaki tadilat nedeniyle davacının 10.843-TL'lik katılma alacağının ve davalının ......Bankası ........

      Eşin, edinilmiş mal ile diğer eşin kişisel malına katkı yaptığı durumda hesaplama yapılırken, katkı edinilmiş mallardan karşılandığından ve edinilmiş malın yarısı üzerinde diğer eşin Yasa'dan kaynaklanan alacak hakkı (TMK m. 236/1) bulunduğundan, tespit edilecek değer artış payı alacağının tamamı değil yarısı oranında eşin hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, mahkemece, taşınmaza yapılan iyileştirmeler nedeniyle 42.000,00 TL alacağın tahsiline karar verilmiş ise de karar hatalı olmuştur. Şöyle ki, mahkemece taşınmazdaki davalının hissesinin dikkate alınması yerinde ise de yapılan iyileştirmelerin, aksi ispatlanamadığından edinilmiş mal olan gelirler ile karşılandığının kabulü gerekir. O halde, mahkemece, tespit edilen değer artış payının yarısına hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olmuş, bozmayı gerektirmiştir....

        DAVA KONUSU : Mal rejiminden kaynaklanan alacak KARAR : Mal rejiminden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olarak açılan davada Samsun 4.Aile Mahkemesi ile Bafra Aile Mahkemesi tarafından ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özet ile; "Tarafların evlilik birlikteliklerinin sarsılması nedeniyle 14.07.2020 tarihinde boşanma talepli dava açıldığını ve halen derdest olduğunu, evlilik birliği içerisinde alınan aracın davalı adına tescil edildiğini, halihazırda akademisyen olarak çalışan davacının aracın alımında büyük oranda katkı sağladığını, boşanma kararı verilmesi halinde mal rejiminin dava tarihi itibariyle sona ereceğinden malların tasfiye edilerek edinilmiş mallara katılma rejimine göre paylaştırılması için dava açılması zorunluluğunun hasıl olduğunu, davalının diğer mal varlıklarının bilinmediğini, davacının karılma alacağının gerçek miktarının...

        UYAP Entegrasyonu