WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, mal rejiminin tasfiyesinin alacak hakkı oluşturduğu, tapunun iptaline ilişkin yasal düzenlemenin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ... ile ... 25.4.1943 tarihinde evlenmiştir. ...'nün 8.12.2007 tarihinde ölümü ile mal rejimi sona ermiştir (TMK.nun 225/1.m). Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında 1.1.2002 tarihine kadar “mal ayrılığı” (743 sayılı TKM’nin 170.m), bu tarihten ölüm tarihine kadar ise “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçelidir (4721 sayılı TMK.nun 202, 4722 s.y.nın 10.m). Dava konusu 3896 ve 3898 parsel sayılı taşınmazlar; mal ayrılığının geçerli olduğu 30.7.1969 tarihinde kadastro yoluyla edinilerek ölen eş Ali adına tescil edilmiştir. Tapu kaydına göre 3896 parsel arsa, 3898 parsel ise avlulu kargir ev niteliğindedir....

    Mal rejimi rejimi sona erdiğinde eşlerin ya da mirasçılarının tasfiye davası sonucunda katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı hakları doğar. Kural olarak, eşlerden birine ait mal varlığında, diğer tarafın mülkiyet veya başka ayni hak talebi söz konusu olamaz. Mal rejiminin tasfiyesi davasını açan alacaklı eşe tanınan hak ayni olmayıp, şahsi alacak hakkıdır (07.10.1953 tarihli ve 8/7 YİBK, 4721 sayılı TMK mad. 227/1, 231, 236/1). TMK'nin 239/1. fıkrasında; "katılma alacağı ve değer artış payı ayın veya para olarak ödenebilir…” denilmektedir. 226/3.maddede ise "Eşler karşılıklı borçları ile ilgili düzenleme yapabilirler" hükmüne yer verilmiştir. Anılan kanuni düzenlemelerden de anlaşılacağı gibi, borcun ayın olarak ödenmesi borçlu eşe tanınmış bir haktır....

    Tescil talebini reddetmesi durumunda ise, mal rejiminin tasfiyesi sırasında TMK 225/2.maddesi gereğince sadece satıldığı tarihteki değer üzerinden tasfiye alacaklarının hesaplanabileceği, biraz önce söylenildiği gibi mal rejiminden kaynaklı olan davalarda kanunda sayılan sınırlı haller dışında talep sahibine ayni yönden hak isteminde bulunma yetkisi vermediği, bu haliyle görevsizlik kararı üzerine verilen tapu iptal tescil davasının sonucunun mal rejimi tasfiye davasını görmekte olan Gebze 5.Aile Mahkemesi tarafından beklenip verilecek sonuca göre tasfiye kararı vermesi gerektiği, bu açıklamalar doğrultusunda görevsizlik kararına konu edilen davadaki taşınmazların evlilik birliği devamı içerisinde satıldığı ve mal rejimine konu edileceği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilemeyeceği, yine biraz önce söylenildiği üzere muvazaa nedeniyle tapu iptal tescil davasının görevli olan Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından sonuçlandırılıp, ilgili ilamın kesinleşmesi halinde mal rejimi davasında görevli...

    T.M.Y.’nın 227. maddesinde “eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık olmaksızın katkıda bulunmuşsa tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiyesi sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıcındaki değeri esas alınır.” Türk Medeni Yasasının yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki 4722 Sayılı Yasanın 10. maddesinde “T.M.Y.’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında bu tarihe kadar tabi oldukları mal rejimi devam eder....

      T.M.Y.’nın 227. maddesinde “eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık olmaksızın katkıda bulunmuşsa tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiyesi sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıcındaki değeri esas alınır.” Türk Medeni Yasasının yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki 4722 Sayılı Yasanın 10. maddesinde “T.M.Y.’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında bu tarihe kadar tabi oldukları mal rejimi devam eder....

        T.M.Y.’nın 227. maddesinde “eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık olmaksızın katkıda bulunmuşsa tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiyesi sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıcındaki değeri esas alınır.” Türk Medeni Yasasının yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki 4722 Sayılı Yasanın 10. maddesinde “T.M.Y.’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında bu tarihe kadar tabi oldukları mal rejimi devam eder....

          in mirasçıları olduğu, aralarında 04.02.2013 tarihli kısmi miras taksim sözleşmesi yapıldığı, davanın TMK'nin 236/1. maddesi uyarınca mirasçının sağ kalan eşe karşı açtığı bir dava olduğu, TMK'nin 236/1.maddesi gereğince ölen eşin mirasçılarının sağ kalan eşe mal rejimi tasfiyesi davası açabilecekleri, kısmi miras taksim sözleşmesi gereğince murisin tüm mal varlığının taksim edilmediğinin anlaşıldığı, belirtilen sözleşmenin muristen gelen tüm mal varlığına ilişkin miras payı açısından tarafların birbirini ibra ettikleri anlamına gelemeyeceği, davacının mal rejimi tasfiyesi kapsamındaki haklarından feragat etmediğinin kabulü gerektiği gerekçesiyle, davacı-birleşen dosyada davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, davaya konu mal varlığının değerleri belirlenerek ve tarafların bildirdikleri deliller değerlendirilerek davacının talep ettiği katkı payı, değer artış payı, artık değere katılma payı alacağı hakkında karar verilmesi için kararın bu yönden kaldırılmasına, belirtilen hususlara...

            Mahkemece, dava konusu 3610 parsel ile 212 ada 6, 7, 9,10 ve 11 parsellerin mal rejimi sona erdikten sonra 2006 yılında alındığını, 411 ada 1 parselin öncesi olan 4128 parsel evlilik birliği içerisinde mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 21.08.1995 tarihinde alınmış ise de, davacının katkısını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar, 20.01.1989 tarihinde evlenmiş, 17.04.2000 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin yabancı Aile Mahkemesi hükmünün 05.06.2000 tarihinde kesinleşmesi üzerine Aksaray Aile Mahkemesinin 10.05.2006 tarihinde kesinleşen tanıma kararıyla boşanmışlardır. Başka mal rejimi seçilmediğinden (4722 s.K. m.10) eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM.m.170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK. m. 202, 225 )....

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Mal Rejimi Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek mirasçıları tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda davacı-karşı davalı müteveffa erkeğin kusurlu, davalı-karşı davacı müteveffa kadının ise kusursuz olduğunun anlaşılmasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Mal Rejimi Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmolunan tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece davacı-davalı erkeğe kusur olarak yüklenilen fiziksel şiddet vakıasının kanıtlanamadığının ancak boşanmaya sebebiyet veren vakıalardan yine de erkeğin tam kusurlu bulunduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden...

                  UYAP Entegrasyonu