Mahkemece, taraflar arasında mal rejimi sözleşmesi bulunmadığı, bu bakımdan yasal mal rejiminin uygulanması gerektiği zamanaşımınında 1 yıl olduğu bu bakımdan süresinde açılmayan dava zamanaşımından davanın reddine karar verilmesi üzerine; Hüküm, süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı ile davalılar murisi 10.10.1977 tarihinde evlenmiş ve evlilik birliği murisinin 11.09.2009 tarihinde ölümü ile son bulmuştur. TMK'nun 225. maddesinin 1. fıkrasına göre evliliğin ölüm ile sona erdirilmesi durumunda, eşler arasındaki mal rejimi ölüm tarihi itibariyle son bulur. Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden eşler arasında evlenme tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM’nin 170. maddesi gereğince mal ayrılığı, bu tarihten murisinin öldüğü 11.09.2009 tarihine kadar ise, 4721 sayılı TMK'nun 202. maddesi uyarınca yasal edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/03/2022 Tarihli Ara Karar NUMARASI : 2022/97 ESAS DAVA KONUSU : Mal Rejimi KARAR : İstanbul 5....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ: Mal rejimi tasfiyesi ... ile ... aralarındaki mal rejimi tasfiyesi davasının reddine dair ......
Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (4721 sayılı TMK.nun 225/2 m.) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4721 sayılı TMK.nun 202.m.). Eşler arasındaki mal rejimi TMK.nun 225/2. maddesi uyarınca boşanma davasının açıldığı tarih itibariyle sona ermiştir. Dava konusu 135 ada 13 parselde kayıtlı 8 nolu mesken 11.11.2008 tarihinde davalı adına satın alınarak tapuya tescil edilmiş, 06.10.2010 tarihinde tapuda üçüncü kişiye satılmıştır. Dava konusu meskenin evlilik içinde satın alındığı tarih ve isteğin ileri sürülüş biçimine göre dava katılma alacağı isteğine ilişkindir....
Başka mal rejimi seçilmediğinden; taraflar arasında evlilik tarihinden ........2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM.nin 170. m.), ........2002 tarihinden mal rejiminin sona erdiği ........2003 tarihine kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202. ve 4722 s.Yürürlük ....m..../....m)....
Eşler, başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerine göre, evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nun 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Dava konusu edilen 22 nolu mesken eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 23.06.2003 tarihinde davalı adına tapuya tescil edilmiştir. Temyize konu dava ise 08.04.2014 tarihinde açılmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda mal rejiminin tasfiyesi davaları için her hangi bir zamanaşımı düzenlemesi getirilmemiştir. Bu durumda, aynı kanunun 5. maddesi yollamasıyla 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu uygulanmalıdır....
Eşler arasında başka mal rejimi seçilmediğinden 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170. m), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar (TMK.nun 225/2. m) yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (TMK.nun 202.m). Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava konusu edilen 3438 ada 7 parsel numaralı taşınmaz 07.03.2000 tarihinde satış yolu ile davalı adına tapuya tescil edilmiş, 26.12.2001 tarihinde ise dava dışı üçüncü şahsa satılmıştır....
Mal ortaklığı rejimi, gerek eski Medeni Kanun gerek yeni Medeni Kanun döneminde gerçekleştirilen evlilikler için kanun koyucunun eşlere seçme imkanı verdiği seçimlik mal rejimi türlerinden birisi olup, eşler geçerlilik şartlarına uygun şekilde tanzim edecekleri mal rejimi sözleşmesi ile mal ortaklığı rejimini aralarında geçerli kılabilirler. Sözleşme, yapıldığı tarihten sonra edinilen mallar yönünden etkili olacaktır. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179). Bu anlamda, tasfiye yapılırken uygulanacak mal rejiminin belirlenmesi önem taşır. Mal ortaklığı rejimi, gerek eski Medeni Kanun gerek yeni Medeni Kanun döneminde gerçekleştirilen evlilikler için kanun koyucunun eşlere seçme imkanı verdiği seçimlik mal rejimi türlerinden birisi olup, eşler geçerlilik şartlarına uygun şekilde tanzim edecekleri mal rejimi sözleşmesi ile mal ortaklığı rejimini aralarında geçerli kılabilirler....
Eşler arasındaki mal rejimi TMK'nun 225/son maddesi gereğince boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir. Bu durum karşısında evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170.maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının açıldığı tarihe kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Davaya konu ... bankasındaki hesap davalı adına 11.08.2006 tarihinde açılmış ve tamamı çekilerek 27.03.2007 tarihinde kapanmıştır. Dava, mal rejiminin tasfiyesi ile katılma alacağı isteğine ilişkindir. Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamına göre; dava konusu edilen 51.430 Euro davalı tarafından 26.03.2007 tarihinde çekilmek suretiyle banka hesabı kapatılmış, mal rejimi 15.07.2009 tarihinde boşanma davası ile sona ermiştir....
Davacı, davalının eşi ile evlilik dışı birliktelik yaşadığını aralarının bozulmasına neden olduğunu, telefonda kendisine hakaret ettiğini bu nedenle kişilik haklarının ihlal edildiğini belirterek manevi tazminat; yine eşinin davalıya mal kaçırma amacıyla (evlilik birliğinin devamı sırasında mal ortaklığı sözleşmelerinin olması nedeniyle) taşınmaz mal alması ve bu malların mal ortaklığına dahil olmaması nedeniyle maddi tazminat istemiştir. Mahkemece, davanın mal rejiminin tasfiyesi davası olduğu, görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Dava dilekçesi incelendiğinde aldatma ve hakaret eylemleri nedeniyle manevi tazminat istemi yanında dayanağı anlaşılamayan maddi tazminat isteminde bulunulduğu anlaşılmaktadır....