Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı, davalılardan 9.8.2004 tarihinde binek otomobil satın aldığını, kullanmaya başladıktan 2 ay sonra araçta çeşitli arızaların meydana geldiğini, defalarca yetkili servise gittiğini, arızaların bir kısmının giderildiğini, bir kısmının ise sonradan tekrarladığını, aracını satmak istediğinde yapılan incelemede aracın tavan kısmında diğer kısımlardaki boyadan daha farklı fabrikasyon boya olduğunun belirlendiğini, aracın tavan kısmının boyalı olmasından dolayı istediği fiyata satamadığını, ayıplı malın sıfır denilerek boyalı/hasarlı olarak kendisine satıldığını ileri sürerek aracın aynı özelliklere sahip ayıpsız misli ile değişimini, olmazsa ayıp oranında bedel indirimi ile aracın ayıp nedeniyle yitirdiği değer kaybından şimdilik 3000 TL’nın faiziyle tahsilini istemiştir. Davalılar, üretim hatası bulunmadığını, ayıpta olmadığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir....

    ile değişimi, aksi halde satın alınan ayıplı ürünün ayıpsız ürün fiyat farkı bedelinin tazmini talebi amacıyla mahkemeye başvurduklarını belirterek; ürünün garanti sözleşmesi kapsamında misli ile değişimine, ilk talebin kabul edilmemesi halinde satın alınan ayıplı ürün ile ayıplı ürün arasındaki fiyat farkı bedelinin tazminine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      itibaren işleyen avans faizinin de taraflarına ödenmesini talep ettiklerini, açıklanan nedenler ve resen dikkate alınacak hususlar ile; davanın kabulü ile ayıplı ürünün mümkünse ayıpsız misli ile değiştirilmesine, bunun mümkün olmaması halinde satılanın geri verilmesine ve fatura tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte bedel iadesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        itibaren işleyen avans faizinin de taraflarına ödenmesini talep ettiklerini, açıklanan nedenler ve resen dikkate alınacak hususlar ile; davanın kabulü ile ayıplı ürünün mümkünse ayıpsız misli ile değiştirilmesine, bunun mümkün olmaması halinde satılanın geri verilmesine ve fatura tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte bedel iadesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          (Otuz Beş Bin Türk Lirası) olduğu, ayıp oranında bedel indirimine karar verilmesi durumunda ayıp bedelinin 35,000,00 TL, aracın bir adet kazaya karıştığı ancak mevcut arızaların oluşumu ile illiyet bağının olmadığı, ayıp bedelinin araç piyasa 2. el bedeline oranı, ayıbın önemi göz önünde bulundurulduğunda, misli ile değişim şartlarının oluşmadığı tespit edilmiştir. Mahkememizce alınan bilirkişi kurulu raporları usul ve yasa uygun ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu anlaşılmakla hükme esas alınmış ve dava konusu araçtaki arızaların üretimden kaynaklı olduğu, ayıpın gizli ayıp olduğu ve aynı zamanda aracın misli ile değişim şartlarının oluşmadığı tespitlerine iştirak edilmiştir....

            Mahkemece; aracın ayıplı olduğu kabul edilerek misli ile değişim talebinin hakkaniyete uygun düşmediği gerekçesiyle bedelde indirime hükmedilmiş, hükme karşı davacı vekili ile davalı Kamer Oto A.Ş vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermek için yeterli değildir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Bu kapsamda ; Yargıtayın kural olarak uygulaması nispi metod yöntemi ile değer kaybının belirlenmesidir. Bu metoda göre zararın tazmini için, ayıplı değer ile ayıpsız değer arasındaki farka hükmetmek gerekir. Araçta oluşacak zararı telafi etmek için bedel indiriminin değerlendirilmesi halinde kural olarak uygulama, nispi metod yöntemi ile değer kaybının belirlenmesidir. Bu metoda göre, zararın tazmini için, ayıplı değer ile ayıpsız değer arasındaki farka hükmetmek gerekir. (Yargıtay 13.Hukuk Dairesi'nin 04/04/2018 tarih, 2016/21154 esas ve 2018/4158 karar sayılı ilamı.)...

            Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; dava konusu aracın ayıplı mal olarak kabul edilmesi gerektiği, yargılama sırasında mevcut ayıbın giderilmiş olmasının davacı alıcının seçimlik haklarını kullanmasını engellemeyeceği, davacı alıcının seçimlik haklarından ayıplı malın misli ile değiştirilmesi talebinin ve araç dönüştürme dizayn masrafları ile trafik cezaları ile otopark ücreti taleplerinin yerinde olduğu, ancak fazlaya ilişkin maddi zarar kalemlerinin kanıtlanamadığı, manevi zarar koşullarının somut olayda gerçekleşmediği gerekçeleri ile dava konusu aracın davalılar tarafından ayıpsız misli ile değiştirilmesine, değişim sırasında davacıda bulunan aracın davalılara teslimine, davacının maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 3.107,00 TL maddi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazla isteğin ve davacının manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ...Ş. vekili ile davalı ... Otomotiv San. ve Tic....

              ye de yazılı olarak tüm sorunlarını bildirir müracaatta bulunduğunu, bu müracaatına herhangi bir cevap verilmediğini, davalılara noter aracılığı ile çektiği ihtarnamelere de cevap alamadığını, aracın arka sol çamurluk üst kısmında boya kabarması olması ve sürücü koltuğunun defolu ve aşırı bir şekilde yıpranmış olmasının araç için ayrı bir sorun olarak ortaya çıktığını ileri sürerek bugüne kadar araç için harcadığı tüm tamir ve yol masraflarının tarafına ödenmesine, söz konusu aracın misli ile değiştirilmesine, mümkün olmaması durumunda ise, aracın bedel iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Benz Türk A.Ş.; ayıp ihbarının süresinde olmadığını, dava hakkının makul sürede kullanılmadığını, ayıpsız misli ile değişim koşullarının oluşmadığını, dava konusu araçta imalattan kaynaklanan bir ayıp bulunmadığını, aracın yetkili servise girişlerinde basit nitelikteki arızaların sorunsuz olarak giderildiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir....

                DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar re'sen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde; Dava; ayıplı maldan kaynaklanan ayıpsız misliyle değişim istemine ilişkindir....

                Öncelikli olarak ticari satışlarda ayıp hükümleri üzerinde durmak gerekmektedir. 6102 sayılı TTK'nun 23.maddesinin ilk cümlesinde "Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır. Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır" denildikten sonra, aynı maddenin c bendinde "Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür....

                  UYAP Entegrasyonu