Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davacı şirketin arasında ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesap ve mutabakatı olduğunu, davacı şirketin davalı şirlete ------ ----- borcu olduğunu, davalı şirket tarafından davacı şirkete ----- kesildiğini, ------- olduğunu ve davacı şirkete gönderildiğini, davacının bu faturalara itiraz etmediğini, bu faturaların toplam bedelinin --- alacağa istinaden toplam----- ödeme yapıldığını, bakiye alacak için davacı ile görüşmeler yapılmasına rağmen bir sonuç alınamadığını, davacı şirket aleyhine 4.216.25-TL için icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itiraz ettiğini, malın ayıplı olduğunu kabul etmemekle birlikte, davalı müvekkili şirket ile davacı şirket arasındaki görüşmelerde davacı------tedarik ettiği mallara göre daha ucuz olmasından---getirileceği konusunda anlaştıklarını, davacının malların ithal olduğunu bildiğini, ------- davacı ----gerektiğini, davacının ayıp ihbar süresine uymadığını, malın tesliminden----sonra,...
nin üzerinde gerekli bilgileri olmayan, test yapıldığına dair belgesi bulunmayan, montajının nasıl yapılacağına dair plan ve döküman bulunmayan basınç kabı satmış olmasından dolayı %10 oranında kusurlu olduğu, davacının ise hidrofor tankının yetkili teknik eleman denetimi ve gözetiminde bu konuda tecrübeli ustalar tarafından tesisat projesine uygun olarak yaptırılmamış olması sebebiyle %60 oranında kusurlu olduğu, davacının satın aldığı hidroforun ayıplı olması sebebiyle uğradığı maddi zarardan davalı şirketlerin kusurları oranında sorumlu oldukları, bunun yanında satın alınan hidroforun ayıplı çıkması ve montajı sırasında patlaması nedeniyle, davacının kişisel haklarının zarara uğradığının kabul edilemeyeceği, somut olayda manevi tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davacının maddi tazminata ilişkin davasının kısmen kabulü ile 14.617,36 TL'nin davalı şirketlerden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının manevi tazminata ilişkin davasının reddine karar...
belediye arsası olduğu anlaşılan değer kaybı nedeni ile 75.000 TL tazminat talep ettiklerini, uğranılan manevi zararlar için ise 50.000 TL manevi tazminat talep ettiklerini belirtmiştir....
belediye arsası olduğu anlaşılan değer kaybı nedeni ile 75.000 TL tazminat talep ettiklerini, uğranılan manevi zararlar için ise 50.000 TL manevi tazminat talep ettiklerini belirtmiştir....
belediye arsası olduğu anlaşılan değer kaybı nedeni ile 75.000 TL tazminat talep ettiklerini, uğranılan manevi zararlar için ise 50.000 TL manevi tazminat talep ettiklerini belirtmiştir....
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, taşınmaz satış sözleşmesi nedeniyle malın ayıplı olmasından kaynaklı tazminat ve kira kaybı alacağı istemine ilişkindir....
Tüm dosya kapsamı ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacı ile davalı arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesi kapsamında davacı tarafından seçimi yapılıp dava dışı satıcı şirketten davacı tarafından satın alınan malın ayıplı olduğu, bu sebeple sözleşmenin feshedilerek ödenmiş olunan kira bedellerinin iadesi, bakiye kira bedellerinden de borçlu bulunmadığının tespitine yönelik davanın finansal kiralama sözleşmesinin 7-b maddesi hükmünce finansal kiralama şirketine karşı ileri sürülemeyeceği, malın ayıplı olmasından kaynaklanan uyuşmazlıklara ilişkin davanın satıcı şirkete karşı yöneltilmesi gerektiği anlaşıldığından davanın aktif husumet nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Manevi tazminat davasının ise davacının ayıplı mal tesliminden dolayı manevi bir elem duyduğu gerekçeleri ile manevi tazminat istemiş ise de haksız fiilerde beden bütünlüğüne ve kişilik haklarına saldırı hallerinde manevi tazminat istenebileceği, maddi kayıplar nedeniyle yaşanılan üzüntülerin manevi zarar adı altında istenmesinin yasal dayanağının bulunmadığı, karşı tarafın doğrudan davacıya yönelik herhangi bir eyleminin olmadığı anlaşıldığından manevi tazminat isteminin reddine karar verilerek, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Manevi tazminat davasının ise davacının ayıplı mal tesliminden dolayı manevi bir elem duyduğu gerekçeleri ile manevi tazminat istemiş ise de haksız fiilerde beden bütünlüğüne ve kişilik haklarına saldırı hallerinde manevi tazminat istenebileceği, maddi kayıplar nedeniyle yaşanılan üzüntülerin manevi zarar adı altında istenmesinin yasal dayanağının bulunmadığı, karşı tarafın doğrudan davacıya yönelik herhangi bir eyleminin olmadığı anlaşıldığından manevi tazminat isteminin reddine karar verilerek, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Dava, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanuna dayanılarak açılmış olup, satılan aracın ayıplı imal edilmesinden ve tamiri ile ilgili olarak da ayıplı hizmet verilmesinden kaynaklanan aracın değiştirilmesi veya bedel iadesi veya bedelsiz tamir ile manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalının zamanaşımı savunması ve mahkemece de davanın zamanaşımı nedeniyle reddedilmiş olması karşısında, öncelikle somut olayda zamanaşımının gerçekleşip gerçekleşmediğinin incelenmesi gerekir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun dördüncü maddesinin birinci fıkrasında; "ambalajında etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer ......