İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Mahkemece, toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, satılan malın ayıplı olduğu hususunun ispat edilemediği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ İstinaf eden- davacı vekili tarafından; Mahkemece ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusunun doğru anlaşılamadığı, müvekkili tarafından satın alınan malın sıfır olduğu, arıza nedeniyle davalı şirket çalışanının çağrıldığı, tespit yapmasına karşın servis formu düzenlemeyerek müvekkilinin iş yerinden ayrıldığı, bunun üzerine müvekkilinin işlerinin aksamaması için üretici fabrikalarından ücreti karşılığında tamir işlemlerinin yaptırıldığı, yapılan tamir nedeniyle çalışmanın devam ettiği bildirilerek başvurulmuştur. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Uyuşmazlık taraflar arasındaki satım sözleşmesine konu emtianın ayıplı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır....
Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz. Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallarda beş yıldır. Ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı malın değiştirilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin 2012 yılında davalılardan ...'den satın almış olduğu 2011 model ....'ün altı kez arızalandığını, bu durumun müvekkilinin araçtan yararlanmasını engellediğini ileri sürerek, dava konusu ürünün ayıpsız misliyle değiştirilmesini, eğer bu mümkün olmazsa araç bedelinin iadesini talep ve dava etmiştir. Davalı .... vekili davacının ayıp ihbar ve yükümlülüklerini yerine getirmediğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı .... davaya cevap vermemiştir....
mümkün olmaması nedeni ile gizli ayıp niteliğinde olduğu, araç üreticisi gizli ayıplı mal üretmekten dolayı ağır kusurlu, satıcısının ise kendi bünyesinde bulunan serviste bir çok kez servise gelmesine rağmen aracın gizli ayıplı olmasından kaynaklı sorunları yeteri kadar çözümleyemediği için hafif kusurlu olduğunu bildirmiştir....
-K A R A R- Davacı vekili, 20.02.2007 tarihli satış sözleşmesi ve 04.04.2007 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesi ile davalılardan satın alındığı iddia edilen 20.02.2007 tarihli proforma faturaya konu boyama makinesinin ayıplı çıkmış olması nedeniyle satış sözleşmesinin feshi ile malın iadesine, ödenen peşinat 40.000 TL.nin davalılardan alınmasına, makinenin çalışmadığı 190 gün için uğranılan kar kaybının tazminine ve Finansal Kiralama Sözleşmesi'nin ekindeki ödeme planı çerçevesinde ödenen mal bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin----- Esas sayılı dosyası ile taraflarınca açılan kararın iptali davasında söz konusu -- marifetiyle incelenerek ayıplı---- sayıldığı ve kararın iptali isteminin reddine karar verildiğini, müvekkili şirketin satıcı konumunda olduğu ve söz konusu ----- temin ederek tüketiciye sattığını, bu durumda ------- firma olarak ---- olduğunu, dolayısıyla ilgili ------------ ayıplı olmasından--------olduğunu, tüketicinin uğradığı zarardan dolayı sorumlu tutulan müvekkili şirketin tüketicinin ayıplı maldan dolayı uğradığı zararı karşıladığını, Borçlar Kanununa göre müvekkili------- temin ettiği malın ayıplı çıkmasından dolayı ödemek zorunda kaldığı bedellerin Borçlar Kanununa göre -- rücu edilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 25/02/2021 tarihli duruşmada/esas hakkındaki beyanında; önceki beyanlarını tekrarla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) davasıdır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı yasanın 4. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Öğretide ve uygulamada da kabul edildiği üzere tüketicinin seçimlik haklarını tek yanlı ve varması gereken bir irade açıklamasıyla kullanması gerekmektedir. Tüketici bu haklardan hangisini seçtiğini, bir kez bildirmekle, seçim hakkını kullanmış olur ve artık tercihini değiştiremez....
Bu durumda malın ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Bu karine, malın veya ayıbın niteliği ile bağdaşmıyor ise uygulanmaz. Tüketicinin, sözleşmenin kurulduğu tarihte ayıptan haberdar olduğu veya haberdar olmasının kendisinden beklendiği hâllerde, sözleşmeye aykırılık söz konusu olmaz. Bunların dışındaki ayıplara karşı tüketicinin seçimlik hakları saklıdır." şeklinde düzenlendiği, Tüketicinin seçimlik hakları başlıklı 11. Maddesinde , "(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici; a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme, c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 26/01/2021 NUMARASI : 2020/242 ESAS - 2021/19 KARAR DAVA KONUSU : (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
"İçtihat Metni" TRABZON TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen malın ayıplı olmasından kaynaklanan misli ile değişim davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalıların istinaf başvurularının esastan reddine yönelik olarak verilen kararın temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davalılar vekilleri tarafından istenilmiş ise de, temyize konu edilen kararda dava değeri duruşma sınırının altında olduğundan, duruşma isteminin miktar yönünden reddiyle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz isteminin incelemesinin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul...