Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacının aracın pert olduğunu bildiği hususu yazılı bir delil ile ispat edilebilmiş değildir..." denilerek alıcının ayıbı bilerek ayıplı malı satın aldığına yönelik ispat yükümlülüğünün satıcıya ait olduğu ve alıcının aracın ayıplı olduğunu bilerek satın olduğu hususunun yazılı bir delil ile ispat edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayıp ihbarının defi olup, davalı tarafça cevap dilekçesiyle ileri sürülmediği takdirde resen nazara alınamayacağına dair, Yargıtay 3. HD'nin 08/12/2020 gün ve 2020/10518 E.-2020/7445 K. sayılı kararında özetle, "...davacıların taleplerinin malın ayıplı olmasından kaynaklandığı, tespit edilecek ayıplar açık ya da gizli ayıp olsa dahi dosya kapsamından davalıların cevap dilekçesinde ayıbın süresinde ihbar edilmediğine yönelik bir savunmalarının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Ayıp ihbarı def'i niteliğinde olup, bu hususun davalılar tarafından ileri sürülmesi gerekmektedir....

TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 24/10/2019 NUMARASI : 2019/13 ESAS 2019/763 KARAR DAVA KONUSU : TKK (Malın Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : Davacı tarafından davalı aleyhine Konya 1....

Davacı tarafça bilirkişi raporundan sonra verilen beyan dilekçesinde her ne kadar araç bedelinin iadesi talep edilmiş ise de, seçimlik hakları olan ayıp bedelinden indirim olan 16.000,00 TL 'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini talep ettiklerini bildirdikleri görülmüştür. 6502 sayılı yasanın 11. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi hakları üretici veya ithalatçıya karşı da kullanılabilir....

Malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu, 4822 sayılı Kanun’la değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4. maddesinde düzenlenmiş; ayıbın gizli ya da açık olması halleri için ayrı ihbar süreleri getirilmiş; hatta ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı, açıkça ifade edilmiştir....

    Yeni heyetten alınan 17/04/2021 tarihli kök bilirkişi ve ek bilirkişi raporlarında da bilirkişiler özetle dava konusu ayıplı olduğu iddia edilen malın açık ya da gizli ayıbının olmadığı, çıkan arızaların kompresörün rutin bakımlarının davacı tarafından yeterince yapılmamasından kaynaklanabileceğini belirtmişlerdir. Alıcının kanuni hakları TBK. madde 227'de ayıplı mal malın ayıpsız diğeri ile değiştirilmesi, sözleşmenin feshi ve menfi zararın tazmini ve sözleşmenin tenzili ile onarımı isteme olarak belirlenmiştir ancak alıcının bu haklarını kullanabilmesi için öncelikle malın açık ya da gizli ayıplı olması gerekir. Malın ayıplı olup olmadığı hususu da teknik bilirkişilerin incelemesi ile ortaya çıkacaktır. Dosyamızda iki farklı heyetten dört farklı rapor alınmış, hepsinde de bilirkişilerin kanaati aynı olmuş ve malın ayıplı olmadığı tespit edilmiştir. Malın ayıplı olmadığı anlaşıldığından davacının malın ayıplı olmasına dayanarak talep edebileceği bir hakkı da bulunmamaktadır....

      Maddesi gereğince seçim hakkını kullanarak öncelikle malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi bunun mümkün olmadığı durumda sözleşmeden dönme hakkını kullanarak ayıplı malın satış bedeli olan 80.481,50 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesini dava ve talep etmiştir....

      GEREKÇE: Davacı vekili, müvekkili tarafından davalıdan satın alınan sacların üretimde kullanılmasından sonra ürünlerde paslanmalar ve çapaklanmalar meydana geldiğini belirterek ebatları ve sayısı dava dilekçesinde gösterilen ayıplı sacların davalıya iadesine, ayıplı sacların fatura bedelinin ise cari hesaptan düşülmesine karar verilmesini talep etmiştir. TBK'nın 227. maddesinde ise satılanın ayıplı olması halinde alıcının seçimlik hakları; "satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme, satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme, aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme, imkan varsa satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme" olarak belirlenmiştir....

        Ayıplı malın neden olduğu zarardan dolayı birden fazla kimse sorumlu olduğu takdirde bunlar müteselsilen sorumludurlar. Satılan malın ayıplı olduğunun bilinmemesi bu sorumluluğu ortadan kaldırmaz.   Bu madde ile ayıba karşı sorumlu tutulanlar, ayıba karşı daha uzun bir süre ile sorumluluk üstlenmemişlerse, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile malın tüketiciye teslimi tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir. Bu süre konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallarda beş yıldır. Ayıplı malın neden olduğu her türlü zararlardan dolayı yapılacak talepler ise üç yıllık zamanaşımına tabidir. Bu talepler zarara sebep olan malın piyasaya sürüldüğü günden başlayarak on yıl sonra ortadan kalkar. Ancak, satılan malın ayıbı, tüketiciden satıcının ağır kusuru veya hile ile gizlenmişse zamanaşımı süresinden yararlanılamaz.       ...

          seramiklerin adliye bahçesine getirilen 2 adet seramik ve dava dilekçesi ekine konulan fotoğraflardan anlaşıldığı üzere davacı vekilinin beyanına göre 68,04m2 beyaz ve 12,90m2 kirli beyaz olduğu ve dava konusu seramiklerin renk olarak birbirlerini tutmadığı için ayıplı olduğu, ayıplı ise gizli ya da açık ayıplı olup olmadığı; Ayıplı olan 12,90m2 seramiğin gözle bakıldığında çok bariz olarak belli olduğundan açık ayıplı olduğu, Ayıplı olduğu iddia edilen seramiklerin bedeli; ayıplı olan 12,90m2 seramik bedeli 12,90 x 254,237 = 3.279,66.-TL + KDV = 3.870,00....

            Yukarıda da ayrıntısı ile açıklandığı üzere; malın ayıplı olması halinde taraflara ait hak ve yükümlülüklerin nelerden ibaret olduğu, 4822 sayılı Kanun’la değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4.maddesinde düzenlenmiş; ayıbın gizli ya da açık olması halleri için ayrı ihbar süreleri getirilmiş; hatta ayıbın ağır kusur veya hile ile gizlenmesi halinde zamanaşımı süresinden yararlanılamayacağı, açıkça ifade edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu