"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ayıplı malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı,04.12.2007 tarihli satış sözleşmesi ile 1.750 YTL karşılığında davalıdan oturma grubu satın aldığını,ürünün 08.12.2007 tarihinde monte edilerek teslim edildiğini, 06.01.2008 tarihinde kullanmak üzere açtığını ve sabahleyin kapatmak istediğinde kapanmadığını, satıcının kulanıcı hatası olduğunu ve ... kapsamı dışında olduğunu söylediğini belirterek ürünün iadesi ile satış bedelinin tahsiline hükmedilmesini istemiştir....
Mal bedeli tahsil edildiğine göre malın fatura satış bedeli üzerinden hüküm kurulması gerekirken, satıma konu malın güncel rayiç değerine göre hüküm oluşturulması doğru görülmemiştir. Zira bir taraf malı kullandığı ve bundan yarar sağladığı gibi,diğer tarafta satıma konu malın bedeli olan parayı kullandığından mal bedelsiz para faizsiz ilkesinin gözetilmesi gerekir. Davalı mal bedelini tahsil ettiğine göre, birlikte ifa kuralı gereğince malın davacıya iadesine ve faizin malın iadesi tarihinden itibaren yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir. Söz konusu malın satış bedeli 4.999,50 TL' dir. Malın gizli ayıplı olduğu sabit olup, bu durumda ayıplı malın ve fatura konusu malın bedelinin mal faizsiz olarak iadesi istenebilir. Ancak mal iade edildiği tarihten itibaren malın bedeli ödenmediği takdirde faiz isteminde bulunulabilir....
Bu yasal düzenlemeyle tüketiciye ayıplı mal nedeniyle tanınan seçimlik haklarından birisi de ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici, yasayla kendisine tanınan dört seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür. Öte yandan, 14/6/2003 tarihli ve 25138 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ......
Mahkemece, davacıya satılan ürünün teşhir ürünü olduğu kabul edilerek buzdolabının ön panelinin davalılar tarafından değiştirilmesine, değiştirmenin mümkün olmaması halinde KDV dahil 3030 TL'nın yasal faiziyle tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı ... ... Ltd. Şti. tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2012/5384-23361 2-Dosya içinde bulunan bilgi ve belgeler ile alınan bilirkişi raporundan davaya konu buzdolabının teşhir ürünü olduğu, LCD ekranında çiziklerin bulundğu ve bu haliyle ayıplı mal niteliğini taşıdığı anlaşılmakta olup, esasen mahkemeninde kabulü bu yöndedir. Tüketici yasası gereği ayıplı mal nedeniyle davacının seçimlik haklarından biriside ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir....
Davacı, 15.02.2014 tarihinde satın aldığı telefonun kamera camında çizik olması nedeniyle ayıplı malın bedelinin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Uyuşmazlık, yetkili servisin bedel iadesine ilişkin davada sorumlu olup olmadığı hususundadır. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 4'üncü maddesine göre ayıplı mal ve hizmetlerden kimin sorumlu olacağı düzenlenmiştir. Buna göre imalatçı, üretici, satıcı, bayi, acente, ithalatçı ve kredi veren ayıplı maldan ve tüketicinin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı müteselsilen sorumludur. Yetkili servisin sorumlu olacağına dair hiçbir düzenleme mevcut degildir. Görüldüğü gibi satın alınan malın yetkili servisi, maldaki ayıptan dolayı tüketiciye karşı yasal olarak sorumlu tutulmamıştır. Somut olayımızda davalı yetkili servis olup satıcı veya acente değildir. Yasal olarak ayıplı maldan dolayı sorumluluğu yoktur....
Hükmüne uyulan 22/10/2015 tarih 2015/8993 - 2015/13427 sayılı bozma ilamında "Davacının davalıdan talep edebileceği alacak miktarı, davacının davalıya makine satışı nedeniyle ödediği miktar olması gerekirken, mahkemece bu husus gözetilmeden, davacının kendi kusuruyla sebep olduğu zarar miktarını da kapsayacak şekilde alacağın tahsiline karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabul şekline göre de, davacının dava dışı 3. kişiye ödediği ayıplı mal bedelinin tahsiline karar verildiğine göre, birlikte ifa kuralı gereğince ayıplı malın davalıya iadesi konusunda da bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmemiş olması da bozmayı gerektirmiştir." denilmiştir....
Mahkemece, davanın kabulü ile; davacıya ait ....plaka nolu ....plus marka 2011 model aracın ayıplı olduğunun tespitine, davaya konu aracın davalı satıcıya iadesi ile satış bedeli olan 42.500 TL 'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Katılan ... Tic Ltd. Şti. aleyhinde hüküm kurulmadığından temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı, davalıdan satın aldığı aracın ayıplı olması nedeniyle ödediği bedelin tahsili için eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, araç bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar 2014/10122-34373 verilmiştir. Dava konusu araç davalıya teslim edilmedikçe davacı faiz talebinde bulunamaz. Bu durumda mahkemece, aracın davalıya iadesi tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....
Tüketicinin bu talebinin yerine getirilmemesi durumunda satıcı, üretici ve ithalatçı müteselsilen sorumludur. Sözü edilen yasal düzenlemelere göre tüketiciye ayıplı mal nedeniyle tanınan seçimlik haklarından birisi de ayıplı malın iadesi ve ödenen bedelin tahsilidir. Tüketici, yasayla kendisine tanınan dört seçimlik hakkından birini tercih etmekte özgürdür. Davacı eldeki davada sözleşmeden dönerek ayıplı ürünün fatura satış bedelinin tahsilini istemekte olup, dava konusu aracın satış bedelinin davacının talebi doğrultusunda iadesine karar verilmesi gerekir. Hal böyle olunca Mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda değerlendirme yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. ...
. maddesi uyarınca cihazın iadesi ile bedelinin faizi ile birlikte iadesini talep ettiğini, bu hususta davalı şirkete 21.02.2018 tarihli Noter ihtarnamesi keşide edildiğini ancak ihtarname gereğinin davalı tarafından yerine getirilmediğini beyan ederek; davaya konu ayıplı malın davalı şirkete iadesi ve satış bedeli ile birlikte yapmış olduğu masrafların faizi ile birlikte taraflarına ödenmesini talep ve dava etmiştir....
Taraflar arasındaki ayıplı malın iadesi, alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ayıplı aracın iadesi ile bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; araçtaki arızaların kullanıcı hatalarından kaynaklandığı, değişimini gerektirecek şartların oluşmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılabilmesi için davanın taraflarından birinin tüketici olması ve uyuşmazlığın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun uygulanmasından doğması gerekmektedir. Uyuşmazlık ayıplı araç satışından kaynaklanmakta olup, taraflar tacirdir....