DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ayıp sebebiyle misli ile değişim olmadığı takdirde bedelde indirim istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacının davalıdan aldığı aracın ayıplı olduğu iddiasıyla misli ile değişim veya bedelde indirim talep ettiği, mahkemece davanın bedelde indirim olarak kabulüne karar verildiği, tarafların karara karşı istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Öncelikle araç alma işleminin 4077 sayılı kanun döneminde olduğu, bu sebeple uyuşmazlığın çözümünde 4077 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması gerektiği tespit edilmiştir....
Ancak; satım sözleşmesinin tarafı olan davalı T3'un sorumlu olduğu bedelde indirim miktarı belirlenirken uygulanacak olan nispi metod yönteminde satılanın satış tarihindeki ayıplı değeri ile ayıpsız değerinin satış bedeline yansıma miktarının belirlenmesi gerekirken, mahkemece hükme esas alınan raporda bilirkişinin rapor tarihindeki (güncel) ayıplı ve ayıpsız değeri satış bedeline oranladığı ve indirim bedelini hatalı hesapladığı görülmüştür. O halde ilk derece mahkemesince yeniden bilirkişiden satılanın satış tarihindeki ayıplı ve ayıpsız değerinin tespiti ve satış bedeline oranlanmak suretiyle indirilecek miktarın belirlenmesi için ek rapor alınarak sonucuna göre, kazanılmış hak ilkesi de gözönünde bulundurulmak suretiyle bir karar verilmesi gerekmektedir. Ayrıca davalılardan T3'un yargılama sırasında kendisini vekille temsil ettirmediği halde davalı lehine reddedilen kısımlar yönünden vekalet ücretine hükmedilmesi de hatalı olmuştur....
İlk derece mahkemesince, dava konusu araç üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilirkişi raporu ile davacının aracında meydana gelen hava yastığı arızalarının kullanım hatasından kaynaklanmadığı, üretimden kaynaklandığını, araç satın alınırken belirlenme imkanına sahip olunmadığını, ancak aracın normal kullanım ömrüne göre oldukça çok kısa bir sürede ortaya çıktığı, araçtan faydalanma imkanının kısıtlanmadığı, bu arızaların davalı tarafça giderildiği, arızanın süreklilik kazanmamış olması nedeni ile araçta değer kaybı meydana getirmeyeceği, davacının arıza karşısında onarım hakkını kullanmış olduğu ve araç aynı arızayı tekrarlanmadığından ayıplı malın ücretsiz değişimi gibi şartların oluşmadığı belirtilmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun üçüncü kısmının ayıplı mallara ilişkin bölümünün; 8.maddesinde; "Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken...
malın iadesine mahkeme aksi kanaatte ise ayıplı oranında indirim olacak şekilde şimdilik 500,00 TL'nin bildirim tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yargıtay'ın yerleşik uygulamaları uyarınca malın ayıplı olması durumunda tüketicinin ayıp oranında bedelde indirim talep etmesi halinde hesaplamada kullanılacak yöntem nispi metottur. Nispi metotta malın ayıpsız değeri ile ayıplı değerinin satış değerine oranlanması suretiyle çıkacak bedel, indirilecek bedel olarak tüketiciye ödenecektir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/10/2021 NUMARASI : 2020/9 ESAS - 2021/251 KARAR DAVA KONUSU : Malın Ayıplı Olması Sebebine Dayalı Bedelde İndirim, Manevi Tazminat KARAR : Davacı tarafça davalı taraf aleyhine açılan dava sonucu verilen yukarıda tarih ve numarası yazılı kararına karşı davacı vekili ve davalı Murat Can Oruç vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili Mehmet YALAMA'nın araç satışlarının yer aldığı internet sitelerinden birinde görmüş olduğu 2001 Model 34 XX 610 plaka sayılı BMW marka hususi aracın satışı konusunda 28/05/2018 tarihinde davalı Murat Can ORUÇ ile anlaştıklarını, Çorum 3....
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. D ELİLLER : Tüm dosya kapsamı ELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taşınmaz satış sözleşmesinden kaynaklı, taşınmazın ayıplı olduğu iddiasına dayalı ayıp oranında bedelde indirim istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARARIDIR ESAS NO : 2020/491 Esas KARAR NO : 2021/149 DAVA : Misli ile Değişim - Bedelde İndirim DAVA TARİHİ : 21/12/2018 KARAR TARİHİ : 04/03/2021 Mahkememizde görülmekte olan Misli ile Değişim - Bedelde İndirim davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemesine açmış olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalının davacı şirketin makine ekipman tedarikçisi olduğunu, davalı ile 2012 yılında çalışmaya başlanıldığını, davalının 2012-2013-2014 yıllarında davacıya ve davacının franchise verdiği şirketlere orijinal cihazlar verdiğini, faturalarını kestiğini, fatura bedellerinin eksiksiz ödendiğini,, 13.02.2018 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan yönetmeliğin 14. maddesine göre 2. el araçlar için ekspertiz raporunun zorunlu hale getirildiğini, TSE'nin oto ekspertiz firmalarının olması gereken standartlarını araştırırken araba test makinalarını incelenmesinde cihazların dış kapağı açıldığında dışı...
mal niteliğindeki aracın blok malzemesinin kullanılamayacağının kabulü ile ayıplı malın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesine veya değiştirilmesi mümkün olmadığı takdirde ayıplı malın günümüz koşullarındaki değerinin hesaplanarak müvekkile ödenmesine karar verilmesi gerekirken yerel Mahkemece somut olay ve dosya kapsamına aykırı karar verildiğini, satın alınan ayıplı malın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesi haricindeki seçimlik hakların uygulanmasının günümüz koşullarında müvekkilinin çok büyük oranda zararına olacağını, davalıların ayıplı maldan kaynaklı olarak müştereken ve müteselsilen sorumlu olması gerektiğini, yerel Mahkemece eksik inceleme ve hatalı değerlendirme neticesinde kurulan hukuka ve hakkaniyete aykırı karar verdiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine, bunun mümkün olmaması halinde ayıplı malın günümüz koşullarındaki değerinin hesaplanarak müvekkile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Ayıplı mal sebebiyle tüketicinin seçimlik hakları aynı yasanın 11.maddesinde düzenlenmiş olup, şu şekilde hükme yer verilmiştir:"(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme,seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. (3) Ücretsiz onarım veya malın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin satıcı için orantısız güçlükleri beraberinde getirecek olması hâlinde tüketici, sözleşmeden dönme veya ayıp oranında bedelden indirim haklarından birini kullanabilir....