İcra Hukuk Mahkemesince, kıymet takdirine ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin, haciz kararını ve kıymet takdiri yapılması kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olup, anılan yetki, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesince ise, somut olayda öncelikle takibin ipoteğin paraya çevrilmesine ilişkin olduğu, haciz aşaması söz konusu olmadığından nokta haczinden bahsedilemeyeceği, Trabzon İcra Hukuk Mahkemesi yetkisizlik kararının bu yönüyle yerinde olmadığı ayrıca kıymet takdirinin Trabzon İcra Müdürlüğü tarafından yapıldığı, İİK’nın 128/a maddesine göre şikayeti inceleme yerinin talimat icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
Şikayet dilekçesinde yer alan: "ödeme emrinin muhtara bırakıldığı, ödeme emrinden 21.09.2015 tarihinde haberdar olunduğu" şeklindeki beyanlar usulsüz tebligat şikayeti olarak yorumlanamaz. Zira tebligat usulsüzlüğü ayrıca, açıkça ve delilleriyle ileri sürülmüş değildir. O halde yöntemine uygun olarak açıkça ve delilleriyle ileri sürülen bir tebligat usulsüzlük şikayeti bulunmadığı halde mahkemece hukuki tavsifte hataya düşülerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uygulanmak suretiyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2022/136 Esas sayılı dosyası ile meskeniyet ve maişet nedeni ile haczedilmezlik davasının açıldığını, İzmir 9....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 556 sayılı KHK'ya muhalefet HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Katılanın 19/02/2013 tarihli şikayeti nedeniyle sanık hakkında 24/09/2013 tarihli iddianamenin düzenlendiği; birleştirilen diğer dosyada ise katılanın benzer mahiyetteki 10/09/2013 tarihli şikayeti nedeniyle sanık hakkında 06/02/2014 tarihli iddianamenin düzenlenip kamu davası açıldığının anlaşılması karşısında, hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği ve iddianamenin düzenlenmesinden sonraki eylemlerin ayrı bir suç teşkil edeceği gözetilmeden, sanık hakkında TCK’nun 43/1. maddesi uygulanmak suretiyle tek bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, iki ayrı cezaya hükmedilmesi, Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı...
Mahkemece haczedilemezlik şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Borçlunun haczedilmezlik şikayeti de incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Yargıtayca incelenmesi istenen karar bu maddelerle tespit edilen kararlar arasına girmeyip kesin nitelikte bulunduğundan temyiz dilekçesinin (REDDİNE), 2-Haczedilemezlik şikayeti yönünden; Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının İİK.nun 366. ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 18,40 TL onama harcının mahsubuna bakiye 2,75 TL harcın temyiz edenden alınmasına, 30/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : İftira HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği somut olayda sanığın şikayeti üzerine aldırılan adli raporda darp izlerinin belirlendiği ve müştekinin de sanığı tartaklayıp, ıslattığını kabul etmesi dikkate alındığında maddi vakalara dayanan sanığın şikayeti ve beyanlarının suç işlemediğini bildiği kimselere suç atmak niteliğinde olmayıp Anayasası'nın 74. maddesinde düzenlenen anayasal şikayet ve dilekçe verme hakkı kapsamında kaldığı anlaşılmakla, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir....
in müdafii aracılığıyla verdiği 11.06.2007 tarihli dilekçeyle müşteki hakkında yaptığı "güveni kötüye kullanma" suçlamasıyla ilgili olarak dosya kapsamında verilmiş herhangi bir karara rastlanılmadığı gibi müştekinin, sanığın hakkındaki şikayeti nedeniyle mi yoksa müştekinin uyuşmazlığa konu aracı sattığı ... isimli şahsın, müşteki ile sanık haklarında yaptığı "hırsızlık" şikayeti nedeniyle mi gözaltına alınarak ifadesinin alındığı hususları netleştirilmeden, eksik araştırma ile mahkumiyet kararları verilmesi, Kabule göre de; Sanık müdafiin duruşmada lehe hükümlerin uygulanmasını talep etmesine rağmen hakkında kısa süreli hapis cezaları tayin edilen sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nın 50. ve 51. maddelerinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda değerlendirme yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hükümler kurulması, Kanuna aykırı, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 321...
Borçlu vekili, icra mahkemesine başvurusunda ödeme emri, kıymet takdiri ve satış ilanına dair tebligatların usulsüzlüğünün ileri sürmüş, şikayeti yerinde görülmez ise gecikmiş itiraz beyanlarının dikkate alınmasını talep etmiştir. O halde, mahkemece şikayetin esası incelenerek olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeden hacizli malın dava tarihinde satıldığı gerekçesi ile eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Kaldı ki, ihale için belirlenen tarih 28/03/2016 günü saat 15:00 olduğu halde, dava tarihinin aynı gün saat 11:22 olduğu gibi; ihalenin aynı gün yapılmış olması usulsüz tebligat şikayetinin esasının incelenmesine engel teşkil etmemektedir....
Yerel mahkemece, derdestlik itirazına konu dava dosyasında, davacının davalıya (ayrıca davalının çalıştığı Hastahane olan Özel Yeni Hayat Hastahanesine karşı) iş bu dosyada belirtilen gerekçelerle (davalının şikayeti üzerine açılan Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığının 2013/7920 soruşturma dosyası ve davalının şikayeti sonucunda davacının emeklilik işlemleri için başka hastahanelerden rapor aldırılması) manevi tazminat davası açtığı, davacının aynı sebeplerle (dava dilekçesinin 4. Sayfasındaki gerekçelerle) aynı davalıya karşı iki ayrı dava açtığı gerekçesiyle davalı tarafın derdestlik itirazının kabulü ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir....