Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava İİK'nun 82/1- 4 maddesi uyarınca açılmış haczedilmezlik şikayeti davasıdır....

Taraflar arasındaki meskeniyet şikayeti ve borçlunun çiftçi olduğunu ileri sürerek tarım arazisi niteliğindeki taşınmazının haczedilemeyeceği şikayeti nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulüne, 18 parsel sayılı taşınmaz yönününden meskeniyet şikayetinin kabulüne, haczin kaldırılmasına,19 parsel sayılı taşınmaz yönünden meskeniyet şikayetinin reddine, çiftçilik nedeniyle haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu ve alacaklı vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, kamu düzenine aykırılık bulunmayan İlk Derece Mahkemesince verilen kararın yerinde olduğu anlaşılmakla, istinaf başvurularının ayrı ayrı HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir....

    Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar ilk derece mahkemesince usulsüz tebligat şikayeti ve haczedilmezlik şikayeti yönünden esastan karar verilmiş ise de, şikayete konu taşınmazlar üzerinde ipoteklerin bulunduğu, bu ipoteklerin ne tür kredinin teminatı olarak tesis edildiği, haciz tarihi itibariyle ipotekten kaynaklanan borcun devam edip etmediği, ipoteğin fekki şartlarının oluşup oluşmadığı, bu duruma göre zikredilen ipoteklerin haczedilmezlik şikayetine engel teşkil edip etmediğinin araştırılmadığı, engel teşkil eden var ise bu durumda davacının geçinebilmesi için gerekli arazinin bu duruma göre belirlenmesi gerektiği, ancak ilk derece mahkemesince ipotek ile ilgili herhangi bir araştırma yapılmadan ve taşınmazlar üzerindeki ipoteklerden hangisinin zorunlu ipotek olup olmadığı belirlenmeden esastan inceleme ve değerlendirme yapılarak karar verilmesi doğru bulunmamıştır....

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaz haczini dava sırasında öğrenerek meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduklarını, covid-19 salgını nedeniyle takip dosyasını fiziki olarak inceleyemediklerini, takip dosyasında vekaletnameleri bulunmadığından uyap üzerinden de dosyayı inceleyemediklerini, müvekkiline 103 davet kağıdı gönderildiğini haczedilmezlik şikayetinin reddine ilişkin gerekçeli kararının tebliği ile birlikte öğrendiklerinden haczedilmezlik şikayeti ile birlikte usulsüz tebligat şikayetini yapamadıklarını, usulsüz tebligat şikayetinin süresinde olduğunu, meskeniyet şikayeti yönünden 103 davet kağıdı tebliğ tarihinin düzeltilmesinin önemli olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; cevap dilekçesi içeriğini tekrar ederek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....

    Bu maddeye göre haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde kullanılması zorunludur. Belediyece kamuya tahsis kararı alınması haczi engellemez. 5393 sayılı Kanun'un 15. maddesi uyarınca ileri sürülecek haczedilmezlik şikayeti, bir hakkın yerine getirilmemesi ile ilgili olup İİK'nın 16/2. maddesi uyarınca bu yöndeki şikayet süresiz olarak yapılabilir. (Benzer karar Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 19/12/2017 tarih 2016/25287 esas 2017/15878 karar) Mahkemece, şikayetin yedi günlük süre geçtiğinden bahisle reddine karar verilmesi isabetsizdir. Davacı borçlunun ileri sürdüğü haczedilmezlik şikayetinin esası incelenerek karar verilmelidir. Davacı tarafın istinaf sebebi yerindedir....

    İİK'nın 82/1- 4,12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Diğer taraftan ise, İİK'nda haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz yeni bir haciz olmakla, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, davalının talebi üzerine dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarına en son 19/02/2021 ve 22/02/2021 tarihli haciz yazılarına istinaden haciz şerhlerinin işlendiği anlaşılmaktadır. Her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, davacının bu hacizlere karşı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı olduğu açıktır. Mahkemenin hükme esas aldığı 103 örnek haciz davetiyesi 09/02/2012 tarihli hacze ilişkin olduğundan ve anılan hacizlere ilişkin davacı tarafa herhangi bir bildirim de yapılmadığından, şikayet yasal süresindedir....

    Bu nedenle haczedilmezlik şikayeti bu durumda ileri sürülemez. Bununla birlikte; İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre asıl olan alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir. Haczi mümkün olmayan mallar ve haklar, İİK.nun 82. maddesinde tahdidi olarak sayılmış olup, bu maddenin de dar yorumlanması gerektiğinden, anılan maddenin 4.fıkrasına göre haczedilemeyecek olanların, borçlunun çiftçilikte kullandığı öküzü, atı, mandası gibi hayvanları, at veya öküz arabası gibi çiftçilikte kullandığı nakil vasıtaları, pulluk, düven, tırmık, çapa, yaba vs. gibi tarım aletleri olduğunun kabulü gerekir....

      Başvuru bu hali ile İİK'nun 82/4. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, bu madde uyarınca, “borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ... aletleri” haczedilemez. İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre asıl olan alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, borçlunun meskeniyet şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece kıymet takdir raporunun tebliğ edildiği ve şikayetin süresinde olmadığı ayrıca taşınmaz üzerinde konut finansman kredisinden kaynaklanan ipotek bulunduğu belirtilerek şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82/1-12. maddesi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez ve bu maddede yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir....

          Başvuru bu hali ile, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 4. bendine dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nun 82/1- 4. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu traktör üzerine alacaklı vekilinin talebi doğrultusunda 11/07/2018 tarihinde haciz konulduğu ve 12/10/2018 tarihinde kıymet takdirinin yapıldığı, davacının dava dilekçesinde 17/07/2018 tarihinde traktörünün elinden alındığını beyan ettiği, 07/10/2019 tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, yasal yedi günlük süreden sonra yapılan şikayetin süresinde olmadığı, mahkemece şikayetin süreden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, HMK.355 mad....

          UYAP Entegrasyonu