Asıl karara yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde de, davacı borçlu vekili dava dilekçesinde, 3. kişi adına istihkak iddiası ile birlikte 1 adet çift kişilik tek kanepe ile 6 adet sandalye hakkında İİK'nın 82. maddesi uyarınca haczedilmezlik şikayetinde bulunmuş, ilk derece mahkemesince istihkak iddiası değerlendirilerek reddine karar verildiği, ancak haczedilmezlik şikayeti hakkında bir değerlendirme yapılmadığı ve hüküm kurulmadığı anlaşılmıştır. T.C. Anayasasının 141/3. maddesi uyarınca, bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılmak zorundadır....
Uyarınca haline münasip evin haczedilemeyeceğini ileri sürerek haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile müvekkilinin evi üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; haczin öğrenilme tarihi itibariyle davanın süresinde açılmadığını, öte yandan dava konusu evin davacının haline münasip evi sayılamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; " Mahkememizce yapılan değerlendirmede ; her ne kadar şikayetçi tarafından Erzincan İli Merkez İlçesi 1717 ada 16 parsel Nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmazın haline münasip ev olduğu ve bu nedenle İ.İ.K'nun 82/12 maddesi gereğince haczedilmezlik şikayetinde bulunulmuş ise de ; İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. (Yargıtay 12....
Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle,meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir....
Mahkemece;" Davacının haczedilmezlik şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. Bu durumda mahkemece; haczedilemezlik şikayetinin konusu bulunmadığından istemin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile haczedilmezlik şikayeti yönünden istemin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu ... tarafından, haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurulduğu, mahkemece, dosya borcunun tahsil edildiği, hacizlerin kaldırıldığı gerekçesiyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmektedir. Her dava ve şikayet açıldığı tarihteki hukuki durum gözetilerek hükme bağlanır (28.11.1956 tarih, 15/15 sayılı İ.B.K. ve HGK'nun 17.03.1954 tarih, 3/40-49 sayılı kararları)....
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Eldeki dosyanın haczedilmezlik şikayeti talebinden ibaret olduğu anlaşıldı. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2018/12368 esas 2019/18179 karar sayılı ilamı:'' Öte yandan; şikayetin haczedilmezlik şikayeti olduğu açık olup, haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan üçüncü kişinin bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur. '' Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2016/9154 esas 2019/5425 karar sayılı ilamı: ''1. Davacı üçüncü kişi vekilinin forklift yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde, Davacı üçüncü kişi, davaya konu Kayseri 2. İcra Müdürlüğünün 2014/14055 Esas sayılı takip dosyasında taraf olmayıp anılan hacizde üçüncü kişi sıfatına sahiptir. Davacı üçüncü kişi takipte taraf olmadığından mahcuza ilişkin haczedilmezlik şikayetinde bulunmaya yetkili değildir....
İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. (Bknz....
İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceği düzenlemesi haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut olmadığından bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. (Bknz....
O halde, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun 19.02.2013 tarihli hacze yönelik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup, mahkemece, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken,...'' şeklindeki gerekçeyle kararın bozulduğu, mahkemece, 07/06/2016 tarihli celsede bozma ilamına uyulmasına karar verildiği ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda da şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir....