Borcun taşınmazın bedelinden doğması halinde İİK'nun 82/son maddesi hükmü uyarınca haczedilmezlik şikayeti dinlenilemez. Somut uyuşmazlıkta ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibin dayanağının konut finansman kredisi oluşturduğu, diğer bir anlatımla takibe konu alcağın şikayet konu taşınmazın alımından kaynaklandığı bu nedenle İİK 82/son maddesinde yazılı istisnanın, yani haczedilmezlik iddiasında bulunma hakkının doğmadığı nazara alınarak şikayetin esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli olmamıştır. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın HMK'nun 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca kaldırılmasına, yerine esasa ilişkin yeniden hüküm tesisine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/158 esas sayılı dosyası ile meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğunu ancak süresinde satış talep edilmemesi nedeniyle haczin düşmüş olduğu gerekçesiyle şikayetin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiğini ve kararın 10/08/2021 tarihinde kesinleştiğini, icra dosyasından taşınmazın tapu kaydına yeniden haciz konulduğunu ancak müvekkilinin hacizden haberdar edilmediğini, taşınmaza yönelik olarak Büyükçekmece 3. İcra Müdürlüğünün 2021/5210 Talimat sayılı dosyasından kıymet takdiri raporu düzenlendiğini, raporun henüz taraflarına tebliğ edilmediğini, yapılan hacizden 12/02/2022 tarihinde haberdar olduklarını ve süresi içinde şikayette bulunduklarını, haczedilen taşınmazın müvekkilinin haline münasip evi olduğunu, müvekkilinin sosyal statüsü gözönüne alındığında yapılan haciz işleminin İİK.nun 82/12....
Ayrıca, haczedilmezlik şikayeti borçlunun şahsına bağlı bir şikayet olsa da, davacı borçlunun karar ve hatta istinaf tarihinden sonra vefat ettiği anlaşıldığından, şikayeti esastan incelenmiştir. İİK'nın 82/1- 3. maddesi gereğince engelli aracının haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Söz konusu düzenlemeye göre, şikayet süresi, işlemin öğrenilmesinden itibaren başlar. Somut olayda, şikayete konu 34 XX 960 plakalı aracın kaydına 04/03/2021 tarihinde haciz konulduğu, şikayete konu hacze ilişkin 103 davetiyesi tebliğ edilmediği, haciz tarihine göre haczedilmezlik şikayetinin 7 günlük yasal sürede yapıldığı anlaşılmıştır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Somut olayda, davacı borçluya 103 davetiyesinin 31/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, dava dilekçesinde bu tebligatın usulsüzlüğünün iddia edilmediği, HMK'nın 357. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen bu hususun istinaf aşamasında değerlendirilmesine olanak bulunmadığı, davanın 103 davetiyesi tebliğ tarihine göre süresinde açılmadığı anlaşılmakla ilk derece mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, takibin ipotek alacağına dayalı olarak başlatıldığı, borçlunun ipotek kurulurken bu evi mesken olarak kullanmaktan vazgeçmiş sayılacağı, İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine dair düzenlemenin haczedilmezlik şikayeti olduğu, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanacağı, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı olmadığı gibi, mevcut ipoteğin de zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olmadığı, ticari ilişkiye dayalı genel krediden kaynaklandığı belirtilerek, şikayetin reddine karar verilmiştir....
Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı sadece tapu maliki borçluya aittir. İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda; davacılar T1 ve T2 takip borçlusu olmadığından meskeniyet şikayetine ilişkin aktif husumetinin olmadığı, borçlu T1'in ise süresinde meskeniyet şikayetinde bulunmadığı anlaşılmış, mahkemenin değerlendirmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; dosya kapsamı, ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İİK'nun 82/12. maddesinden kaynaklı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Şikayet süresi haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlar. Somut olayda, 18.06.2013 tarihli haciz işleminde borçlu belediye vekilinin hazır olduğu, bu tarihten itibaren 7 günlük şikayet süresinin geçtiği anlaşıldığından 18.06.2013 tarihinde haczedilen mallara yönelik haczedilmezlik şikayetinin süresinde İcra Mahkemesine başvurulmadığından reddi gerekirken kabulü ile hacizlerin yazılı gerekçe ile kaldırılması isabetsizdir. 15.07.2013 tarihinde haczedilen mallara yönelik şikayet incelendiğinde ise; 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son maddesinde; "Belediyenin kamu hizmetinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim, harç gelirleri haczedilemez" düzenlemesine yer verilmiştir. Bu maddeye göre belediyenin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Haczedilmezlik Şikayeti Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : HUMK. nun 163 ve 159. maddeleri mahkemeye ve taraflara belli işlemleri belli edilen sürelerde yapması için sınırlamalar getirmiştir. Bu sürelerin bir kısmı yasa metninde yer almış, bir kısmı ise hakimin taktirine bırakılmıştır. Süre tayini hakimin taktirine bırakılan hallerde yapılacak işlemin niteliğine göre makul bir süre belirlenmelidir. Hakimin verdiği ve kesin olduğunu belirttiği sürede, taraf, belirtilen işlemi mutlaka yapmalıdır. Sürenin bitiminden sonra belirtilen işlemin yapılması mümkün değildir. Şayet yapılmamış ise taraf bu konudaki hakkını kaybeder....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile Denizli ili Buldan ilçesi Kadıköy Mahallesi 1517 parsel sayılı taşınmazdaki evin ve üzerinde bulunduğu arsadaki T1 hissesi üzerine konan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, açılan davanın süresinde olmadığı gibi eksik ve denetime elverişsiz bilirkişi raporları gereğince hüküm kurulduğunu, dava konusu taşınmazın değeri ile borç miktarı gözönüne alındığında taşınmazın satılarak borcun mahsup edilmesi hususunun yeniden alınacak bilirkişi raporları ile değerlendirilip ortaya konmadığını beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı ve İİK'nın 82/1- 4. bendi uyarınca haczedilmezlik şikayetidir....
Dava İİK 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Şikayetçinin takip borçlusu olmadığı, borçlunun eşi olduğu, aile konutuna dayalı olarak iş bu şikayette bulunduğu görülmüştür. İİK'nun 82 maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde; borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı ifade edilmiştir. Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilen üçüncü kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin yerleşik içtihatları bu yönde olup, şikayet dilekçesine ve istinaf başvuru dilekçesine konu edilen Anayasa Mahkemesi'nin hak ihlaline dair kararı sonrasında da bu yöndeki içtihatta değişikliğe gidilmemiştir.) Kaldı ki davacı lehine konulan aile konutu şerhinin şikayete konu haciz tarihinden de sonra konulduğu anlaşılmıştır....