İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/376 Esas numaralı dosyasında, kıymet takdirine itiraz ve takibe konu 34 XX 654 plakalı traktöre ilişkin olarak İİK 82. maddesi kapsamında haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, kıymet takdirine ilişkin şikayetin İstanbul 10. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2022/376 Esas numaralı dosyasında devam ettiği, istinafa konu davanın ise kıymet takdir dosyasından tefrik edilen haczedilmezlik şikayetine ilişkin olduğu anlaşılmakla davacının kıymet takdirine yönelik taleplerinin değerlendirilmediği iddiası yerinde görülmemiştir. Şikayete konu takip, taşınır rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip olup, takip şekline göre borcun konusu rehinli traktör olduğundan, rehin alacağı bizatihi menkul mal olan traktörün kendisinden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle haczedilmezlik şikayeti ileri sürülemez. Ayrıca, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipte, haciz safhası bulunmadığından borçlunun rehinli takipte haczedilmezlik iddiası da dinlenemez....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 4. bendi uyarınca maişet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....
DAVA KONUSU : MESKENİYETNEDENİYLE HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 8. İcra Müdürlüğünün 2020/12560 Esas sayılı takip dosyasında borçlu Tuna Mücevherat A.Ş ve İbrahim Tunaoğlu'nun eşi, kızı ve oğlunun haciz konulan ve satış talep edilen taşınmazda aile olarak birlikte ikamet ettiklerini, satıştan yeni haberdar olduklarını, meskeniyet şikayetinin kabulü ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ve dava etmişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "Şikayetin REDDİNE " karar verilmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiği yönünde şikayette bulunulduğunu, rapordan 05.03.3021 tarihinde haberdar olduklarını, mahkemeden bu hususta talepte bulunulduğunu, tebliğin usulsüz olduğunu, bu durumda öğrenilen tarihe göre davanın süresinde açıldığını, ilk derece mahkemesince usulsüz yapılan tebligatın tarihi esas alınmak suretiyle haczedilmezlik şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ve meskeniyet şikayeti bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, kıymet takdir raporunun borçlu vekili Av. Mehmet Ender Çelik'e usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile birlikte açılan meskeniyete dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İcra dosyasında borçlunun vekili Av....
Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbi olup bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İİK'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olmakla borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda, alacaklının talebi üzerine taşınmaz kaydına 18/09/2020 tarihinde haciz şerhinin işlendiği, bu hacze ilişkin 103 davetiyesinin davacı borçluya 06/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği anlaşıldığından, şikayet süresindedir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için bu ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi ve zirai kredi gibi zorunlu ipoteklerden olması gerekir....
İİK'nın 82/1- 12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şart olduğu gibi, davanın devamı sırasında da haczin geçerliliği dava şartı olup, davanın her aşamasında gözetilmelidir. Somut olayda istinaf incelemesi sırasında icra müdürlüğünün 01/11/2022 tarihli kararı ile hacizlerin kaldırılmasına karar verdiği ve anılan karar doğrultusunda taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırıldığı anlaşılmıştır. Dolayısıyla, haczin kaldırılması ile meskeniyet şikayeti ile elde edilmek istenen gaye fiilen gerçekleşmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI;İddia, icra takip dosyası, takip dosyası içinde bulunan tasarruf iptali davası sonucu verilen ilam, tapu kaydı, nüfus kaydı ve tüm dosya kapsamına göre dava Meskeniyet İddiasına Dayalı Haczedilmezlik Şikayeti olduğu, davacı icra takibinde borçlu taraf sıfatına haiz olmadığı, takip dosyasında mevcut nüfus kaydına göre davacı takip borçlusunun boşandığı eski eşi ve tasarruf iptali ilamına göre de davalı taşınmaz maliki sıfatlarına haiz olduğu, Yargıtay 34 XX 241/12/2015 gün ve 2015/17105- 31231 EK emsal ilamında belirtildiği üzere; Hacze dayanak yapılan tasarruf iptali ilamında yalnızca satış işleminin iptaline karar verileceği, 3. Kişi adına olan tapu kaydının iptali ile borçlu adına tesciline dair hüküm verilmeyeceği, bu nedenle taşınmazın mülkiyeti davacı 3. Kişiye ait olduğu, Meskeniyet şikayeti ise yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İİK'nın 82/1- 12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, borçlu adına kayıtlı taşınmaz üzerine konulmuş geçerli bir haczin varlığı gerekir. Somut olayda, haczedilmezlik şikayetine konu edilen taşınmazın yargılama sırasında, davacı borçlu tarafından üçüncü kişiye devredildiği iddia edilmiş olup, taşınmazın yargılama sırasında el değiştirmesi halinde şikayet konusuz kalacağından öncelikle mahkemece bu husus araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu iddianın değerlendirilmemesi nedeniyle karar usul ve yasaya aykırıdır. Diğer taraftan, İİK'nın 82/12. maddesi gereğince, borçlunun "haline münasip" evi haczedilemez. Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2018/23330 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine başlatılan ilamsız takip kapsamında, davacının İstanbul İli, Fatih İlçesi, Arabacıbeyazıt Mahallesi, 2449 ada 36 parsel 2 nolu bağımsız bölümdeki 1/2 hissesine muhtelif tarihlerde hacizler konulduğu, son haciz tarihinin 23/03/2021 olduğu anlaşılmıştır. İİK'nın 82/1- 12. maddesi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Söz konusu düzenlemeye göre, şikayet süresi, işlemin öğrenilmesinden itibaren başlar....