Tip Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna teslim edildiğinde saç ve sakalının kesilip kesilmemesi nedeniyle yaşanan tartışma sonrası bir infaz koruma başmemuru tarafından yüzünün sağ tarafından yumrukla vurulduğu yönündeki şikayeti üzerine sevk edildiği ... Devlet Hastanesinin 17.10.2014 tarihli raporuna göre iddia ve şikayeti doğrulayacak şekilde ''sağ zigoma üzerinde Hiperimi ödem'' bulgusunun saptandığı olayda; Sanığın şikayeti nedeniyle idari soruşturmanın şikayet olunan infaz koruma memurunun bulunduğu ceza infaz kurumu görevlilerince yapılmasından sonra, Cumhuriyet Savcısı tarafından ise sanıkla aynı koğuşta bulunan tutuklu veya hükümlüler dinlenilmeden, kamera kayıtları temin edilmeden ve lehine deliller toplanılmadan ve en önemlisi sanığın iddiasını teyit eden adli rapor gözardı edilerek CMK.nın 160/2. maddesine aykırı soruşturma yapılmıştır....
Somut olayda, borçlu hakkında başlatılan takibin kesinleşmesi üzerine borçlunun taşınmazları üzerine 17/07/2013, 25/09/2014 ve 04/01/2016 tarihlerinde haciz konulduğu, borçlu tarafından aynı mahkemenin 2013/198 Esas ve birleşen 2014/14 Esas (2014/277 Karar) sayılı dosyalarında 2013 ve 2014 tarihli hacizlere yönelik olarak çiftçilikle geçimini sağladığından bahisle İİK 82/4. maddesi uyarınca haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu, mahkemece verilen kısmen kabul kararının Dairemizce bozulması üzerine yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemenin 2016/4 Esas (2018/296 Karar) numarasına kaydedildiği, yapılan yargılama sonucunda şikayetin kabulü ile taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği; yine borçlu tarafından, 04/01/2016 tarihli hacze yönelik olarak, aynı mahkemenin 2017/151 Esas (2019/171 Karar) sayılı dosyasında da maişet iddiası ile haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği...
nun olay tarihinden önce 24.06.2010 tarihinde nefes darlığı şikayeti ile...Hastanesine başvurduğu, burada kendisine ASTIM ATAĞI teşhisi konulduğu, gerekli tedavisi yapılarak taburcu edildiği, 16.07.2010 tarihinde her iki omuz ve dizde ağrı şikayeti ile aynı hastanenin ortopedi kliniğine başvurduğu, burada da ROTATOR KUF SENDROMU teşhisi konulduğu, 04.09.2010 tarihinde sağ yan ağrısı şikayeti ile yapılan başvuruda RENAL KOLİK teşhisi konulup taburcu edildiği, en son 14.09.2010 tarihinde saat 05:50 sıralarında 1 aydır devam eden belinin sol tarafındaki ağrı, kusma, ve karın ağrısı şikayeti ile pratisyen hekim olan Dr. ..."...
Buna göre, aşkın haciz şikayeti yönünden verilen kararın kesin nitelikte bulunduğu anlaşılmakla İİK'nun 365/3. maddesi gereğince aşkın haciz şikayetine ilişkin verilen karara yönelik istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar vermek gerektiği, Meskeniyet Şikayeti yönünden istinaf başvurusunun incelenmesinde, ilk derece mahkemesince belirtildiği üzere meskeniyet şikayeti ancak haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanmakta olup, davacılar aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte haciz safhası olmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı bulunmamaktadır. Bu sebeple davacıların meskeniyet şikayetinin ilk derece mahkemesince reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Somut olayda; davanın meskeniyet şikayeti ile birlikte kıymet taktirine itiraz dilekçesi verdiği, yargılama sonunda meskeniyet şikayeti yönünden davanın süre nedeniyle reddedildiği, kıymet taktirine ilişkin kararın ise İİİK'nun 363. Ve 128/a maddesi gereği kesin olduğu, istinaf dilekçesinde sebep ve gerekçe gösterilmediği HMK'nun 355. Maddesi gereğince kamu düzenine ilişkin bir aykırılığın da tespit edilemediği anlaşılmakla meskeniyet şikayeti ve kıymet taktirine itiraz yönünden aşağıdaki hüküm kuruldu....
İcra dosyasının incelenmesinden borçlu asile 26/02/2015 tarihinde tebliğ edilen 103 davet kağıdına karşı borçlunun şikayeti üzerine .... İcra Hukuk Mahkemesi' nin 04/03/2015 tarih, 2015/ 215 E. 252 K. sayılı kararı ile borçlunun vekili olduğundan asile yapılan tebligatın geçersiz olduğu gerekçesiyle iptaline karar verildiği, mahkemenin bu iptal kararı sonrasında 103 davet kağıdının borçlunun vekiline 30/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre 31/03/2015 tarihinde yapılan meskeniyet şikayetinin süresinde olduğu anlaşılmıştır....
KARAR Davacı, davalıdan 9.3.2004 tarihinde satın aldığı ... aracın ilk 7 ay içinde sık sık yağ eksiltme şikayeti ile sürekli servise müracaat etmek zorunda kaldığını, aracın kullanımını engelleyen gizli ayıbı nedeni ile, ayıpsız yeni bir araçla değiştirilmesini ve 5000 YTL. manevi tazminatın ödetilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacının 9.3.2004 tarihinde davalıdan satın aldığı aracın yağ eksiltme şikayeti ile 24.11.2004 tarihinden başlamak üzere 13.11.2006 tarihine kadar muhtelif tarihlerde 9 kez servise müracaat ettiği ve çeşitli miktarlarda yağ ilavelerinin yapıldığı dosyaya ibraz edilen yetkili servis kayıtlarından anlaşılmaktadır....
İcra Müdürlüğü’nün 2018/1995 Talimat sayılı dosyasından yapıldığı, İİK 128/a maddesine göre şikayeti inceleme yeri talimat icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 128/a. maddesi gereğince kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Somut olayda; kıymet takdirinin, ... İcra Müdürlüğünce yapıldığı anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi ... İcra Hukuk Mahkemesine aittir. Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince; ... İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 10.10.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ve tahrifat iddiasına bağlı borca itirazda bulunmuş olup, ayrıca faize yönelik bir itirazda bulunmamıştır. Bu durumda, mahkemece, taleple bağlı kalınarak, usulsüz tebligat şikayeti ve tahrifat konusunda inceleme yapılması ile yetinilmesi zorunludur. O halde, mahkemece, taleple bağlılık ilkesi gereği, talepten fazlasına hükmedilmemesi gerekirken, yukarıda açıklanan yasa hükmüne aykırı olarak talep aşılmak suretiyle faize ilişkin değerlendirme yapılarak bu konuda da hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda mahkemece, boçlunun takipten, öğrendiğini beyan ettiği tarihten daha önceki bir tarihte haberdar olduğu tespit edilmiş olup, usulsüz tebliğ şikayeti ve bunun sonucu olarak da borca itirazın süresinde olmadığı görülmektedir. O halde mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazları süre yönünden reddedilen borçlunun yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye aykırı şekilde tazminatla sorumlu tutulması isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekirken doğrudan onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kısmen kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 04/05/2016 tarih ve 2016/7181 E. - 13092 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, ... 7....