Başvuru bu hali ile, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 4. bendine dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nun 82/1- 4. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu traktör üzerine 02/07/2015 tarihinde sistem üzerinden haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin 103 davetiyesinin borçluya 04/08/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde bu tebliğ işlemine yönelik bir tebligat usulsüzlüğü iddiasında bulunmadığı ve yasal yedi günlük süreden sonra 04/09/2015 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmüş olup şikayetin süresinde olmadığı anlaşılmıştır....
No:6/2 sayılı bölümde kayıtlı taşınmaz üzerine haciz uygulandığı, davacı T1 tarafından haczedilmezlik şikayeti ile dava açıldığı görülmüştür. İİK.'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde; borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı ifade edilmiştir. Anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan kişinin haczin kaldırılmasını istemesi mümkün değildir. 6100 sayılı HMK.114 maddesi uyarınca husumet, dava şartlarındandır. Keza HMK. 115/1- 2 maddesi uyarınca Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır ve dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir denilmektedir. Hal böyle iken, davacının tapu maliki olmadığı, takipte taraf sıfatı da bulunmadığı anlaşıldığından Adana 5. İcra Hukuk Mahkemesince verilen karar isabetli olmuştur....
Kural olarak, dosya borcunun ihtirazi kayıt konulmaksızın ödenmesi halinde haczin kaldırılması gerekeceğinden haczedilmezlik şikayeti konusuz kalır. Ancak ödeme şikayete konu hacizler nedeniyle dosyaya gelen para ile yapılmış ise, borçlunun haczedilmezlik şikayeti incelenip sonuçlandırılmalıdır. Her ne kadar, mahkeme gerekçesinde borçlu tarafından 30.06.2015 tarihinde dosyaya ödeme yapıldığından ve dosya borcu kalmadığından bahsedilmiş ise de, anılan tarihte borçlunun icra dosyasına ihtirazi kayıtsız yaptığı bir ödeme görülmemektedir. Dosya borcu konulan haciz ve gönderilen haciz ihbarnameleri üzerine dosyaya 3. şahıslar tarafından yapılan ödemeler ile kapatılmış olup, anılan ödemeler haczedilmezlik şikayetinin esasının incelenmesine engel teşkil etmez. Bu nedenle, şikayetin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın konusu kalmadığından bahisle ret kararı verilmesi doğru değildir....
Dava, İİK'nun 96.maddesine dayalı 3.kişinin istihkak iddiasına ilişkindir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına gerekçeli karar başlığında davalı isminin hatalı yazılmış olmasının maddi hataya dayalı olmasına göre davalı alacaklı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, 2-Davacı 3. kişi ... vekilinin 5 adet X-Ray cihazının yanısıra “mahcuz diğer malzemeler” için de istihkak iddiasında bulunduğu, 5 adet X-Ray cihazı ile birlikte haczedilen kablolara ilişkin hüküm kurulmamasının HMK 297/2 maddesine aykırı olduğu, bu nedenle haczedilen kablolarla ilgili hüküm kurulmak üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. -//- SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca hükmün kısmen kabul yönünden BOZULMASINA, taraflarca...
İcra Dairesinin 2020/10943 esas sayılı dosyasından genel haciz yoluyla başlatılan takipte İİK'nun 82/12 maddesi uyarınca haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Adana 5. İcra Dairesi'nin 2020/10943 esas sayılı takip doyası incelendiğinde; alacaklı T3 tarafından borçlu Mustafa Kılıç hakkında genel haciz yolu ile takip başlatıldığı, takibin kesinleşmesi üzerine borçlu adına kayıtlı Adana ili Çukurova ilçesi Kurttepe Mah. 5872 ada 13 parsel B Blok 14. Kat 27 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmaz üzerine haciz uygulandığı, davacı T1 tarafından haczedilmezlik şikayeti ile dava açıldığı görülmüştür. İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde; borçlunun haline münasip evinin haczedilemez. Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı sadece borçluya aittir. Eldeki uyuşmazlıkta şikayetçi şikayete konu Adana ili Çukurova ilçesi Kurttepe Mah. 5872 ada 13 parsel B Blok 14. Kat 27 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmazın maliki olmadığı gibi haczin uygulandığı Adana 6....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık meskeniyet iddiasına dayalı haczedilemezlik şikayeti ile takibe konu taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. maddesi, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu 16, 17, 18 ve 82/1-12. maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı tarafından temyiz dilekçelerinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. Borçlunun birden fazla taşınmazının bulunması meskeniyet şikayetine engel teşkil etmez ise de, bunlardan ancak biri yönünden meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, dava dilekçesinde dava konusu edilen taşınmazın açıkça belirtilmediği, takip kapsamında birden fazla taşınmaza haciz konulduğu görülmekle, bu durumda mahkemece, öncelikle davacıya tercih hakkı tanınarak seçtiği taşınmaz açısından değerlendirme yapılması gerekirken, bu eksiklik giderilmeden karar verilmesi doğru olmamıştır. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2018/6653 Esas 2019/5859 Karar sayılı kararı.) Diğer taraftan, borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir....
O halde, Mahkemece, borçlunun yukarıda belirtilen haczedilmezlik şikayeti de incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 19.09.2013gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu nedenle borçlunun ayrıca nakliyatçılık yapması, İİK'nın 82/4. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunmasına engel teşkil etmez. Mahallinde yapılan keşif neticesinde düzenlenen bilirkişi raporu ile şikayet konusu 565 parsel sayılı taşınmazın borçlunun geçimi için zorunlu olduğu belirlendiğine göre, mahkemece anılan taşınmaza yönelik haczedilmezlik şikayetinin kabulü yerine, yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366. ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 26.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesini tekrar ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın yasal 7 günlük süresinde açılmadığını, dava konusu taşınmazın icra müdürlüğünce fiili kıymet takdirinin 28/01/2020 tarihinde yapıldığını, davacının hacizden bu tarihte haberdar olduğu halde süresinde dava açmadığını, taşınmaz üzerinde zorunlu olmayan ipotek tesis edildiğini, mahkemece buna yönelik itirazlarının değerlendirilmediğini, taşınmazı üzerine serbest olarak ipotek tesis ettiren davacının haczedilmezlik şikayetinden feragat etmiş sayıldığını, ayrıca hükme esas alınan bilirkişi raporunun da yeterli ve elverişli olmadığını, tüm bu nedenlerle kararın kaldırılarak şikayetin usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, İİK'nın 82/1- 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir....