Her ne kadar davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda, dava dilekçesini ıslah ettiklerini, 4142 parsel sayılı taşınmaz yönüyle meskeniyet iddiasına dayalı değil, maişet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduklarını ve ıslah taleplerinin değerlendirilmediğini ileri sürmüşse de, bilindiği üzere icra mahkemesince verilen kararlar kanuni istisnalar dışında kesin hüküm teşkil etmemektedir. Yine icra mahkemesine yapılan şikayet HMK anlamında bir dava olmadığından ıslah müessesesi uygulanamaz (Yargıtay 12. HD'nin 04.03.2019 tarihli, 2018/5648 E, 2019/3477 K. sayılı içtihadı). Yukarıda belirtilen nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2651 KARAR NO : 2020/2344 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/09/2019 NUMARASI : 2017/166 ESAS, 2019/232 KARAR DAVA KONUSU : HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ (MESKENİYET-MAİŞET) KARAR : Torbalı İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/166 Esas, 2019/232 Karar sayılı dosyasında verilen meskeniyet şikayeti yönünden davanın kısmen kabulü, maişet şikayeti yönünden davanın reddi kararına karşı, taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Torbalı İcra Müdürlüğünün 2017/1497 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine yapılan takipte İzmir İli, Torbalı İlçesi, Ertuğrul Mah., 103 Ada, 10 Parsel sayılı 18 nolu bağımsız bölümün 1/2 kaydına ve Denizli İli, Beyağaç İlçesi, Kapuz Mah., 133 Ada, 2 Parsel sayılı taşınmaz kaydına haciz konulduğunu, İİK'nın...
Dava, İİK' nun 82/1- 4 ve 12 maddesi uyarınca açılmış meskeniyet ve maişet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti davasıdır. Dava yasal süresi içinde açılmış, İlk derece mahkemesince, dava konusu taşınmaz değerinin 265.424,26 TL olduğu, davacının ailesi ile birlikte yaşayabileceği, asgari şartları sağlayan, mesken ve tarımsal arazi olarak kullanılabilecek konut ve arsasının edinme değerinin ise 265.424,26 TL'nin üzerinde olacağı değerlendirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli ve yeterli olmasına, ilk derece mahkemesi kararında yer alan gerekçelere göre, istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar karar vermek gerekmiştir....
Maddesine dayalı olarak maişet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Alaşehir İcra Dairesinin 2019/4921 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde takip alacaklısı davalı vekilince davacı borçlu aleyhine 250.000,00 TL asıl alacağın ferileri ile birlikte tahsili talebi ile kambiyo senetlerine mahsus takıp yapıldığı, kesinleşen takipte Alaşehir İlçesi, Kasaplı Mah., 127 Ada 1 Parsel sayılı arsa vasfı ile tapuda kayıtlı taşınmaz ile aynı mahalle 174 Ada 13 Parsel sayılı 1/72 ve 1/12 hisseler itibarı ile davacı adına kayıtlı taşınmaz kayıtlarına 21/11/2019 tarihinde haciz konulduğu, davacıya 103 davetiyesinin 06/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davanın süresinde olup ava tarihi itibarı ile hacizlerin ayakta olduğu anlaşılmıştır....
DAVA KONUSU : Maişet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Anayasanın 36.maddesinde; "herkes meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı merciileri önünde davacı ve davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir. Hiçbir mahkeme görev ve yetki içindeki davaya bakmaktan kaçınamaz" düzenlemesi bulunmaktadır; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6.maddesinde ise; " her şahıs gerek medeni hak ve vecibeleri ile ilgili nizalar, gerek ceza-i sahada kendisine karşı serdedilen bir isnadın esası hakkında karar verecek olan kanuni, müstakil ve tarafsız bir mahkeme tarafından davasının makul bir süre içerisinde hakkaniyete uygun ve aleni surette dinlenmesini istemek hakkına haizdir " hükmü mevcuttur....
Her ne kadar davacı borçlu vekili tarafından istinaf başvurusunda, Mahkemece ihtiyati hacizlerin kalktığının tespit edilmesi halinde, meskeniyet ve maişet iddiasına dayalı şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına değil, ihtiyati hacizlerin kaldırılmasına ve bu talebin reddine ilişkin icra müdürlüğü işleminin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürmüşse de, somut olayda davacının başvurusu ihtiyati hacizlerin kaldırılması talebinin reddine ilişkin memur işlemini şikayet değil, maişet ve meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İlk derece mahkemesi dava dilekçesinde talep içeriği ile bağlı olup, talep dışında başka bir konuda hüküm vermesi söz konusu değildir. İİK'nın 82/1- 4 ve 12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır....
Şti., Borçlusunun T1 olduğu, toplam 735,01 TL alacağın tahsili amacıyla 18.09.2018 tarihinde Dikili İcra Hukuk Mahkemesinin 24.07.2018 tarihli, 2017/134 Esas, 2018/89 sayılı ilamı gereği başlatıldığı, örnek 4- 5 nolu ödeme emrini borçlu vekiline 21.09.2018 tarihinde tebliğ edildiği, takibin kesinleşmesine müteakip meskeniyet ve maişet iddiasına konu taşınmazların tapu kaydına 30.10.2018 tarihinde haciz şerhi koyulduğu, davacı borçluya 103 davetiyesinin 06.09.2019 tarihinde tebliğ edildiği, haczedilmezlik şikayetinin yasal süresinde yapıldığı anlaşılmıştır. İİK'nun 82/1- 4,12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 4.maddesine dayalı maişet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İzmir 5. İcra Müdürlüğü’nün 2019/986 Esas sayılı takip dosyasının incelemesinde ; alacaklı T3 tarafından borçlular T1 Hayrettin Zeyrek hakkında başlatılan takip olduğu, takip kapsamında davaya konu taşınmazlardan 22, 583, 879 ve 882 parsel sayılı taşınmazlardaki davacı hisselerine 08/02/2019 tarihinde, diğer dava konusu taşınmazlardaki davacı hisselerine 24/05/2019 tarihinde haciz konulduğu, hacizlere ilişkin 103 davetiyesinin tebliğ edilmediği görülmüştür. İİK'nın 82/1- 4. maddesi gereğince maişet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanunun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Davacı tarafça aynı takip kapsamında konulan bir kısım hacizlere yönelik olarak İzmir 4. İcra Hukuk Mahkemesine 05/04/2019 tarihinde 2019/342 esas sayılı dosya ile dava açılmıştır....
Netice olarak, şikayet konusuz kalmış ise de, maişet iddiasına yönelik haczedilmezlik şikayetinin kısmen kabul edilmesi gerektiğinden, yargılama giderlerini de taraflar arasında bölüştürülmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle taşkın hacze yönelik ilk derece mahkemesince verilen karar kesin niteliktedir. Bu nedenle, davacının bu yönde yaptığı istinaf başvurularının incelenmesi mümkün olmadığından istinaf başvurusunun İİK'nun 363. ve 365. maddeleri gereğince reddine, Maişet iddiasına yönelik şikayet konusuz kaldığından esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmesi gerekirken, hatalı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmadığından; Davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, maişet şikayetinin konusuz kaldığından şikayetlerin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, taşkın hacze yönelik hükmün ise aynen muhafazasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Somut olayda, şikayete konu hacize ilişkin olarak icra dosyasından davacı borçluya 18.03.2021 tarihinde 103 davet kağıdının tebliğ edildiği, borçlunun 03.03.2022 tarihinde maişet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatının usulsüz olduğunun ileri sürülmediği anlaşılmıştır. Meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alındığında, borçlunun meskeniyet şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreden sonradır (Yargıtay 12. HD'nin 15.02.2021 tarihli, 2020/5792 E, 2021/1541K. sayılı içtihadı). Her ne kadar davacı borçlu istinaf başvurusunda 103 davetiyesinden yeni haberdar olduğunu, tebligatın usulüne uygun olmadığını ileri sürmüşse de, HMK'nun 357/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinde süresinde ileri sürülmeyen iddialar Bölge Adliye Mahkemesince değerlendirme konusu yapılamaz....