Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Anılan Kanun hükmüne göre mahsup yapılabilmesi için tevkif yoluyla ödenen vergilerin belgelendirilerek mahsup talebinde bulunulması gerektiği açıktır. Davacının böyle bir başvurusu olmadığından, mahsup işleminin yapılmaması yerinde olup, söz konusu borcun ödenmediğinin kabulü gerekir. Davacının ilgili dönemlerde, geçici vergi borçlarını ödemediği, ancak ödemediği bu vergileri ilgili yıllardaki gelir vergisi beyannamelerinde mahsup etmediği de açıktır. Ancak, geçici verginin cari vergilendirme döneminin gelir vergisine mahsup edilmek üzere ödenen bir peşin vergi olması nedeniyle, mahsup dönemi geçtikten sonra vergi aslının takip edilmesi mümkün değildir. Vergi Dairesince takip edilmesi gereken amme alacağı mahsup dönemi geçmiş geçici vergi değil, bu vergilerin vade tarihinden mahsup tarihine kadar geçen süre için hesaplanan geçikme zammıdır....

    Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda soyut ifadelerle ödenen peşinatın mahsup edilmediğine ilişkin düşünce esas alınarak peşinatın güncelleştirilmiş değerinin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Yukarıda açıklandığı üzere davalılar mahsup işleminin yapıldığını ve peşin ödemenin mahsup edildiğini savunmaktadır. Taraflar arasındaki borçlanma sözleşmesine göre davacının kullandığı kredi üzerinden borçlandığı anlaşılmaktadır. Buna karşılık yapılan maliyet hesaplarında göçmen konutlarının şerefiyelendirmesi de gözetildiğinde maliyetlerin davacı borçlanmasının üzerinde kaldığı görülmektedir....

      Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda soyut ifadelerle ödenen peşinatın mahsup edilmediğine ilişkin düşünce esas alınarak peşinatın güncelleştirilmiş değerinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Yukarda açıklandığı üzere davalı mahsup işleminin yapıldığını ve peşin ödemenin mahsup edildiğini savunmaktadır. Taraflar arasındaki borçlanma sözleşmesine göre davacının kullandığı kredi üzerinden borçlandığı anlaşılmaktadır. Buna karşılık yapılan maliyet hesaplarında göçmen konutlarının şerefiyelendirmesi de gözetildiğinde maliyetlerin davacı borçlanmasının üzerinde kaldığı görülmektedir....

        Uyuşmazlık, davacının yaptığı peşin ödemenin maliyet hesabına göre borçlandığı anlaşılan davacı borcundan mahsup edilip edilmediği hakkındadır. Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda soyut ifadelerle ödenen peşinatın mahsup edilmediğine ilişkin düşünce esas alınarak peşinatın güncelleştirilmiş değerinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Yukarda açıklandığı üzere davalı mahsup işleminin yapıldığını ve peşin ödemenin mahsup edildiğini savunmaktadır. Taraflar arasındaki borçlanma sözleşmesine göre davacının kullandığı kredi üzerinden borçlandığı anlaşılmaktadır. Buna karşılık yapılan maliyet hesaplarında göçmen konutlarının şerefiyelendirmesi de gözetildiğinde maliyetlerin davacı borçlanmasının üzerinde kaldığı görülmektedir....

          SGK İl Müdürlüğü'nün 20/09/2019 tarih E. 13721816 sayılı cevabi yazısında; T2 01/06/2015 tarihinde yapılan işlemde 7728321002 4/b(Tarım) sicil dosyasından 56.379,84 TL borç, 0905393701 4/b(Esanaf) sicil numaralı dosyasından ise 68.542,33 TL alacak çıkarılmış olup mahsup işleminin Kurum tarafından yapılabileceği fakat sistem hatası nedeniyle mahsup işleminin gerçekleştirilemediğinin bildirildiği görülmüştür. 6111 sayılı Yasa'nın 44.maddesi ile değişik 5510 sayılı Yasa’nın “Yersiz Ödemelerin Geri Alınması” başlıklı 96. maddesinde ise; "Kurumca işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki her türlü ödemeler; a) Kasıtlı veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı...

          İş yerinde geçen 8 günlük çalışmasının fiili ve gerçek olmadığı tespit edildiğinden bu çalışmaların ve dolayısıyla aylık bağlama şartları oluşmadığından aylığının da iptal edilerek yersiz ödeme çıkartıldığı anlaşılmaktadır. Diğer yandan davacı 30.09.2019 tarihli dilekçesi ile yurtdışı hizmet borçlanmasından vazgeçtiğini, yatırmış olduğu miktarın yersiz ödemeye mahsup edilmesini talep etmiş, Kurum tarafından mahsup işleminin yapıldığı davacıya bildirilmiştir. Mahkemece davacının talebi üzerine mahsup işleminin yapıldığı, bu nedenle kurum işleminin yerinde olduğu kanaatiyle davanın reddine karar verilmiştir. Somut dosyada; Mahkemece, Kurum tarafından tahsis ve iptale konu edilen çalışmanın fiili ve gerçek olup olmadığı araştırılmalı, çalışmanın gerçek ve fiili olmadığının tespiti halinde 4/1-a dışında sigortalılık durumu araştırılarak bu durumda tahsis koşullarının oluşup oluşmadığı değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmelidir....

            Mahkemenin 20.12.2011 tarih ve 2010/477 Esas, 2011/1133 Karar sayılı kararının davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 27.02.2012 tarih 2012/4513 Esas 2012/4630 Karar sayılı ilamı ile “....Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda soyut ifadelerle ödenen peşinatın mahsup edilmediğine ilişkin düşünce esas alınarak peşinatın güncelleştirilmiş değerinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Yukarda açıklandığı üzere davalı mahsup işleminin yapıldığını ve peşin ödemenin mahsup edildiğini savunmaktadır. Taraflar arasındaki borçlanma sözleşmesine göre davacının kullandığı kredi üzerinden borçlandığı anlaşılmaktadır. Buna karşılık yapılan maliyet hesaplarında göçmen konutlarının şerefiyelendirmesi de gözetildiğinde maliyetlerin davacı borçlanmasının üzerinde kaldığı görülmektedir....

              Mahkemenin 24.11.2011 tarih ve 2011/896 Esas, 2011/1071 Karar sayılı kararının davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 06.03.2012 tarih 2012/5118 Esas 2012/5558 Karar sayılı ilamı ile “....mahkemece, alınan bilirkişi raporunda soyut ifadelerle ödenen peşinatın mahsup edilmediğine ilişkin düşünce esas alınarak peşinatın güncelleştirilmiş değerinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Yukarda açıklandığı üzere davalı mahsup işleminin yapıldığını ve peşin ödemenin mahsup edildiğini savunmaktadır. Taraflar arasındaki borçlanma sözleşmesine göre davacının kullandığı kredi üzerinden borçlandığı anlaşılmaktadır. Buna karşılık yapılan maliyet hesaplarında göçmen konutlarının şerefiyelendirmesi de gözetildiğinde maliyetlerin davacı borçlanmasının üzerinde kaldığı görülmektedir....

                Mahkemece, alınan bilirkişi raporunda soyut ifadelerle ödenen peşinatın mahsup edilmediğine ilişkin düşünce esas alınarak peşinatın güncelleştirilmiş değerinin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Yukarda açıklandığı üzere davalı mahsup işleminin yapıldığını ve peşin ödemenin mahsup edildiğini savunmaktadır. Taraflar arasındaki borçlanma sözleşmesine göre davacının kullandığı kredi üzerinden borçlandığı anlaşılmaktadır. Buna karşılık yapılan maliyet hesaplarında göçmen konutlarının şerefiyelendirmesi de gözetildiğinde maliyetlerin davacı borçlanmasının üzerinde kaldığı görülmektedir....

                  Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacının, Devlet Bakanlığı koordinatörlüğünde yapılan göçmen konutlarından daire satın aldığı, ilerde maliyet hesabından mahsup edilmek üzere 12.800.000 TL ( eski para ) ödediği, konutun davacıya teslim edilip tapuda devir işleminin yapıldığı, davacının dava dışı bankadan kredi kullanıp ödeme yaptığı, ancak maliyet hesabı çıkarıldığında arada oluşacak farkın da aynı koşullarda ödemeyi taahhüt ettiği konusunda ihtilaf yoktur. Uyuşmazlık, davacının yaptığı peşin ödemenin maliyet hesabına göre borçlandığı anlaşılan davacı borcundan mahsup edilip edilmediği hakkındadır....

                    UYAP Entegrasyonu