nun 68/a. maddesi gereğince yargılama yapılmayıp gerekçeli kararda açılan davanın itirazın kesin kaldırılması şeklinde yorumlandığı, hüküm kısmında ise, davacının itirazın geçici kaldırılması talebinin reddine şeklinde karar verildiği, HMK 298/2 maddesinde, mahkeme kararının gerekçesi ile hüküm fıkrası birbirine aykırı olamayacağından bu haliyle kararın yerinde olmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince Gemerek İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/14 Esas 2020/22 Karar sayılı kararının kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Hukuk Dairesinin 1.3.1984 gün 6441/8950 sayılı kararı bu yöndedir (Kuru Baki İcra ve İflas Hukuku 2 cilt sayfa 1885) Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde ödeme emri tebliğ edilemeden iadesi durumunda borçlunun icra dairesinde takibe itiraz edilmesi halinde alacaklının borçlu hakkında takibi için adı geçenlerin itirazının süresinde kabul edilerek itirazın kaldırılması talebini esastan incelenmesini mümkün olduğuna karar vermiştir. (Yargıtay 12. HD’nin 13.01.2022 tarih 2021/7314E., 2022/376K. sayılı kararı). Yukarıda açıkladığım nedenlerle İlk Derece Mahkemesinin kararı isabetli olduğundan istinaf isteminin esastan reddi yerine ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak itirazın kaldırılması ve tahliye talebinin esastan reddine ilişkin Bölge adliye mahkeme kararının bozulması görüşünde olduğum için kararın onanmasına ilişkin çoğunluk görüşüne katılamıyorum.28.03.2024...
İİK'nun 68/son maddesinin ilk cümlesine göre; “İtirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine tazminata mahkum edilir.” İcra mahkemesince, alacaklının itirazın kaldırılması istemi, alacaklının .....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 24.07.2012 gün ve 2011/378 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Talep, ihtiyati tedbirin devamına ilişkin mahkeme kararının kaldırılması talebine ilişkindir. Mahkemece ihtiyati tedbirin kaldırılması talebinin reddine dair verilen karar, davalı Bakanlık vekilince temyiz edilmiştir. 6100 Sayılı HMK'nın 396. maddesinde durum ve koşulların değişmesi sebebiyle tedbirin değişmesi veya kaldırılması prosedürü düzenlenmiş, aynı maddenin 2. bendinde itiraza ilişkin 394. maddenin 3. ve 4. fıkralarının kıyas yolu ile uygulanacağı belirtilmiştir. HMK'nın 394. maddesinin 3. ve 4. bentleri ihtiyati tedbire itiraz edebilecekler ve itirazın yapılış ve inceleme usulüne ilişkindir. 5. bendinde verilecek karara karşı kanun yolu düzenlenmiştir. HMK'nın 396/2. maddesinde kanun yoluna başvurmaya ilişkin 394/5. maddesine atıfta bulunulmamıştır....
Şayet itirazın kaldırılması davası devam etmekte ise tahliye davası yargılama devam ettiği sürece her zaman açılabilir. Eğer itirazın kaldırılması kararı kesinleşmiş ise bu takdirde tahliye davası itirazın kaldırılması kararının kesinleşmesinden itibaren altı ay içinde açılmalıdır. Zira llK.nun 269/a maddesinde "takibin kesinleşmesi halinde tahliye davasının ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde açılması gerektiği" öngörülmüştür. Yasa koyucunun amacının 269/a maddesinde olduğu gibi tahliye davası için süre bakımından bir sınırlama getirmek olduğuna göre bu madde de öngörülen sürenin itirazın kaldırılması kararının kesinleşmesini müteakip açılacak tahliye davalarında da uygulanması gerekir. Ne var ki gerek kararın içeriğinden gerekse yukarıda sözü edilen itirazın kaldırılmasına ilişkin mahkeme kararının incelenmesinden kararın kesinleşmediği anlaşılmaktadır....
O halde mahkemece, borçlunun süresinde yapmadığı itiraz üzerine takip durmadığına göre, alacaklının itirazın kaldırılması istemi fuzuli bir başvuru olup alacaklı isteminin reddine karar vermek gerekirken, alacaklının talebi kabul edilerek itirazın kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, mahkeme kararının bu gerekçeyle bozulması gerekirken Dairemizce onandığı anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 23/09/2014 tarih ve 2014/17347 E.-2014/22211 K. sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 19/02/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Çocuk mahkemesi bulunmayan yerlerde, bu mahkeme kurulup göreve başlayıncaya kadar korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında tedbir kararları görevli aile veya asliye hukuk mahkemelerince alınır. (Geçici m. 1/4) Karar, çocuk hakimince değil, aile mahkemesince verilmiştir. Bu mahkemece verilen korunmaya ihtiyacı olan çocuklar hakkındaki kararlar mahkeme kararı olduğundan itiraza değil temyize tabidir. Bu bakımdan mahkemenin 08.11.2021 tarih 2010/5 Esas 2010/6 Karar sayılı temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararı yasal dayanaktan yoksun olup kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. 2- Temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava, 2828 sayılı Kanun uyarınca alınan korunma kararının kaldırılması istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki korunma kararının kaldırılması istemine ilişkin davada Uşak Aile ile Ankara 2. Çocuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, korunma kararının kaldırılması istemine ilişkindir. H.Y.U.Y.’nın 25/II. maddesinde “iki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar temyiz edilmeksizin kesinleştiği takdirde görevli veya yetkili mahkeme Yargıtay’ca belirlenir” hükmü yer almaktadır....
Tescilin dayanağı olan mahkeme kararının onaylı örneğinin Tapu Sicil Müdürlüğünden istenerek dosyaya alınmasından sonra gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 01.03.2007...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya örnek 7 numaralı ödeme emrinin tebliğ edildiği, adı geçenin yasal sürede icra dairesine verdiği dilekçe ile yetkiye itiraz etmesi üzerine alacaklının itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmesinde açıkça ... icra daireleri ve Mahkemelerinin yetkili kılındığı mevcut olmadığından, yetki itirazının kaldırılması talebinin reddine karar verildiği görülmüştür....