WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SONUÇ : Temlik alacaklısı İstanbul Varlık Yönetim Anonim Şirketi’nin davadan feragatı hakkında bir karar verilmek üzere mahkeme kararının İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 27/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Somut olayda borçlu şirket, takibe vekil aracılığıyla itiraz etmiş olup, itirazın kaldırılması talebi üzerine mahkeme borçlu vekili yerine borçlu asile dava dilekçesi ile duruşma gününü tebliğ etmek suretiyle yargılama yapmıştır. O halde yukardaki yasa hükümleri nazara alındığında, mahkemece borçlu vekiline tebligat yapılmaksızın yargılamaya devam edilerek, savunma hakkı kısıtlanmak suretiyle sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Ancak; bakım şartının gerçekleştiği hususunun kesinleşen mahkeme kararında yer aldığı bu nedenle kesinleşmiş bir mahkeme kararının başka bir mahkeme tarafından yok sayılamayacağı hususu ile yukarıdaki açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını sistematik olarak sıkı kurallara bağlayan ve evlatlık ilişkisinin taraflarca keyfi bir şekilde kaldırılmasının önünü kapayan TMK’deki düzenlemeler de dikkate alındığında, mahkemece davanın kabulüne dayanak yapılan hususların esasa ilişkin eksiklik olarak kabulünün mümkün olmadığı bu sebeple ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yerinde bulunmayan gerekçe ile davanın kabulü doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir SONUÇ: Temyiz edilen bölge adliye mahkemesi kararının yukarıda açıklanan sebeplerle KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, duruşma için takdir olunan 3.815,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri...

        Ancak; bakım şartının gerçekleştiği hususunun kesinleşen mahkeme kararında yer aldığı bu nedenle kesinleşmiş bir mahkeme kararının başka bir mahkeme tarafından yok sayılamayacağı hususu ile yukarıdaki açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını sistematik olarak sıkı kurallara bağlayan ve evlatlık ilişkisinin taraflarca keyfi bir şekilde kaldırılmasının önünü kapayan TMK’deki düzenlemeler de dikkate alındığında, mahkemece davanın kabulüne dayanak yapılan hususların esasa ilişkin eksiklik olarak kabulünün mümkün olmadığı bu sebeple ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerekirken yerinde bulunmayan gerekçe ile davanın kabulü doğru görülmemiştir....

          Ancak; bakım şartının gerçekleştiği hususunun kesinleşen mahkeme kararında yer aldığı bu nedenle kesinleşmiş bir mahkeme kararının başka bir mahkeme tarafından yok sayılamayacağı hususu ile yukarıdaki açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde, evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını sistematik olarak sıkı kurallara bağlayan ve evlatlık ilişkisinin taraflarca keyfi bir şekilde kaldırılmasının önünü kapayan Türk Medeni Kanunundaki düzenlemeler de dikkate alındığında, mahkemece davanın kabulüne dayanak yapılan hususların esasa ilişkin eksiklik olarak kabulünün mümkün olmadığı bu sebeple ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde bulunmayan gerekçe ile davanın kabulü doğru görülmemiştir....

            Devamında davacı borçlu tarafından mahkeme kararı icra müdürlüğüne sunulmuş ve hacizlerin kaldırılması talep edilmiş, İcra Müdürlüğünce şikayete konu 07/02/2020 tarihli kararı ile İİK'nun 33/a maddesi gereğince 7 günlük süre dolmadığından hacizlerin kaldırılması isteminin reddine, Mahkeme kararının alacaklı vekiline tebliğine karar verildiği belirlenmiştir. Şikayet tarihi itibarı ile yukarıda açıklanan yasa hükmü ve ilkeler doğrultusunda haczin kaldırılması için aranan hususlar henüz gerçekleşmediği sabit olduğuna göre salt icranın geri bırakılmasına karar verilmiş olması, icra takip dosyasında mevcut hacizlerin kalkması sonucunu doğurmaz....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın kaldırılması ve temerrüt nedeni ile tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, tahliye hakkında konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, itirazın kaldırılması talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından alacağa hasren temyiz edilmiştir. İ.İ.K.nun 4949 Sayılı Kanunla değiştirilen 363.maddesinin 1.fıkrasının son cümlesi ve İ.İ.K.na 4949 Sayılı Kanunla eklenen Ek madde 1 uyarınca yeniden değerleme oranı nazara alınarak temyiz isteminin itirazın kaldırılması ile sınırlı olduğu, uyuşmazlık konusu değerin karar tarihi itibariyle 5.240.TL yi geçmediği anlaşıldığından mahkeme kararının temyiz kabiliyeti yoktur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dava, itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece tahliye davasının reddine, itirazın kaldırılması talebinin kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından itirazın kaldırılması kararına yönelik olarak temyiz edilmiştir....

                Yine, bazen bir mahkeme kararının, başka bir dava yönünden kesin hüküm veya güçlü delil oluşturup oluşturamayacağı gibi konularda yapılacak hukuksal değerlendirmelerin sağlıklı olabilmesi de, o kararın yukarıda açıklanan nitelikte bir gerekçeyi içermesiyle mümkündür (Hukuk Genel Kurulu'nun 18.10.2006 Tarih ve 2006/11620 esas, 2006/659 karar sayılı kararı). Somut olayda; kaldırılması istenilen ipotek 13.04.1989 tarih 1949 yevmiye numaralı olup, mahkeme hükmünde geçen 09.09.1997 tarih 3736 yevmiye numaralı işlem taşınmazın edinme tarihi olmakla, edinme tarihine ilişkin yevmiye numarası ile ipoteğin kaldırılması mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle şikayetçi vekilinin 17.03.2015 tarihli beyanı maddi hataya müstenit olup hukuki sonuç doğurmaz....

                  Bu durumda ipoteğin kaldırılması genel mahkemelerden istenebilir. Dar yetkili İcra Mahkemesi'nce şikayetçi iddiaları incelenerek ipoteğin kaldırılması mümkün değildir. İstemin bu nedenle reddi gerekirken, işin esası incelenerek kesin hüküm nedeniyle reddi isabetsiz ise de istem reddedildiğinden sonucu doğru Mahkeme kararının onanması yoluna gidilmiştir. Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının İİK'nun 360. ve HUMK'nun 432.maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK.nun 366/3.maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 16.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu