Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, davalı noterin bu şekli ile söz konusu sahte nüfus cüzdanının iğfal kabiliyetinin bulunduğu iddiasını ispat edemediği, noterlerin sorumluluğunun da kusursuz sorumluluk olduğu, bu nedenle de davalı noterin meydana gelen zarardan sorumlu olduğu kabul edilip, davacının uğradığı maddi kayıpların belirlenmesi ve belirlenecek bu maddi kaybın davalı noterden tazminine karar verilmesi gerektiği" belirtilmek suretiyle bozulmasına karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... vd. tarafından, davalı ... ve diğerleri aleyhine 02/08/2007 gününde verilen dilekçe ile sahte belgelerle yapılan araç satışı nedeniyle noterin sorumluluğu ve haksız fiil sorumlusuna karşı açılan maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16/02/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ... 1....

      görevlilerinin gerekli ihtimamı gösterme- diklerini, gerçekte vekalet verilmeyen avukata yapılan ödemesi nedeniyle davacının mağdur oldu- ğunu ve bu durumun yargı görevlilerinin muamelesi sonucu gerçekleştiğini, görevlilerin eylemi ile davacının zararı arasında uygun illiyet bağı bulunduğunu, Noterin sorumluluğu yönünden, Vekâletnameye dayanak teşkil eden sahte nüfus cüzdanında fotoğraf, nüfus müdürü ile veri kontrol memurunun imzası, verildiği yer kısmı ve yazı karakteri itibariyle çok ciddi farklılıklar olduğunu, noterin sahte kimliği yeterince incelemediğini, fotoğraf yapıştıran kişinin genç bir bayan olduğunu, doğum tarihi itibari ile 6 yaş kadar genç görünmeyeceğini, veriliş tarihi 2001 olan kimliğin 2009 yılında notere ibraz edildiği göz önüne alındığında 8 senelik kullanım sebebi ile kimliğin yıp- ranmış olması gerekirken, fotokopilerde görüldüğü üzere kimliğin yıpranmadığını, Sahte kimlikte imzası bulunan Kocaeli Merkez İlçe Nüfus Müdürü Nuray Arın isimli nüfus müdürünün...

      Tüm kusursuz sorumluluk hallerinde olduğu üzere, zarar gören davacı, davalı noterin kusurunu kanıtlamak zorunda değildir. Zarar gören davacı yalnızca zararla eylem arasındaki uygun illiyet bağını kanıtlamak zorundadır. Noterlik Yasası'nın 72.maddesi gereğince noter, iş yaptıracak kişilerin kimlik ve adresleri ile gerçek isteklerini tamamen öğrenmekle yükümlüdür. Noterin sahte belgeler ile işlem yapması ve gerçek maliki iyi tespit edememesi, hatalı ve eksik bir işlemdir. Bu bağlamda davalı noter tarafından sahte ehliyet belgesine dayanarak tanzim edilen vekaletname nedeniyle özen yükümlülüğünün aksatıldığını göstermekte olup, noterin eylemi ile meydana gelen zarar arasında illiyet bağının kesilmediği açıktır. Bu nedenle mahkemece, davalı noterlerin sorumluluğu cihetine gidilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

        Noterin hukuki sorumluluğunun olabilmesi için; noterin veya çalışanının bir eyleminin bulunması, bu eylemden dolayı bir zararın doğması, bu zararla birlikte eylem ile zarar arasında illiyet bağının bulunması gerekmektedir. Noter kusurunun bulunmadığını veya çalışanına gereken özeni gösterdiğini ispatlayarak sorumluluktan kurtulamaz. Ancak noterin noterlik faaliyeti ile doğan zarar arasında nedensellik bağının bulunmadığını ispatlayarak sorumluluktan kurtulması mümkündür. Nedensellik bağını kesen sebepler sadece kusur sorumluluğunda değil, kusursuz sorumluluk hallerinde de uygulama alanı bulur. Buna göre, üçüncü kişinin veya zarar görenin fiili ya da mücbir sebep uygun nedensellik bağını kestiği takdirde noterin sorumluluğu söz konusu olmaz. Menemen 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/458 Esas sayılı dosyasında Davacı İbrahim Demirkol tarafından davalı noter T3 aleyhine noterin sorumluluğundan kaynaklanan tazminat davasında 07/02/2017 tarihinde davanın kabulüne karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya kapsamına, iddia ve savunmaya göre dava, sahte vekaletname tanzimi nedeniyle noterin hukukî sorumluluğu ile nüfus müdürlüğünün işlemine nedeniyle ...nın sorumluluğuna ilişkin olarak noter ve ilgili bakanlığa husumet yöneltilerek açılmıştır. Her ne kadar, Yargıtay 5. Hukuk Dairesi tarafından 06.11.2012 gün 2012/9031 - 21479 sayılı bozma kararında, uyuşmazlığın TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tapu sicilinin tutulmasından kaynaklandığı gerekçesiyle kesin yetki kurulı uyarınca bozma yapılmış ise de, davacı tarafça tapu kaydının sahte vekaletname ile el değiştirdiği ve mahkeme kararı sonucu yeniden mülkiyetine girdiği tarih arasındaki, taşınmazın kullanamamasından kaynaklı kâr yoksunluğu ve o dava nedeniyle yapılan masraflara ilişkin olarak dava açılmış olup, davada husumet Hazineye de yaygınlaştırılmamıştır....

          Noterin hukukî sorumluluğunun söz konusu olabilmesi için ortada; noterin veya noter çalışanının bir eyleminin bulunması ve bu eylemden dolayı bir zararın doğması, bu zararla birlikte eylem ile zarar arasında illiyet bağının bulunması gerekmektedir. Bu şartlardan birisinin gerçekleşmemesi hâlinde noterin hukukî sorumluluğunun doğmayacağı kabul edilmektedir. Noterin bir kamu hizmeti ifa ettiği de dikkate alınarak sorumluluğun belirlenmesinde normal bir insanın göstereceği özenli davranış değil, aynı işi üstlenen noterlik mesleğinde çalışan bir kişinin göstermesi gereken objektif davranış esas alınacaktır. Buradaki tazminat yükümlülüğü; sorumlu kişinin somut olaydaki bireysel davranışından ziyade, daha çok onun toplum ve ekonomi içindeki durumu ile kanunun ona yüklediği ihtimam ve özen görevine bağlanmaktadır....

          Çetin tarafından, davalı ... aleyhine 30/04/2008 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 14/10/2008 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, noterlik işleminden dolayı uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur. Davacı, dava dışı kişiye satılan araç üzerinde kendisi yararına rehin hakkı kurulduğunu, araç satışını gerçekleştiren davalı noterin, satılan aracın tescil belgesine rehin şerhini işlemediği gibi aracın rehinli olduğunu trafik tescil şubesine de bildirmediğini ileri sürerek, davalı noterin maddi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalı ... mirasçıları aleyhine 23/01/2002 gününde verilen dilekçe ile davalı noterin sorumluluğuna dayalı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 29/01/2009 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 16/01/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Maddesine dayalı Noterin sorumluluğuna ilişkin olmasına, noterin davada taraf olmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 02/09/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu