Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2012/33 E. - 2013/9 K. sayılı kararı ile mahkum edildiği, düzenlenen sahte ehliyette sürücü imzasının olmaması nedeniyle iğfal kabiliyetinin olmadığı, dolayısıyla illiyet bağının kesilmediği ve davalı noterin kusursuz olarak zarardan sorumlu olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık; davacının da oluşan zararda müterafik kusurunun bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. TBK’nun 52. maddesine göre; ‘’Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir.’’...

    Tüm bu durumlarda noterin veya çalışanının kimlik veya belge üzerinde yeterli incelemeyi yapıp yapmadığı, dolayısıyla özen yükümlülüğüne uygun davranıp davranmadığı araştırılmaktadır. Noterin ilgililerin hukukî menfaatlerini korumak için araştırma ve aydınlatma görevi vardır. Noterlik Kanunu’nun 72. maddesine göre; noter, iş yaptıracak kimselerin kimlik, adres ve yeteneğini ve gerçek isteklerinin tamamını öğrenmekle yükümlüdür. Bu cümleden hareketle noterin veya çalışanının her zaman belgenin sahte olup olmadığını anlamasını ve tetkik etmesini yani grafolojik bir inceleme yapması beklenemez. Ancak; belgenin veya kimliğin ilk bakışta sahte olup olmadığı veya kimlikte şekli anlamda var olması gereken bir bilginin olmaması yahut olmaması gereken bir ibarenin bulunması noter veya çalışan tarafından dikkat edilmesi gereken hususlardandır. Bu gibi hâllerde noterin veya çalışanının gerekli özeni göstermesi beklenir. Aksine davranış özen yükümlülüğünün ihlâlidir....

      Noterin hukuki sorumluluğunun olabilmesi için; noterin veya çalışanının bir eyleminin bulunması, bu eylemden dolayı bir zararın doğması, bu zararla birlikte eylem ile zarar arasında illiyet bağının bulunması gerekmektedir. Noter kusurunun bulunmadığını veya çalışanına gereken özeni gösterdiğini ispatlayarak sorumluluktan kurtulamaz. Ancak noterin noterlik faaliyeti ile doğan zarar arasında nedensellik bağının bulunmadığını ispatlayarak sorumluluktan kurtulması mümkündür. Nedensellik bağını kesen sebepler sadece kusur sorumluluğunda değil, kusursuz sorumluluk hallerinde de uygulama alanı bulur. Buna göre, üçüncü kişinin veya zarar görenin fiili ya da mücbir sebep uygun nedensellik bağını kestiği takdirde noterin sorumluluğu söz konusu olmaz. Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere noterin hukuki sorumluğunun olabilmesi için noterin veya çalışanının bir eyleminden zarar doğmuş olması ön şarttır....

      G E R E K Ç E Uyuşmazlık, davalı T5 yönünden haksız fiil nedeniyle, davalı T3 yönünden ise Noterlik Kanunu'nun 162. maddesine dayalı noterin kusursuz sorumluluğuna ilişkin maddi ve manevi tazminat istemidir....

      Noterliğinden gereken teyit alındıktan sonra satış yapılması arasında hukuki sonuç olarak bir fark bulunmadığı, bu nedenle illiyet bağının kesildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz ve davalı vekili tarafından katılma yoluyla temyiz edilmiştir. 1-Dava; Noterlik Kanunu'nun 162.maddesine dayalı noterin kusursuz sorumluluğuna ilişkin maddi tazminat davasıdır. Noterlik Kanunu’nun 1.maddesinde; noterliğin bir kamu hizmeti olduğu ve noterin, hukukî güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek için işlemleri belgelendirdiği belirtilmiştir. Görevi belge ve işlemlere resmîyet kazandırmak olan noterlerin, yaptıkları işlemler dolayısıyla meydana gelecek zararlardan ötürü sorumlu tutulması bir zorunluluktur....

        Noterin sahte belgeler ile işlem yapması ve gerçek maliki iyi tespit edememesi, hatalı ve eksik bir işlemdir. Noterlerin yaptığı işlemler bakımından söz konusu işlemin gereği gibi yani özen yükümlülüğüne uygun şekilde yerine getirmiş olsaydı zarar oluşmayacaktı denilebiliyorsa noter sorumlu olacaktır. Tüm bu durumlarda noterin veya çalışanının kimlik veya belge üzerinde yeterli incelemeyi yapıp yapmadığı, dolayısıyla özen yükümlülüğüne uygun davranıp davranmadığı araştırılmaktadır. Yargıtay uygulamasına göre; belgenin sahteliği hususundaki en önemli kıstas belgenin veya kimliğin aldatma yeteneğine (iğfal) sahip olup olmamasıdır. Yargıtay bir çok kararında; aldatma (iğfal) yeteneği bulunan belgelerin kullanılmasını üçüncü kişinin ağır kusuru olarak nitelendirmiş ve noterin sorumluluğu bakımından illiyet bağını kestiğini kabul etmiştir....

        noterin katıldığı ispat edilemediği, noterin sorumluluğunun kusursuz ve hukuki sorumluluk niteliğinde bulunması sebebiyle, notere karşı açılan manevi tazminat davasının talep koşulları oluşmadığından reddine, karar verilmiştir....

        Sulh Ceza Mahkemesinin 12/06/2007 tarih ve 2006/404 Esas - 2007/382 Karar sayılı gerekçeli kararının doğru olduğunu, müvekkili T4 tazminat sorumluluğu olmadığını, olayda tek suçlunun ve tazminat yükümlülüğü olanın, sahte nüfus cüzdanı ile işlem yapan dolandırıcı kişi olduğunu, davanın sigorta şirketine açılması ve tazminat taleplerinin sigorta şirketinden yapılması gerekirken müvekkillerine dava açılmasının hukuka aykırı olduğunu, müvekkili noter M....

          .- Dava, noter sorumluluğuna ilişkin tazminat istemine ilişkindir. Noterlik Kanunu’nun ....maddesi gereğince; noterliğin bir kamu hizmeti niteliğinde bulunduğu, hukukî güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek için işlemleri belgelendiren bir kurum olduğu belirtilmiştir. Noterlik Kanunu’nun 162. maddesinde kusurdan söz edilmemiştir. Bu sebeple noterlerin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olarak düzenlendiği anlaşılmaktadır.Tüm kusursuz sorumluluk hallerinde olduğu gibi zarar gören davacı, davalı noterin kusurunu kanıtlamak zorunda değildir. Zarar gören davacı yalnızca zararla eylem arasındaki uygun illiyet bağını kanıtlamak zorundadır. İlliyet bağının kesildiği durumlarda kusursuz sorumlu olan kişi sorumlu tutulmayacaktır. Mücbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve üçüncü kişinin ağır kusuru ile illiyet bağı kesilir ve kusursuz sorumlu olan kişi sorumluluktan kurtulur. Buna göre noter, gerekli özeni gösterdiğini iddia ederek sorumluluktan kurtulamayacaktır....

            Bu maddeye göre, noterlerin sorumluluğu "Kusursuz sorumluluktur." Kusursuz sorumlulukta, zarar gören kişinin kusurun varlığını ispat etmek zorunluluğu yoktur. Aksine kusursuz sorumlu olan davalının (noterin) olayla zarar arasında illiyet bağının bulunmadığını kanıtlaması gerekir. Sorumluluk hukukunun önemli öğelerinden biri de zarar ile eylem arasında illiyet bağının bulunmasıdır. İlliyet bağının kesildiği durumlarda kusursuz sorumlu olan kişi sorumlu tutulmayacaktır. Teoride ve uygulamada; mucbir sebep, zarar görenin tam kusuru ve üçüncü kişinin ağır kusuru ile illiyet bağı kesilir ve kusursuz sorumlu olan kişi sorumluluktan kurtulur. Davada, davalı noterin yanında çalışan başkatip ....in kusurlu davranışı ile bilerek sahte vekaletname düzenlediği Ağır Ceza dosyası ile sabittir. Ayrıca, davacıların nüfus cüzdanlarını başka bir iş için davadışı emlakçı .... vermiş olmaları, sahte vekalet düzenlenmesinde kusurlu olduklarını göstermez ve illiyet bağını kesmez....

              UYAP Entegrasyonu