Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/444 Soruşturma - 2009/601 Karar nolu dosyasında davacıya ait aracı kullanan Maşallah Güngörmüş hakkında takipsizlik kararı verildiği de gözetilerek, haksız el koyma nedeniyle Maşaallah Güngörmüş tarafından açılmış bir tazminat davasının bulunup bulunmadığının araştırılmaması, 2- Haksız elkoymada manevi tazminat şartları bulunmadığı halde davacı lehine manevi tazminata hükmedilmesi, 4- Davacının sahibi olduğu araca 27.03.2009 – 23.10.2009 tarihleri arasında haksız el konulması iddiasıyla 5271 sayılı CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince tazminat davası açtığı, tazminat istemine dayanak teşkil eden ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2009/444 Soruşturma nolu dosyasında bahse konu araca ilişkin iade yazısının 16.10.2009 tarihinde ......
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat Hüküm : 35,15 TL maddi ve 500 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacı 27.05.2009 tarihli dilekçesi ile bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını ve aracına el konulduğunu, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece haksız tutuklamaya ilişkin taleplerin kısmen kabulüne ve el koymaya ilişkin talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hükümler, davalı vekili ve davacı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Tazminat davasının dayanağını oluşturan Kırşehir 1....
DAVACI VEKİLİ İSTİNAF BAŞVURUSU DİLEKÇESİNDE ÖZETLE; Yerel mahkemenin manevi tazminat taleplerinin kabulüne yönelik kararı toplanan delillere ve usul ve yasaya uygun olmakla davalıların istinaf talepleri yerinde olmadığını, reddine karar verilmesini, müvekkilinin davalılarca darp edilmiş,hakarete uğramış ve tehdit edilmiş olması ve davalıların eylemlerinin yoğunluğu,müvekkilin yerlerde sürüklenmesi,üstünün başının yırtılması,çocuğu yaşında kişiden tokat yemesi karşısında takdir edilen manevi tazminat miktarı düşük değerde takdir edilmiş olmakla karşı istinaf talebinde bulunmak gereği hasıl olduğunu, davalıların istinaf taleplerinin esastan reddi ile karşı istinaf talebimiz gereği ile manevi tazminat davamızın tam kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, Manevi Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklı Tazminat) istemine ilişkindir. Yerel mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
e karşı manevi tazminat istemli dava açmış; daha sonra davalılardan ...'in dava açılmadan önce vefat ettiği anlaşılınca mirasçılarına karşı aynı taleple ayrıca dava açmıştır. Davalılar, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, asıl davada, davalılardan ...'e karşı açılan davanın kısmen kabulüne, davalı ...'e karşı açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, birleşen davada ise, davalı ...'in haksız eyleminden mirasçılarının sorumlu olmayacakları gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Haksız eylem, 818 Sayılı (6091 Sayılı) Borçlar Kanunu uyarınca borcun kaynaklarından biridir. Haksız fiilden kaynaklanan borç, haksız eylemin vuku tarihinden itibaren doğar. Haksız eylemi gerçekleştiren bu borçtan tüm malvarlığıyla sorumludur. Ölenin malvarlığı tüm hak ve borçlarıyla mirasçılarına geçer. Dolayısıyla, anılan borçtan mirası reddetmeyen mirasçılar da sorumludurlar....
Somut olayda, manevi tazminat isteminin tamamen reddine karar verilmiş olmasına göre Tarifenin 10/3. maddesi uyarınca Tarifenin 2. kısmının 2. bölümüne göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gibi yine aynı maddenin son fıkrası uyarınca manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda manevi tazminat açısından vekalet ücretinin ayrı bir kalem olarak hükmedilmesi gerekmektedir.Bu durumda mahkemece, haksız rekabetin tespiti isteminin reddi nedeniyle karar tarihinde yürürlükte bulunan Tarife uyarınca 1.320,00 TL maktu vekalet ücreti, maddi tazminat isteminin reddi nedeniyle 2.113,20 TL nispi vekalet ücreti ile manevi tazminat isteminin reddi nedeniyle de 1.320,00 TL maktu vekalet ücreti olmak üzere davacının toplam 4.753,20 TL vekalet ücreti ile sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde 7.458,80 vekalet ücreti ile sorumlu tutulması doğru olmadığından davacı vekilinin bu yöne ilişkin karar düzeltme isteminin...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve diğeri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 08/01/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeni ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/10/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili ... tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız haciz ve haksız şikayet nedeni ile manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir....
Öğretide yer alan yaygın görüşe göre; mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına nazaran, kural olarak Devletin yargılama faaliyetinden dolayı mali sorumluluğu kabul edilmemekte, ancak kanun ile düzenleme yapılması hâlinde tazminat verilebileceği belirtilmektedir. Yakalama ve tutuklamanın haksızlığını giderici bir müessese olan tazminat sisteminin hukuki niteliği de tartışmalıdır. Haksız yakalanan ve tutuklanan kişilere karşı devletin tazminat sorumluluğunun dayanağı, farklı teorilere dayandırılmış şahsi kusur, yardım, kusursuz sorumluluk, haksız fiil, risk teorisi veya organ teorisi gibi kavramlarla açıklanmaya çalışılmıştır. Hâkimlerin hukuki sorumluluklarını düzenleyen 6100 sayılı HMK'nın 46. maddesindeki genel kuralın tazminatın dayanağı olduğu görüşü şahsi kusur teorisini açıklamış, haksız yakalanan veya tutuklanan kişilere ödenen paranın tazminat değil devletin bu kişilere yardımı olduğunu ileri süren görüş de yardım teorisini ortaya koymuştur....
Mahkemece; kasten yaralama suçunun haksız fiil teşkil etmesi nedeniyle tam kusur ve asgari ücret üzerinden hesaplanan 29/08/2014 tarihli bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılarak maddi tazminat talebi yönünden davanın kabulüne, haksız eylemin tahrik etkisi altında işlemesi nedeniyle manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 53. (TBK m. 74) maddesi gereği ceza mahkemesinde verilen beraat kararı hukuk hâkimini bağlamaz ise de, hukuk hâkiminin bu bağımsızlığı sınırsız olmayıp ceza mahkemesinin maddi vakıaların belirlenmesine ilişkin mahkûmiyet kararı hukuk hâkimi yönünden bağlayıcı, taraflar yönünden de kesin delil niteliğindedir. Yargıtay 3....
Şirketi aleyhine açılan maddi tazminat davasının feragat nedeni ile REDDİNE, 2-Davacının manevi tazminat talebinin davalılar ... ve ... yönüyle kısmen kabulü ile; a)Davacı ...'in manevi tazminat talebinin kabulü ile; 20.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 22/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, b)Davacı ...'in manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 15.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 22/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ...'dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, c)Davacı ...'in manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 12.500,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 22/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar ... ve ...'...
Sulh Ceza Mahkemesinde yargılandığını ve bu yargılama sonucu müsnet suçlardan ayrı ayrı beraat ettiğini, davalının haksız şikayeti nedeni ile kişilik haklarının zarar gördüğünü iddia ederek maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Anayasanın 129/5 maddesi ile 657 sayılı yasanın 13/1 maddesi gereğince davalının, taraf ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Dava haksız şikayetten kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, davalıya husumet düşer. Bu nedenle işin esasına girilerek karar verilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden olaya uygun düşmeyen gerekçe ile davanın husumetten reddedilmiş olması doğru olmayıp kararın bozulmasını gerektirmiştir....