Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalı ... ve diğeri aleyhine 06/02/2012 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 24/09/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1- Davalı ...'ın temyiz itirazları yönünden; Dava, haksız şikayet nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalılar vekili tarafından temyiz olunmuştur. Davacılar, davalı ...'...

    olunduğunu, bu hasarların giderilmesi ve kanalların eski halerine getirilmesi için keşif işleminden sonra tamiratların yapıldığını, kanalların ihale şartlarına uygun hale getirildiğini ve 14.300,00 TL masraf oluştuğunu, müvekkili firmanın uğradığı maddi zararların tazmini amacıyla davalıdan 14.300,00 TL maddi tazminat, şikayet nedeniyle oluşan prestij ve itibar kaybına karşılık davalıdan 10.000,00 TL manevi tazminat talep ettiklerini beyan etmiştir....

    İLK DERECE MAHKEME ÖZETİ : İlk derece mahkemesinin kararı ile; "Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davanın haksız olduğu iddia edilen şikayet nedeniyle düçar olunan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, davalı ile davacının abisi arasında alacak verecek meselesinden dolayı ihtilaf olduğu, bu ihtilaf nedeniyle davacı ve abisinin davalıyı dolandırıcılıkla itham ettiği, akabinde davalının da davacıyı, abisini ve davacının eniştesini uyuşturucu satmakla itham ve şikayet ettiği, yapılan soruşturmada gerek davacının kanında, gerek abisinin cüzdanında uyuşturucuya rastlandığı, enişteleri Mehmet KOÇ'un da Hollanda ülkesinde uyuşturucu işi ile uğraştığının anlaşıldığı, yapılan soruşturmada her ne kadar davacı, abisi ve enişteleri hakkında delil yetersizliğinden kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiş ise de, şikayet hakkının hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikayet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını...

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde; davalının sürekli olarak huzursuzluk çıkaran gerçeğe aykırı beyanlar ve yönlendirme çabalarıyla suç isnadına delil üretme saikiyle hareket eden biri olduğunu, davalının haksız eylemlerinin sabit olması sonrası açılan iş bu manevi tazminat davasında müvekkiline haksız suç isnadında bulunulduğunu ve haksız bir yargılamaya maruz kalmasına sebebiyet verildiğini, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 49, 50 ve 58. ve 4721 sayılı TMK 24. maddeleri kapsamında, haksız şikayet iddiasına dayalı açılan manevi tazminat davasıdır....

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkeme, anılan hükmü sadece davalı tarafın tanık beyanı ile kurduğunu, tanığın tamamen davalı oğlunu, koruma ve lehine karar aldırma düşüncesi ile böyle bir beyanda bulunduğunu, kendisinin iş insanı olduğunu, hakkında yapılan şikayetin onurunu ve itibarını zedelediğini, hakkında açılmış haksız şikayet nedeniyle bir vekalet ilişkisi kurduğunu ve maddi olarak zarara uğradığını, yasal mevzuat ve Yargıtay ilamları ışığında hak arama olarak nitelendirdikleri ihbar ve şikayet hakkının kullanılması sınırsız özgürlük vermeyip şikayet hakkının kasten ve zarar verme amacı ile veya keyfi olarak herhangi bir delil ve emare bulunmadığın kullanılmaması gerektiğini, davayı konu olayda davalı şikayet hakkını tamamen kötü niyetli olarak adeta suç uydurarak hakkında haksız şikayette bulunduğunu, açtığı manevi tazminat davasının değeri göz önünde bulundurulduğunda zengin olma gibi bir amacı...

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/09/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet nedeni ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 12/09/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, haksız şikayet nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, açılan davanın manevi tazminat yönünden kısmen kabul kısmen reddi ile; 6.500,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 05/03/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, açılan davanın maddi tazminat talebi yönünden reddine karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı; manevi tazminat miktarının düşük olduğu, maddi tazminat yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği ileri sürülerek istinaf edilmiştir....

      aleyhine 27/04/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız ihtiyati tedbir nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 22/01/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararların ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, esas hakkındaki davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı tarafın talebi üzerine haksız olarak ihtiyati tedbir konulduğunu, mağduriyetinin bulunduğunu belirterek tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalı tarafından davacı aleyhine .....

        Davacı ile aralarındaki alacak davasından söz eden davalının, alacak uyuşmazlığı ile ilgisi olmayan bir konuda açıklama yaparak, hiç bir emare bulunmadığı halde davacı hakkında hırsızlık gibi yüz kızartıcı bir suçtan şikayetçi olması, şikayet hakkı sınırının aşılması niteliğinde olup davacının kişilik haklarına saldırı oluşturur. Yerel mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, davacı yararına uygun bir tutarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle manevi tazminat isteminin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2) sayılı bentte gösterilen nedenlerle manevi tazminat istemi yönünden BOZULMASINA; maddi tazminat istemine yönelik temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27/04/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 03/09/2014 gününde verilen dilekçe ile hakısz şikayet nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, avukat olduğunu, davalının görevi kötüye kullanma iddiası ile hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, şikayetin dayanağını vekalet sözleşmesi gereğince verilen görevleri yapmamasının oluşturduğunu, oysa davalının da oluru ile ...1....

            UYAP Entegrasyonu