"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, araçtaki gizli ayıp nedeniyle oluşan trafik kazasına dayalı tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 28.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, satılan maldaki ayıp nedeniyle tazminat istemine ilişkin olup, taraflar tacir değildir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE,14.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA Taraflar arasındaki dava, ticari satımdaki gizli ayıp nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 07/05/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, davalının 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 4. maddesindeki kişilerden olup olmadığı belirlenerek, davacının iddia ettiği ayıp kaynaklı zarar, satın aldığı aracın ekonomik değerini düşürecek nitelikte açık ayıp niteliğinde mi ,gizli ayıp niteliğinde mi veya gizlenmiş ayıp niteliğinde mi olduğu uzman bilirkişiler vasıtasıyla araç başında yapılacak keşif ve bilirkişi incelemesi ile davalının bu ayıbı gizlemek için de herhangi bir hileye başvurup başvurmadığı belirlenmelidir. Bu belirleme sonrası ayıbın niteliğine göre ayıp ihbarının yapılıp yapılmadığı,ayıp ihbarı yapılmış ise ayıp ihbarın zamanında yapılıp yapılmadığı da belirlenmelidir. Bu nedenlerle, ayıp ihbarının süresinde olup olmadığının tespiti gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE ; Davacı vekili, müvekkilinin ... plakalı otobüsü davalı şirket yetkilisinden satın alarak devir ve tescil işlemlerinin yapıldığını, söz konusu aracın müvekkili tarafından dava dışı ... isimli şahsa satılıp devredildiğini, ancak araçta gizli ayıp bulunması nedeniyle aracın bu kişi tarafından tekrar müvekkiline iade edildiğini, yaptırılan ekspertiz raporunda aracın kilometresiyle oynandığını, bundan kaynaklı olarak müvekkilinin zararın meydana geldiğini iddia ederek 100 TL tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline ödetilmesine karar verilmesini talep etmiş. Yargılama safahatında talebini 50.000 TL olarak ıslah etmiştir. Davalı vekili, süresinde ayıplı ihbarında bulunulmadığını, ayıp ihbarı için gereken sürenin dolduğunu, aracın davacı tarafından görerek ve bilerek satın alındığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Dava, ayıplı mal nedeniyle tazminat talebine ilişkindir....
Mahkemece; davacının müşterilerden gelen şikayetler sonrasında veya web ortamındaki şikayet siteleri aracılığıyla telefonlardaki ayıptan haberdar olduğu, davacının telefonlardaki gizli ayıpları derhal ve gecikmeksizin davalıya ihbar ettiğine dair dosyada bir ayıp ihbarına rastlanmadığı, davacının iade faturası ile telefonları kargo ile davalıya göndermesinin kanunda belirtilen ayıp ihbarı şekil şartını taşımadığı, iade faturası ayıp ihbarı olarak kabul edilse bile davacı 2008 yılı Mart ve Nisan aylarında bilgi sahibi olduğu halde 2008 yılı Haziran ayında ilk ihbarını yaptığı, ayıp ihbarının zamanında yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacının davalıdan görüşmeye açık telefonlar satın aldığı, bu telefonları müşterilerine perakende olarak sattığı, bu satımdan sonra bir kısım telefonların görüşmeye kapatılmış olduğu hususları dosya içeriğiyle sabittir....
buna göre de ayıp ihbarı süresi içerisinde yapılmıştır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı tarafça müvekkiline satılan kumaşların giysi haline getirilip yurt dışına ihraç edildiğini, ancak kumaşlardaki ayıp nedeniyle satılan giysilerin iade edildiğini belirterek müvekkilinin uğradığı maddi ve manevi zararın tazminini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın kumaşların üreticisi olan ... A.Ş'ye açılması gerektiğini, davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığını belirterek davanın reddini istemiştir....
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davalı tarafından davacıya satılan ve gömleklerde kullanılan metal klipslerin gizli ayıplı olması ve ayıp neticesinde ihbar olunan şirket tarafından üretilen gömleklerde klipslerin bulunduğu bölgede paslanma nedeniyle zarar oluştuğu, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda da belirtildiği üzere toplam 165.200-TL zararın ihbar olunan firma tarafından davacıya yansıtıldığı, bu kapsamda ilk hükümde belirlenen maddi tazminatın davalıdan tahsiline, davacı tarafın manevi tazminat talebinin ise koşulları oluşmaması nedeniyle reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü amacıyla yapılan yargılama ve yargılama sırasında bilirkişi kurulundan alınan denetime elverişli esas ve ek rapor içeriklerine göre; araçta üretim hatasından kaynaklı gizli ayıp olduğu ve ayıbın devam ettiğinin belirlendiği, taraflar tacir olduğundan ayıp ihbarının TTK’nın 18/3. maddesinde hükme bağlanan usullerle ve TTK’nın 23/3. maddesinde öngörülen süreler içinde ve gizli ayıp olması nedeniyle BK’nın 223. maddesinin 2. ve 3. fıkralarındaki belirtildiği üzere derhal yapılması gerektiği, nitekim davacının ticari amaçlı davalıdan sıfır olarak aldığı araçlarda trafiğe çıkışından hemen sonra sürekli olarak çeşitli arızalar meydana geldiği, yoğun trafikte yolcu taşımak beklentisiyle alınan bu araçların trafikte arızalanmasının risk taşıdığı, davacının bu şartlar altında araçları kullanmaya zorlanamayacağı, araçlarda meydana gelen arızalar nedeniyle araçların servise alındığı, bu itibarla ayıp ihbarının süresinde yapıldığı, kaldı ki arızaların garanti...