Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, kamu görevlisinin yetkilerini kullanırken, kusurları sonucu kişilere zarar vermelerinden kaynaklanan ve zarar görenlerin kamu görevlileri aleyhine açtıkları tazminat davasıdır. Sorun, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken, kişilerin zarar görmesi halinde, zarar görenin kamu görevlisinin şahsına karşı açtığı davada, kamu görevlisinin hizmet kusurundan ayrılabilen kişisel kast ve kusurunun araştırılmasına gerek olup olmadığı ve netice itibariyle davanın esastan mı yoksa husumetten mi reddine veya kabulüne karar verileceği ve bu konuda yorum yolu ile sonuca ulaşmanın ve uygulama yapmanın mümkün olup olmadığına ilişkindir. Bu durumda, kamu görevlisinin görevini yaparken kusurlu davranışta bulunmasının hizmet kusuru mu yoksa, hizmetten ayrılabilen kişisel kusuru mu olacağının tespiti gerekmektedir. Kamu kurumları kamu hizmeti yaparlar....

    Dava, kamu görevlisinin yetkilerini kullanırken, kusurları sonucu kişilere zarar vermelerinden kaynaklanan ve zarar görenlerin kamu görevlileri aleyhine açtıkları tazminat davasıdır. Sorun, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken, kişilerin zarar görmesi halinde, zarar görenin kamu görevlisinin şahsına karşı açtığı davada, kamu görevlisinin hizmet kusurundan ayrılabilen kişisel kast ve kusurunun araştırılmasına gerek olup olmadığı ve netice itibariyle davanın esastan mı yoksa husumetten mi reddine veya kabulüne karar verileceği ve bu konuda yorum yolu ile sonuca ulaşmanın ve uygulama yapmanın mümkün olup olmadığına ilişkindir. Bu durumda, kamu görevlisinin görevini yaparken kusurlu davranışta bulunmasının hizmet kusuru mu yoksa, hizmetten ayrılabilen kişisel kusuru mu olacağının tespiti gerekmektedir. Kamu kurumları kamu hizmeti yaparlar....

      Dava, kamu görevlisinin yetkilerini kullanırken, kusurları sonucu kişilere zarar vermelerinden kaynaklanan ve zarar görenlerin kamu görevlileri aleyhine açtıkları tazminat davasıdır. Sorun, kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken, kişilerin zarar görmesi halinde, zarar görenin kamu görevlisinin şahsına karşı açtığı davada, kamu görevlisinin hizmet kusurundan ayrılabilen kişisel kast ve kusurunun araştırılmasına gerek olup olmadığı ve netice itibariyle davanın esastan mı yoksa husumetten mi reddine veya kabulüne karar verileceği ve bu konuda yorum yolu ile sonuca ulaşmanın ve uygulama yapmanın mümkün olup olmadığına ilişkindir. Bu durumda, kamu görevlisinin görevini yaparken kusurlu davranışta bulunmasının hizmet kusuru mu yoksa, hizmetten ayrılabilen kişisel kusuru mu olacağının tespiti gerekmektedir. Kamu kurumları kamu hizmeti yaparlar....

        Davalı vekili, davaya konu aracın ayıplı olmadığını, araçta üretimden kaynaklanan herhangi bir kusur bulunmadığını, davacının maddi ve manevi tazminat talebinin yasal koşullarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece benimsenen, bilirkişi raporuna göre, davalıdan satın alınan araçta ek bedel ödenen navigasyon sisteminin çalışmadığı navigasyonun sadece araçta aksesuar olarak bulunmasının navigasyondan beklenen hizmetin alınamamasının ayıp oluşturduğu, zararın 12.385,78 TL olduğu, aracın serviste kaldığı 3 gün için 943,98 TL kar kaybının oluştuğu, araçtaki navigasyon özelliğinin olmaması nedeni ile ve aracın sık sık servise gönderilmesinden kaynaklı davacı şirketin daimi ticari ilişkisi olan dava dışı......

          Dava davalıdan satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasıyla ayıp nedeniyle araçta bulunan değer kaybının davalıdan tahsili istemine ilişkin olup uyuşmazlık davacıya satılan aracın ayıplı olup olmadığı ayıplı olarak satılmış ise ayıbın niteliği, aracın ayıplı olarak satılmasında davalının ağır kusurunun bulunup bulunmadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı ve davacının tazminat hakkının bulunup bulunmadığı noktasındadır....

            Dava davalıdan satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasıyla ayıp nedeniyle araçta bulunan değer kaybının davalıdan tahsili istemine ilişkin olup uyuşmazlık davacıya satılan aracın ayıplı olup olmadığı ayıplı olarak satılmış ise ayıbın niteliği, aracın ayıplı olarak satılmasında davalının ağır kusurunun bulunup bulunmadığı, ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığı ve davacının tazminat hakkının bulunup bulunmadığı noktasındadır....

              Bu yasal çerçevede eldeki davanın değerlendirilmesinde; 23.06.2017 tarih ve 72475 nolu iş emri kapsamında davalı tarafça gerçekleştirilen gene motora ilişkin bakım onarımda yetkili servis olan davalı tarafın ayıplı hizmetinin olmadığı; 10.07.2017 tarih ve 72845 nolu iş emri kapsamında yapılan iş ve işlemlere rağmen arızanın giderilemediği, tekrar aynı arızanın meydana geldiği, 72845 nolu iş emri kapsamında davalı tarafça verilen hizmetin ayıplı olduğu, bu ayıplı hizmetten dolayı arızanın büyüdüğü, bu anlamda davacı tarafından davalı şirkete 10.07.2017 tarih ve 72845 nolu iş emri kapsamında ödenen 8.450,00 TL ile dava dışı Yılmaz Otomotiv'e arızanın giderilmesi için yapılan iş kapsamında (27.10.2017 tarihinde 7.000,00 TL ve 07.11.2017 tarihinde 7.000,00 TL olmak üzere ) ödenen toplam 14.000,00 TL nin davacının ayıplı hizmet nedeniyle uğradığı zarar olduğu tespit edilmiş olup, bilirkişi raporu dosya kapsamına ve hukuka uygun denetime elverişli bulunmakla davacının maddi tazminat talebi...

              Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ayıplı hizmetten kaynaklanan tazminat davası olduğu anlaşılmıştır. Dosya içeresine, ... Odasından tarafların esnaf kaydı olup olmadığı sorulmuş, ...den davalının hangi usul vergilendirmeye tabii olduğu sorulmuştur. ... Dairesinden gelen müzekkere cevabına göre, davalı ...' un ... tarihinden itibaren konutlarda, bürolarda ve mağazalarda kullanılan klimaların toptan ticareti faaliyetinden kaydı olduğu, faaliyetine devam ettiği, bilanço esasına göre defter tutmakla yükümlülüğü olduğu, VUK 117. Maddede belirtilen hesap hatalarından herhangi birine rastlanılmadığının bildirildiği anlaşılmıştır. ... Odasından gelen müzekkere cevabına göre de; davacının esnaf kaydının olmadığı, davacı vekilinin ibraz ettiği fatura bilgisinden davaya konu klimanın dava dışı şirket adına alındığı anlaşılmıştır. Dava ilk olarak Tüketici mahkemesinde açılmış, Antalya ... Tüketici Mahkemesi'nin ... tarih ve ... Esas - ......

                Şti. ile birlikte ayıplı hizmetten sorumlu olduğu gerekçesi ile maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, 2.790,00 TL kombi bedelinin ödeme tarihi olan 16.05.2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye 4.000,00 TL yönünden davanın reddine, davacının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Sözleşmeden kaynaklanan alacaklarda temerrüt faizi uygulanabilmesi için alacağın muaccel olması yeterli olmayıp, kararlaştırılan kesin vadede borcun ödenmemiş ya da alacaklının usulüne uygun ihtarı ile borçlunun temerrüde düşürülmüş olması zorunludur (TBK 118, mülga BK 101 md.). Aksi halde temerrüt, icra takibine geçildiği veya davanın açıldığı tarihte oluşur. Dava konusu somut olayda alacağa ilişkin kesin vade olmadığı gibi davadan önce temerrüt ihtarı da bulunmadığı ve temyiz eden davalı ... ... San. ve Tic. A.Ş. yönünden temerrüt dava tarihi itibariyle oluştuğundan davalı ... ... San. ve Tic....

                  Tüketici Mahkemesi Dava,davalılar arasındaki alacağının tahsili için yapılan takipte icraen davacıya satılan taşınmazın ayıplı olmasından kaynaklanan tazminat isteminden kaynaklanmakta olup,taraflar arasında sözleşme ilişkisi yoktur.Kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 4.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.2.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu