Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nın 257.maddesi hükmü uyarınca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için davanın kesin olarak kanıtlanması da gerekmemektedir. Dosyada bir kısım delillerin bulunması ve yaklaşık ispat halinde ihtiyati haciz kararı verilebilir....

Yabancı doktrinde ihtiyati haczin; zamanından evvel yapılan peşin bir icra, bir muhafaza tedbiri, bir nevi ihtiyati haciz, yardımcı ve feri bir muhafaza tedbiri, cebri bir teminat, geçici bir emniyet tedbiri, geçici haciz olduğu belirtilmektedir. Yerli doktrinde de ihtiyati haczin; muhafaza ve emniyet tedbiri, ihtiyati tedbirin özel bir nevi, koruma tedbiri, teminat tedbiri olduğu ifade edilmektedir. (Talih Uyar-İcra Hukukunda Haciz. Şubat 1983) Yargıtay ise içtihatlarında ihtiyati haczin geçici bir haciz, dava veya icra takiplerine takaddüm eden emniyet tedbiri olduğunu belirterek, ihtiyati haczi bir icra takip işlemi olarak görmemektedir. Konunun daha iyi anlaşılabilmesi için ihtiyati haciz ile ihtiyati tedbir arasında ki farklara da değinmek gerekmektedir....

Adına tescilli olan ... plakalı aracın kaydına teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir....

    Adına tescilli olan 34 XX 265 plakalı aracın kaydına teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir....

    dosya üzerinden ve taraflarca sunulan tüm kanıtlar sunulmaksızın verilmesinin kanunun amacına aykırı olmamasına, teminatın miktarının hâkimin takdirinde olmasına göre; verilen ihtiyati haciz kararına ve teminata yönelik itirazın reddine karar verilmesinde dosya içeriğiyle usul ve yasaya aykırılık bulunmamıştır.Ancak ihtiyati haciz kararı verilirken gözetilmesi gereken tarafların hak ve çıkar dengeleri ile orantılılık ilkesi uyarınca, taşınır eşya bakımından fiili haciz ve muhafaza tedbirine başvurulmaksızın, araçların trafik kaydına ihtiyati haciz kaydı konulmak suretiyle ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, davalıların durumunu ağırlaştıracak biçimde karar verilmesi yerinde görülmemiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 27/04/2021 gün ve 2021/200 Esas sayılı ihtiyati haciz talebinin reddine dair ara kararının KALDIRILMASINA, 2)HMK'nun 353.maddesinin 1.fıkrası (b) bendinin 2. maddesi uyarınca düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla; 3)İhtiyati haciz talebinin KABULÜ ile, maddi ve manevi tazminat yönünden 300.030TL alacağı karşılayacak miktarda davalılar üzerine kayıtlı menkul ve gayrimenkuller ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine İcra ve İflas Kanunu'nun 257 ve devamı maddeleri uyarınca takdiren teminatsız olarak İHTİYATİ HACİZ KONULMASINA, 4)492 sayılı Harçlar Kanunu uyarınca; istinaf başvurusu sırasında peşin alınan 59,30TL istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine, 5)Davacı/alacaklıların, ihtiyati haciz kararının verildiği kararın tebliği tarihinden itibaren on gün içinde ilk derece mahkemesinin yargı çevresindeki icra dairesinden kararın infazını istemeye mecbur olduğuna, aksi halde ihtiyati haciz kararının...

      C)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin şikayeti üzerine ceza dosyası ile yargılama yapıldığını ve sanığın mahkumiyetine karar verildiğini, karşı tarafın tazminat ödememek amacıyla muvazaalı olarak kendi adına kayıtlı olan taşınmazları çocuklarına temlik ettiğini, işlemin muvazaalı olduğunu, amacın tazminat ödeme yükümlülüğünden kurtulmak olduğunu, belirterek ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ara kararı istinaf etmiştir. D)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, TBK'nın 19.maddesine dayalı muvazaa nedeniyle tasarrufun iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İhtiyati haciz HMK'nın 406/2 maddesinde geçici hukuki koruma olarak kabul edilmiş, ihtiyati haciz şartları ve etkileri ise İİK'nın 257. maddesinde düzenlenmiştir....

      Alacaklı ihtiyati hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun zararlarını ödemek zorundadır. İhtiyati haciz dosyalarına sunulan deliller incelendiğinde ihtiyati haczin şartlarının oluşmadığı, yaklaşık ispatın gerçekleşmediği görülmektedir. Davalı taraf iki ayrı mahkemeden ihtiyati haciz talebinin reddine rağmen yetkisiz -------asliye Ticaret Mahkemesinden ihtiyati haciz kararı almakta haksızdır. Hal böyle olunca davacının zararlarını karşılamakla mükelleftir. Davacının ihtiyati hacizleri durdurmak için aldığı teminat mektubunun komisyon ve faiz giderine davalı taraf katlanmak zorundadır....

        Davacının manevi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; manevi tazminat miktarı tümü ile ilk derece mahkemesi tarafından toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı ve dolayısı ile ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu haliyle, manevi tazminat bakımından ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı tespit edildiğinden davacının istinaf başvurusunun bu yönüyle de reddedilmesinin gerektiği anlaşılmıştır. Davacının maddi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; Fazlaya dair haklar saklı tutulmuş olsa dahi ihtiyati haciz şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği bakımından davacının dava dilekçesinde şimdilik istediği maddi tazminat miktarının esas alınması gerekir....

        Mahkemece, İİK'nın 257-259 vd. maddeleri uyarınca davalı tarafından alınan ve usulen uygulanan ihtiyati haciz kararının ihtiyati hacze ilişkin davanın reddedilmesi karşısında haksız olduğunun kesinleştiği, haksız ihtiyati haciz nedeniyle davalının sorumluluğunun kusursuz sorumluluk niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. 2004 sayılı İİK’nın 259/1. maddesinde, ihtiyati haczin haksız çıkması halinde, borçlunun ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğradıkları bütün zararlardan alacaklının sorumlu olduğu düzenlenmiştir. İhtiyati haciz haksız ve bundan maddi zarar doğmuşsa, alacaklı kusurlu olmasa dahi, zarar görene maddi tazminat ödemekle yükümlüdür. Buna karşılık, haksız ihtiyati haciz koyduran alacaklının kusursuz sorumluluğu sadece maddi tazminat bakımından olup, manevi tazminat yönünden BK’nın 49. maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Bu maddeye dayalı sorumluluk ise, kusura dayalıdır....

          UYAP Entegrasyonu