WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kişilik haklarının korunmasına ilişkin temel düzenleme 4721 sayılı Kanun'un 23, 24 ve 25 inci maddelerinde yer almakta; 6098 sayılı Kanun'un 58 inci maddesi ile bu düzenlemeler tamamlanmaktadır. Ancak bu genel korumanın dışında bazı kişisel değerleri koruyan özel hükümler de bulunmakta olup, 4721 sayılı Kanun'un 174 üncü maddesi bu hükümlerden biridir. 7. Yargıtayın manevi tazminatı gerektirmeyen evlilik birliğine ilişkin uygulamalarına göre salt boşanma kararı verilmiş olması olgusu nedeniyle manevi tazminat verilemez. Salt boşanmış olmak, kişilik haklarına saldırı niteliği taşımaz. Boşanma kararı verilmiş olması manevi tazminat ödenmesine gerekçe yapılamaz. Zira evliliğin sona ermesi, tek başına kişilik haklarına saldırı olarak kabul edilemez....

    Somut olayda tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden; mahkemece davacı-karşı davalı kadına yüklenen kusurlu davranışlar aynı zamanda davalı-karşı davacı erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. O halde, mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları dikkate alınarak davalı karşı davacı erkek yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, bu yön dikkate alınmadan, davalı-karşı davacının kişilik haklarına saldırıda bulunulduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle davalı-karşı davacı erkeğin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 20.02.2013 tarihli ve 2012/279 E., 2013/54 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 27.03.2014 tarihli ve 2013/8029 E., 2014/5204 K. sayılı kararı ile, "...Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kendisi hakkında haksız ve gerçeğe aykırı beyanlarda bulunduğunu ileri sürerek manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davalının sözlerinin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu kabul edilerek, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

        Eldeki davaya uygulanacak mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde, “şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir” denilmiştir. Kişilik haklarına saldırı halinde, manevi tazminat istenebilmesi için, 818 sayılı Kanun’un 49. maddesinde belirtilen şartların gerçekleşmesi gereklidir. Bu şartlar; kişilik haklarına saldırı olması, saldırının haksız olması, saldırı nedeniyle kişilik haklarının zarara uğraması, zarar verenin kusurlu olması ve zarar ile saldırı arasında illiyet bağının bulunmasıdır. Her sözleşmeye ya da hukuka aykırılık halinde, manevi tazminat ödenmesi gerektiğinin kabulü mümkün değildir. Somut olayda, teminat senedinin amaca aykırı kullanılması ile icra ve haciz işlemlerinin uygulanmasının, davacının kişilik haklarına zarar verdiğinden söz edilemez....

          , İÜHFM (Manevi Tazminat), Y. 1940, S. 6, s. 126 – 142; KARAHASAN Mustafa Reşit, Tazminat Hukuku, 1996, s. 967-968; GÜRSOY Kemal Tahir, “Manevi Zarar ve Tazmini”, AÜHFD., C. 30, S. 1- 4, s. 12). Yargıtay Hukuk Genel Kurulu da, 15.12.2004 gün ve 2004/4-709 E.- 2004/720 K.; 31.05.2000 gün ve 2000/4-900 E. - 2000/935 K. sayılı ilamlarında tüzel kişilerin de kişilik haklarına saldırıdan dolayı manevi tazminat davası açabileceklerini kabul etmiştir. Tüzel kişilerin kişilik hakları ve manevi tazminat talep edebileceği yönündeki açıklamalardan sonra uyuşmazlık konusuna da oluşturan kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi zararın tazmini davalarında yetkili mahkeme sorununa değinilmelidir. Yetkiye ilişkin genel düzenlemeler 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 9 – 27. maddelerinde (6100 sayılı HMK m. 6 – 19) hüküm altına alınmıştır. Bunun yanında bazı özel kanunlarda da yetkili mahkemeye ilişkin düzenlemeler bulunduğu bilinmektedir....

            Sayılı dosyalarının incelenmesinde ilgili dosyalarda davalı tarafından sunulan dilekçe içeriklerinde, davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edecek herhangi bir beyanın mevcut olmadığı, söz konusu davalarda sarf edilen sözlerin kaba, yakışıksız söz ve ağır eleştiri mahiyetinde olduğu, davacının kişilik haklarına saldırı niteliği taşımadığı gibi hakaret boyutuna da ulaşmadığı, bu nedenle manevi tazminat talebi şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından, mahkemece davacının manevi tazminat talebinin reddine dair karar verilmesinde usul, yasa ve içtihatlara aykırılık olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı vekilinin istinaf sebebi yerinde görülmemiştir. HMK'nın 355....

            "İçtihat Metni" Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 21/07/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedenine dayalı kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile fazlaya ilişkin talebin reddine dair verilen 20/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı, davalı vasisi ile davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, hakaret ve tehdit nedeniyle kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

              Davalı kocanın boşanmaya neden olan bu kusurlu davranışları aynı zamanda davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK.md.4, BK.md. 42, 43, 44,49) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, bu yön dikkate alınmadan, "kadının kişilik haklarına saldırı olmadığı" gerekçesiyle manevi tazminat talebinin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

                Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının 25.20 TL'sinin temyiz eden davacıya, 342.00 TL'sinin de temyiz eden davalıya yükletilmesine, peşin alınan harçların bundan mahsubuna 02/04/2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi. (M) -/- -2- 2013/9750 -2014/5642 KARŞI OY YAZISI Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece ilk kararda haberin görünür gerçekliğe uygun olduğu gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Dairemizce, dava konusu yayının davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu, davacı yararına manevi tazminat verilmesi gerektiği gerekçesiyle karar bozulmuştur. Yerel mahkemece bozmaya uyulmuş, davalı ...'...

                  A.. aleyhine 19/04/2011 gününde verilen dilekçe ile kişilik haklarına saldırı nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 14/03/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının dava dışı eski eşi ile evlilik birliği devam ederken ilişki yaşadıklarını, evlilik birliği içinde doğan çocuklarının kendisinden olmadığının anlaşıldığını belirterek çocukların masrafları için maddi tazminat ve kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat taleplerinde bulunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu