Emlak şirketi ile davalı arsa sahibi ... arasında 120 ada 18 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, her bir davacının yükleniciden bağımsız bölüm satın aldığını, dairelerin teslim süresinin inşaat ruhsatı tarihinden itibaren 12 ay olduğunu, yüklenicinin inşaat ruhsatını almadığını, arsa sahibi davalının ruhsat işlemleri için yükleniciye verdiği vekaleti iptal ederek 21.4.2015 tarihli ihtar ile kat karşılığı inşaat sözleşmesini feshettiğini, yüklenicinin edimini yerine getiremeyeceğini bu şekilde öğrendiklerini ileri sürerek; sözleşmenin feshedilmesinde arsa sahibi ve yüklenicinin kusur durumunun tespitine, davaya konu bağımsız bölümlerin sözleşme hükümlerine göre oturulacak şekilde bitirilip bağımsız bölüm tapu kaydının davacılar adına tesciline, bu talep yerinde görülmezse davacıların ödedikleri peşinat bedellerinin ödeme tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari temerrüt faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline...
-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Davacı diğer talepleri yanında ....000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuş, davalı tazminat isteminin yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddini savunmuş, mahkemece davacının fuar ve organizasyonlara katılmaması nedeniyle ayrıca davalıyla yaşadığı problemlerden dolayı elem ve acı karşılığı olduğu ve %50 kusur indirimi yapıldığı belirtilerek ....800,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, sözleşme tarihine göre uygulanması gereken 818 sayılı mülgâ BK'nın 355 ve devamı maddelerde düzenlenen ve konusu katalog çekimi ve tasarımı, web programlama hizmetleri, editoryal video prodüksiyon işi olan eser sözleşmesinin ifa gereklerinin yerine getirilmediği iddiasıyla; iadesi gereken iş bedeli ve cezai şart alacağı ile maddi ve manevi tazminat davasıdır....
Davacı ile ..... arasında 13.3.2010 tarihli taşınmaz mal satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığı hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır.Bu sözleşme geçerli ve halen yürürlüktedir. Taşınmaz mal satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğini yerine getirmek isteyen ....tarafından davacıdan bu sözleşme nedeniyle devir alınan 5/9 payı önce ....'ne bu tüzel kişinin de aynı payı 30/03/2011 tarihinde 60.000,00 TL bedel göstererek davalı ..... sattığı anlaşılmıştır. Önalım hakkı ancak gerçek bir satış sözkonusu olduğunda kullanılabilir. Ortada gerçek bir satış sözkonusu olmayıp,sözleşme gereklerini yerine getirmek için yapılan bir satış vardır.Davacı, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı olup,bu sözleşmenin yerine getirilebilmesi için devredilen paya karşı önalım davası açması T.M.K’nun 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz....
Hal böyle olunca, bölge adliye mahkemesince; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde; davalı noter tarafından düzenlenen sahte vekaletname uyarınca yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geçersiz olduğu, ancak emlakçıya ödenen 500.000 TL nedeniyle davalı noter ve çalışanının sorumluluğuna gidilemeyeceği, öte yandan kat karşılığı inşaat sözleşmesi tapuya şerh edilmeden ödemede bulunan davacının da ortak kusurlu sayılacağı dikkate alınıp, 1.050.568,38 TL maddi tazminat miktarından uygun oranda ortak kusur indirimi bu suretle belirlenecek tutarın davalı noter ... ve başkatibi ...'dan tahsiline karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı maliki olduğu 41 parselde inşaat yapılmak üzere davalı ... İth. İhr.Ltd.Şti ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenlediklerini,ancak davalının edimini yerine getirmeyerek kaba inşaat halindeyken inşaatı terkettiğini, bu nedenle sözleşmenin feshedildiğini,yüklenici şirketin sözleşmeyle kendisine bırakılan dairelerden A Blok 1, 2, 9, 10 ve 11 numaralı bağımsız bölümleri diğer davalılara satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi nedeniyle tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, kat karşılığı sözleşmenin feshi nedeniyle davalılara yapılan temliklerin hukuki dayanağı kalmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı ......
davanın açılmasının gerektiğini, bu nedenlerle, davanın kabulüne, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın, ve 150.000,00 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, tüm mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan nama ifaya izin ve yetki verilmesi, olmadığı takdirde tazminat; karşı dava ise sözleşmenin feshi, tapudaki şerhin terkini, maddi-manevi tazminat istemlerine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda asıl davanın reddine, karşı davanın sözleşmenin feshi, terkin ile ıslah dilekçesi de gözetilerek maddi tazminat talebinin kabulü ile manevi tazminat talebinin reddine dair verilen karar, davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil ve sözleşme şartlarına uyulmadığı iddiasıyla oluşan zarar kapsamında maddi ve ticari itibarın zarara uğratıldığı iddiasından bahisle de manevi tazminatın tahsili istemine yöneliktir. Mahkemece tapu iptal ve tescil ve maddi tazminat isteminin kabulü, manevi tazminat isteminin ise reddi yönünde verilen kaldırılması istemiyle davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Anayasa’nın 141. maddesi uyarınca mahkemelerin her türlü kararının gerekçeli olması gereklidir. Gerekçenin önemi Anayasal olarak hükme bağlanmakla gösterilmiş olup, gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Hâkim, hükmün gerekçesini hazırlarken içtihat ve bilimsel görüşlerden yararlanabilir. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, maddi ve manevi tazminat istemi ile açılmış, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının manevi tazminat isteminin reddine ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davacının maddi tazminat isteminin reddine ilişkin temyiz istemine gelince; Taraflar arasında 24.10.1991 tarihinde düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmış, sözleşmeye göre zemin kat ile birinci normal katın tamamının arsa sahibine ait olması...
Öncelikle bozma gerekleri yerine gelmemiş ve belirtilen iki tanık yeniden dinlenmemiş, tanık ifadelerinde geçen davanın ne davası olduğu araştırılmamış, taraflar arasındaki ilişkinin kat karşılığı inşaat sözleşmesine dayanıp dayanmadığı ortaya konulmamıştır. Geçerli bir kat karşılığı inşaat sözleşmesi mevcut ise dairelerin teslim edilmemesi halinde zamanaşımı başlamaz. Bozma gerekleri yerine gelmediği karar yine HMK 353/(1)-a-6 maddesi uyarınca kaldırılmalıdır. Mahkemece önce davacının hissesini tapuda gerçek bir satış olarak mı devrettiğini, yoksa kat karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan avans niteliğindeki bir devir mi yaptığı hususunu ortaya koymalıdır. Zamanaşımı davanın niteliği belirlendikten sora değerlendirilmelidir. Davalı kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geçerli olmadığını, davacının hissesini tapuda devrettiği savunuluyor....